Son zamanlara okuduğum en etkileyici kitap olduğunu söylersem, kesinlikle abartmış olmam. Kitabın türü korku değil; korkuyorsunuz. Kitabın türü dram değil; ağlıyorsunuz. Kitabı okuduğum an etkilendim ama bundan daha fazlası olacak. Hepsi birbirinden farklı olan her bir kitabı elime aldığımda aklıma bu hikâye tekrar tekrar gelecek ve yine
Hadi itiraf edin!
Hepiniz en az bir defa ölmeyi düşünmüşsünüzdür hayatta.
Kim bilir, belki buna kalkışan, kıyısından dönenler de vardır aranızda!
Geçenlerde bir haber gördüm, "Dünyanın en mutlu ülkesinde intiharlar neden artıyor?" Farklı zaman diliminde ise ülkemize dair bir haber gördüm: "İntihar oranlarında artış %50'lere
Çocuk doktoru olarak görev aldığım hastanenin servisinde çalışırken, bir çocuğun uzaktan kumandalı arabayla oynadığını gördüm. Bir diğer çocuğun ise bu sahneyi uzaktan izleyip iç çektiğine şahit oldum. Onun da canı oynamak istiyordu. Bu görüntü, kalbimi derinden etkiledi.
Bu duygusal fırtına, beni hemen harekete geçirdi; gidip oyuncağı olmayan çocuğa bir oyuncak aldım. Öğle arasında bu durumu bir arkadaşımla paylaştığımda, basit bir sohbetin ardında yatan derin anlamı fark ettim. Arkadaşımın, düzenli bir gelir sağlayarak her çocuğa bir oyuncak almanın mümkün olabileceğini söylemesi, içimde bir umut ışığı yakmıştı.
Bu andan itibaren, "Kayıp Kelebeği Bulmak" adını verdiğim kitabımın ilk sayfasını açmış oldum. Bu kitap, sadece bir hikâye olmanın ötesinde, içinde umut ve sevgi barındıran bir armağandı. İlk baskısının hemen tükenmesiyle, umudu büyütmek adına devam kitaplarını yazdım. Her bir satış, bir çocuğun yüzündeki tebessümle bana anlam kazandırdı.
Bu kitaplardan elde ettiğim gelirle, 750'den fazla oyuncak satın alıp birçok çocuğun hayatına dokunabildim. Her birinin, içinde saklı umut ve sevgiyi bir çocuğun gözlerindeki ışıltıya dönüştürdüğünü görmek, benim için en büyük mutluluk kaynağı haline geldi.
Bu süreçte yaşadığım duygusal deneyimler, beni daha ileriye taşıdı ve yazdığım her satırda yeni bir umut tohumu eklememi sağladı.
Modern ve aydınlık bir ülke olabilmenin kendi özünden, kendi değerlerinden güç almak ve kendi kendine yetebilmekten geçtiği gerçeğinden hareketle kurulmuş devrinin çok ötesinde bir eğitim öğretim kurumuydu köy enstitüleri. Faaliyette bulunduğu kısacık sürede toplumun kendi değerlerine sahip çıkarak neler başarılabileceğini göstermiş oldu. Haliyle
Es-Selam Dostlar...
Cemil Meriç ile Ali Fuat Başgil’in tavsiye yazılarını okumam ile kitaplığıma kazandırdığım disiplinli çalışma,irade eğitimi ve ahlak üzere yazılmış bir eser…
Yazarımız Julet Payot karakter eğiminin önemi ile başlıyor ve özellikle vurguluyor sağlam nitelikli bir eğitim ile karakterin değişebileceğini.
Sonrasında başarı için
Tüm öğretmenlerimizin, öğretmen adaylarının, insanlara bir şeyler öğretmeyi görev bilen, öğretirken öğrenen herkesin Öğretmenler Günü'nü kutluyor, şehit öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum.
Bu aralar en çok düşündüğüm konulardan birisi bu oldu arkadaşlar.Biz Dünyalık mı yaşıyoruz, yoksa Ahiretlik mi diye? Bunun cevabı aslında çok basit : Çoğumuz dilde Ahiretlik yaşıyoruz.Gönülde ise Dünyalık.Neden mi böyle dedim? Önce iyiliklerimize bakalım.Yaptığımız iyiliğin büyüğü, küçüğü elbet olmaz.İyilik iyiliktir.Ama bir insana 50 liralık
Birileri bu kitabı okumadan önce söyleyeceğim birkaç cümle var! Kitabı okuduğum için sorumluluk duygusuyla yazıyorum tüm bunları.
Bir lisede rehber öğretmen olarak görev yapıyorum ve öğrencilerimin çoğunun elinde bu ve bu tarz wattpad kitaplar var. Her ne kadar onları iyi edebiyatla tanıştırmaya çalışsam da okuma oranı çok düşük olduğu için bu