Lacan’a göre, bebeklerde “aynalama” adında bir evre vardır. Bir bebek
yaklaşık olarak bir yaşına kadar kendisini dış dünyadan ayırt edemez. Yani,
dış dünyadaki her şeyi kendisinin bir uzantısı sanır. Ne zaman ki bu bebek
bir aynanın karşısına geçsin, o zaman kendisini dış dünyadan ayırt etmeyi,
yani bir benliği olduğunu öğrenir. Burada Lacan’ın
Bir dâhinin başına gelen son derece ilginç bir olay, boş bir kafa için gündelik dünyanın yavan bir sahnesi olacaktır. - Yine bu şekilde melankolik biri için bir trajedi sahnesi, soğukkanlı ya da iyimser birine göre çok daha az şey ifade edecektir. Bu nedenle büyük ölçüde sağlığa bağlı olan neşeli, mutlu bir ruh halini ve sağlıklı bir zihni korumaya özen gösterip dışsal şeylere sahip olmayı daha az önemsemeliyiz: "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur."
“Neden hiç zamanımız yok? Ne açıdan zaman kaybetmek istemiyoruz? Çünkü zamana ihtiyacımız var ve onu kullanmak istiyoruz. Ne için? Epeydir kölesi olduğumuz gündelik meşguliyetlerimiz için… nihayetinde bu hiç-zamanı-olmamak kendine zaman bırakan zaman harcamaktan daha büyük bir kendini kaybetmiştik”