Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
181 syf.
·
Puan vermedi
1922'de bir Khmer tapınağını görmek adına Kamboçya’ya giden Malraux, tapınağın kabartmalarını sökmek suçundan bir süre hapis yatmak zorunda kalmıştır. İşte bu zorunlu kalış, Malraux'nun sömürge karşıtı düşüncelerinin gelişmesindeki adım olur. #altenburguncevizağaçları Gestapo tarafından yok edilmiş bir “sonradan tamamlanan” roman, yani olduğu kadar. Değişen bölümler, farklı uzamda başka kişileri okuyucuyla tanıştırırken geçişler arasında metinden kopacağını zanneden okur yanılır, çünkü bölümler birbirinin içinden doğuvermiş gibi gelir okundukça… Kelimelerin raksıyla gözünüzde Vasari’nin “Marciano Savaşı”nın canlanması, Malraux ‘nun savaş tasvirlerini ne kadar başarılı anlatıyor olmasının kanıtıdır. Savaşlarla otlar, yapraklar, kuşlar, toprak ölürken “İnsan Nedir?” diye sorgularken bulursunuz kendinizi…ama cevabı veremezsiniz… Farklı renkler, farklı coğrafyalar, Batı’dan Doğu’ya doğru seyreden ve her iki kısım arasındaki uçuruma odaklanan bakış açısını yansıtmakla kalmaz, anlamak isteyene daha pek çok şey anlatır. Gerçeğin kurmayaca mükemmel dönüşümüdür #altenburg “Savaş; korku ve sefaletten başka bir şey veremez. Yakar, yıkar, öldürür, yok eder.” diyen Nazım Hikmet, sanki bu metni dile getirmek istemiştir cümleleriyle… . Ben #andremalraux ile değişen dönemlerde, değişmeyen savaş acısını ve korkusunu iliklerimde hissedip insanı ve insanlığa dair olan şeyleri bir kez daha düşünmeye çalıştım.
Altenburg'un Ceviz Ağaçları
Altenburg'un Ceviz AğaçlarıAndré Malraux · Sel Yayıncılık · 202053 okunma
Erkeklerin öyle bir bakışları, öyle bir gülüşleri, ellerini kaldırışları, hülasa kadınlara öyle bir muamele edişleri var ki... Kendilerine ne kadar fazla ne kadar aptalca güvendiklerini fark etmemek için kör olmak lazım. Herhangi bir şekilde talepleri reddedildiği zaman düştükleri şaşkınlığı görmek, küstahça gururlarını anlamak için kâfidir. Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vazgeçmiyorlar. Bizim vazifemiz sadece tabi olmak, itaat etmek, istenilen şeyleri vermek... Biz isteyemeyiz, kendiliğimizden bir şey vermeyiz... Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum. Anlıyor musunuz?
Reklam
Dünyada sizden, yani bütün erkeklerden niçin bu kadar çok nefret ediyorum biliyor musunuz? Sırf böyle en tabii haklarıymış gibi insandan birçok şey istedikleri için... Beni yanlış anlamayın, bu taleplerin muhakkak söz haline gelmesi şart değil... Erkeklerin öyle bir bakışları, öyle bir gülüşleri, ellerini kaldırışları, hulasa kadınları öyle bir muamele edişleri var ki… Kendilerine ne kadar fazla ve ne kadar aptalca güvendiklerini fark etmemek için kör olmak lazım. Herhangi bir şekilde talepleri reddedildiği zaman düştükleri şaşkınlığını görmek, küstahça gururlarını anlamak için kâfidir. Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vazgeçmiyorlar. Bizim görevimiz tabi olmak, itaat etmek, sadece istenen şeyleri vermek...Biz isteyemeyiz, kendiliğimizden bir şey veremeyiz... Ben,bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum. Anlıyor musunuz?
Sayfa 102 - Maviçatı yayınlarıKitabı okudu
Çünkü Farabi gibi değerlerimizin düşünceleri, hayatları, öğütleri bizler için büyük bir mirastır. Modern çağın içerisinde sıkışıp kalan insanlar olarak, eskiye dönmeli ve eskinin sadeliğini özümseyerek o büyük şahsiyetlerin hayatlarından kendimize çok önemli öğütler çıkarmalıyız... Bulmak, görmek, anlamak ve değer bilmek dileğiyle... S10
Artık romanları gerçeklikle çatışan kahramanları anlamak, onların huy ve karakterlerinin olay örgüsü ne kadar uyum içinde olduğunu görmek için değil, doğrudan hayatın yapısı hakkında düşünmek için okuyorduk.
Sayfa 91 - YKYKitabı okudu
282 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Her halimle yaşıyorum
Merhabalar :)
Matt Haig
Matt Haig
'in son zamanlarda oldukça popüler olan kitabı "Gece Yarısı Kütüphanesi" bı bir de ben okuyayım dedim. Sürekli daha mutlu olmak isteyen ve bunun için geçmişe karşı pişmanlık duymaktan kaçınmayan bizler için cidden okunması gereken bir eser olmuş. Nora'nın pişmanlıklarla dolu
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,1bin okunma
Reklam
Dünyada sizden , yani bütün erkeklerden niçin bu kadar çok nefret ediyorum biliyor musunuz? Sırf böyle en tabii haklarıymış gibi insandan birçok şeyler istedikleri için...Beni yanlış anlamayın, bu taleplerin muhakkak söz haline gelmesi şart değil...Erkeklerin öyle bir bakışları, öyle bir gülüşleri, ellerini kaldırışları, hulasa kadınlara öyle bir muamele edişleri var ki... Kendilerine ne kadar fazla ve ne kadar aptalca güvendiklerini fark etmemek için kör olmak lazım. Herhangi bir şekilde talepleri reddedildiği zaman düştükleri şaşkınlığı görmek, küstahça gururlarını anlamak için kafidir.Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı bir av olarak düşünmekten vazgeçmiyorlar. Bizim vazifemiz sadece tabi olmak, itaat etmek, istenilen şeyleri vermek... Biz isteyemeyiz, kendiliğimizden bir şey vermeyiz... Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum. Anlıyor musunuz? Sizinle bunun için bir dost olabileceğimizi zannediyorum. Çünkü halinizde o manasız kendine güvenme yok... Fakat bilmem... Ne kuzuların ağzından vahşi kurt dişlerinin sırıttığını gördüm
O günden bu yana, Kürtler, topyekun bir var olma savaşı içinde, bölünmüş yaşamlarını sürdürmekteler... Bu nedenle Kürt edebiyatına bakarken, edebiyatın da tıpkı Kürtlerin ülkesi ve ülkedeki yaşam gibi, bir var olma mücadelesi içinde olduğunu görmek, bilmek ve anlamak gerekiyor.
Sayfa 21 - İthakiKitabı okudu
·
Puan vermedi
Cafer Keklikçi Şiirleri Üzerine
Cafer Keklikçi'yi okumadan önce savunduğu poetikayı bilmenizde fayda var.Daha önce birçok edebiyat dergisinin sayfaları arasında,taşrada taşralı şiirleri okurken ya da üniversite kantininde solmuş bir gazete parçasını çevirirken çok karşılaştım Keklikçiyle. Şiirle haşır neşir ve önceleri sadece şiir kitaplarıyla değil dergilerle de bağ
Havarya
HavaryaCafer Keklikçi · Ülke Yayınları · 201510 okunma
Abartıya izin vermemeli... “Şey”leri fazlasıyla büyütmemeli, anlamlandırmamalı, olduğundan başka değerlerle genişletip yaymamalı... Olanı olduğu haliyle anlamak, görmek, kabul etmek ve deneyimlemek kâfi... Aksi halde üzerine büyük anlamlar yüklenmiş, abartılmış her şeyin kölesine dönüşürüz
Reklam
Dünyada sizden, yani bütün erkeklerden niçin bu kadar çok nefret ediyorum biliyor musunuz? Sırf böyle en tabii haklarıymış gibi insandan birçok şeyler istedikleri için... Beni yanlış anlamayın, bu taleplerin muhakkak söz haline gelmesi şart değil... Erkeklerin öyle bir bakışları, öyle bir gülüşleri, ellerini kaldırışları, hülasa kadınlara öyle bir muamele edişleri var ki... Kendilerine ne kadar fazla ve ne kadar aptalca güvendiklerini fark etmemek için kör olmak lazım. Herhangi bir şekilde talepleri reddedildiği zaman düştükleri şaşkınlığı görmek, küstahça gururlarını anlamak için kâfidir. Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vazgeçmiyorlar. Bizim vazifemiz sadece tabi olmak, itaat etmek, istenilen şeyleri vermek... Biz isteyemeyiz, kendiliğimizden bir şey vermeyiz... Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum. Anlıyor musunuz? Sizinle, bunun için dost olabileceğimizi zannediyorum. Çünkü halinizde o manasız kendine güvenme yok... Fakat bilmem... Ne kuzuların ağzından vahşi kurt dişlerinin sırıttığını gördüm..."
Kaçıp gitmek istediğiniz yerin kaçtığınız yerle aynı olduğunu görmek tam bir aydınlanmaydı. Hapishanenin bir yer değil,bakış açınız olduğunu anlamak. Deneyimlediği,birbirinden apayrı hayatlar içinde,en köklü değişim hissinin ancak kaçıp gitmek istediği hayatta yaşanabileceği,Nora’nın aldığı en garip dersti. Başladığı ve dönüp dolaşıp yine geldiği hayatta.
Sayfa 278Kitabı okudu
432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
“Aşk manipülatif olamaz, gerçek şefkate dayanmalıdır."
Mieko Kawakami
Mieko Kawakami
Memeler ve Yumurtalar
Memeler ve Yumurtalar
@asteroid_b612 Kadınlığı reddetmek isteyen bir kız ve kadınlığın yok oluşunu inkar etmek isteyen bir annenin hikayesi. Minimalist bir stili maksimalist bir uzunlukla geçerseniz ne elde edersiniz? Bu arada bu bir şaka değil; Mieko Kawakami'nin Türkçe'ye çevrilen ilk tam romanı Memeler ve Yumurtalar'ın oldukça
Memeler ve Yumurtalar
Memeler ve YumurtalarMieko Kawakami · Doğan Kitap · 2023143 okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.