İnsan, zamanın akışının önüne geçemiyor, sadece şaşkın bakışlarla bu akışı seyrediyordu. Gece gündüzün içinden çıkıyor, gündüz de geceden doğuyordu. İyinin içinden kötü, kötünün içinden iyi belirebiliyordu. Sevginin İçinde korku, lezzetin içinde elem vardı. Zıtların birbirinin içine yerleştirildiği bir hayattı burası. Bu gezegende aynı anda bir coğrafi bölge aydınlığı, başka bir bölgeyse karanlığı yaşıyordu. Güneş aynı anda bir yerde doğarken bir başka yerde batıyordu.