Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.
Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.
Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için...
Ben, Lou Clark, dünyanın öbür ucuna doğru gidiyordum. Ama bunu algılayamıyordum. Gözüm Will'den başka hiçbir şey görmüyordu. Kız kardeşimin, Thomas'ı ilk doğurduğunda hissettiği gibi hissediyordum. Yeni doğan bebeğine bakarken, "Bir borunun içinden bakmak gibi bir şey bu," demişti. "Dünya sadece ben ve ondan ibaret."
Kısa bir eleştiri (Mina Urgan 'a )
Yazarımız eseri Bir Dinazorun Anıları'nda diyor ki : "Okuyamadıklarım arasında öyle önemli kitaplar var ki, gözüm arkada kalacak o hiç inanmadığım öteki dünyaya gidince." Başka bir sayfada :"Bir otomobilin altında kalıp hala öteki dünyayı boylamadığıma şaşırıyorum." Bu sözlere karşılık diyorum ki Sayın! Mina madem ki öteki tarafa inanmıyorsun nedir bu sendeki öbür tarafa gitme sevdası. Hem bir başka sayfada şöyle diyorsun:"Bu cennet gibi parkta, çiçekler arasında, en çok sevdiğim yemeği yerken..." Sayın! Mina mademki öbür tarafa inanmıyorsun peki cennet hangi taraf oluyor ! Neyse sözü kısa kesip diyorum ki ya inandığın gibi yaşa ya da yaşadığın gibi inan .
"Ama tarlada kaldım. Olduğum yerde. Uzun zaman oturdum. Başımdan düşmüş yazmayı bile kaldıramadım. Yol boyunca ilerleyen uzun bir karınca sürüsüne takıldı gözüm. Yanıbaşlarında bir insanın acı çekerek oturduğunun farkında bile olmadan çalışıyorlar, çöp ve tane taşıyorlardı. Ben de bir emekçiyim onlar gibi. O ufacık yaratıkları kıskandım. Acı, tasa bilmeden çalışıyorlardı. Savaş olmasaydı karıncaların hayatını kıskanır mıydım? Bunu düşünmek bile utandırıyor beni".
Başlangıçta kitaptan gözüm korkmuştu, çünkü herkesin yorumu çok kötü. Ama kitabı okumaya başladıktan sonrasında yanıldıklarını anladım. J. K Rowling'in anlatım tarzını özlemişim, kendimi sanki yeniden Harry Potter okur gibi heyecanlı hissettim. Kitap o kadar güzel ki... Daha ilk sayfasından hikayenin içinde hissediyorsunuz kendinizi. J.K Rowling, "tekrardan" size hikayesini nasıl yaşattırabileceğini göstermiş, her paragrafta sanki o sahnedeki baş karakter sizsiniz gibi hissettiriyor, betimlemeleri o kadar canlı, o kadar öz ve gerçekçi ki, bir anda kendinizi hikayenin kötü kahramanı olarak görüyorsunuz ve kendinizi haklı çıkarmaya çalışırken buluyorsunuz... "Bence", en iyi çağdaş romanlardan.
Boş KoltukJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Doğan Kitap · 20131,797 okunma
KALDIRIMLAR
I
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri
Tam bu akşam böyle seni düşünürken
Çisil çisil bir yağmur başladı, şaka gibi
Ağlasam kimse anlamaz yüzüm gözüm sırılsıklam
Ruhumu söndürsün yağmur, yanıyorum Allahım
Kim bu öldürücü musikinin
Güftesini gömebilir kuytuluğun makamına
Yalnız hicazdı felaket efem saatlerinde
Kimi görsem göz yarası yüzümde,
Kimi duysam
Senin sesinden ıslak bir ıslık
Ve ben artık her şarkıda
Kendime vokal yapıyorum,
Yüzüm gözüm ıpıslık...