Kahramanlar ve Millet
Bazı devletler şiddetli buhranlar geçirirler ya da bütünüyle mahvolurlar.
Bazı milletler ise yaşantılarını bilgece bir güzellik içinde düzenlerler.
Bu örneklerin her ikisi de yalnızca devlet adamları, milletvekilleri, senatörler
ve çarlar için önem taşımayıp, toplum bireylerinden her birini de ilgilendirmesi
Güç ve güveni hep dışımda aradım. Ama bunlar insanın içinden gelir. Ve her zaman oradadırlar.
Öz güvenmek, özüne güvenmek. Bunlar insanı egoist yapmadığı sürece bir insanda bulunması gerek önemli unsurlardır. Her şey bizim elimizde, bu her zaman böyleydi. Neyi nasıl düşünmek istiyorsak öyle düşündük, ne kadar duymak istiyorsak o kadar duyduk, ne kadar görmek istediysek o kadar gördük. Bize göre bardak ya dolu ya da boş olmalıydı. Hiçbir şeyi olduğu gibi kabul edemedik, kabullenemedik. Anlatıldığı kadarını anlamadık ama buna rağmen her seferinde üzüldük, bedbaht olduk. İşte bunun sebebi güvensizlikti çünkü eğer kendimize ve gücümüze inansaydık her şeyi anlatıldığı kadar anlar, gösterildiği kadar görürdük.
-Sigmund Freud
Kalabalık bir topluluk içindeydi. Başarısızdı. Parası yoktu. Dileniyordu.
Caminin önündeydi. Büyük bir camiydi bu.
Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filân hepsi tamamdı. Özellikle avlusu: dilenenler için en önemli yer. Bir kenarda duruyordu.
Hiçbir hüner göstermediği için ya da acındırıcı bir garipliği olmadığı için
gerçek güç insanın içinden gelir ve başka bir varlığa hükmetmeye ya da onu yönetmeye çalışmaz. sahte güç,yoksunluk hissine dayanan güç,daima belli belirsiz olsa bile,kurnazca yönlendirmeyi ve "başkası üzerinde güce sahip olma"duygusunu içerir.
Siyaset dünyası temelde içgüdüsel seviyededir. Orman yasalarına aittir: Güçlü olan haklıdır. Politikaya ilgi duyan insanlar da en vasat olanlardır. Siyasetin sadece tek bir özelliğe ihtiyacı vardır. Bu da çok derin bir aşağılık duygusu.
Politika neredeyse tek bir matematiksel formüle indirgenebilir: Politika güç arzusudur. Friedrich Nietzsche,
Le Guin'in ütopik dünyasına hoş geldiniz..Öncelikle söylemeyelim ki,kitap okumaya yeni yeni başlayanlar için zor bir kitaptır.İlk okumaya başladığımda olayları kavramakta neyin ne olduğunu anlamakta zorluk çektim.Ama biraz sabredip sonra Ursula'nın dünyasına girince içinden çıkılmaz bir maceraya sürüklüyor.Kitap size farklı görüşleri,düşünceler ve
Ayaz, büyük fatih, Put Kıran Gazne Hükümdarı Mahmut’un ahbabı ve kuluydu...
Bu kıssada kullanılan her kelimenin üzerinde dur.
İslam putlara inanmaz ama bu Müslümanlar tarafından yanlış anlaşılmıştır. Putlara inanmamak başka bir şey, kalkıp başkalarının putlarını yok etmeye başlamak başka. Aslında birinin putunu kırmak demek, olumsuz yönde de
Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.”
Daha ilk cümlesiyle bile kitabın sonunu merak ettiren bir konu… Sayfalar ilerledikçe Gregor’un hayatına bir böcek olarak devam etmeye çalışmasına ve ailesinin, yakın çevresinin bu durum karşısındaki bocalamalarına tanık oluruz.
Naçizane düşünceme göre, Dava, Franz Kafka’nın en önemli eserlerinden birisidir. Bir sabah uyandığınızda kapıda polisler Josef K.’yı tutuklamak için bekliyordur. Bu sıradan, işinden başka bir şeye karışmayan banka memuru Josef K.’nın durduk yere tutuklanması ve sebebini bir türlü öğrenememesi ile alakalı bir eserdir. Kafka’nın Dava eseri, daha