Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Belki de korkmam gerektiği kadar korkmuyorum.İçimdeki oluşumun öldürücü gücünü duymuyorum daha.Hayat değerlidir, evet.Buna inanıyorum ve güneşli bir pazar sabahı, yıldızların art arda kaydığı bir yaz göğü, olgun yemişlerle dolu bir incir ağacı geçiyor aklımdan.Öğle uykularımı ninnileyen ağustosböceklerini duyuyorum.Ayaklarımda kalın yün çoraplar, karnım burnumda oturmuş, bir köşe penceresinden sokağa bakarak çocuğumun erkek mi, kız mı olacağını merak ettiğim bir akşamüzerini anımsıyorum.Sonra onu dünyaya getirdiğim karlı sabahı.Gözlerinin siyahtan laciverde, koyu maviden yeşile dönüşünü izlediğim günleri. Bütün beklenmiş ve özlenmiş karşılaşma anlarını.
Pazar
Güneşli bir pazar sabahı geliyorsun aklıma Şimdi; sesinden, gülüşünden ayrı bir an Huzursuz bir gamze beliriyor yanağımda İçimde bir kıpırdanış eksikliğine Gamzem asılı O geçmiş güzel günlerde Şimdi kim bilir Hangi sokağın Hangi penceresinin kıyısında Bir dilim ekmeğine reçel sürüyorsun Senin tat dediğin recelde saklı Benim sen dedidiğim gamzemde Şimdi kim bilir Sen neye gülersin Gülmeni de çok isterim hani Pencereden süzülen ışık Dokunsun saksıda unutulmuş çiçeklerine Perden aralansın sokağın neşesine Benim bu halimi bilmeni istemem Ama gülmeni çok isterim hani
Selçuk Ceyhan
Selçuk Ceyhan
Reklam
Söyle Amor?!
Sen nasıl böyle güneşli Pazar sabahı Sen nasıl böyle şekerli keyif çayı Sen nasıl böyle çiçekli balkon sefası Sen nasıl böyle yoksun ortalarda Ya hu senin şarkıların nerede? Şimdi şuraya, Pazar'ın sabahına, Sevmenin kuşlusuna-kanatlısına, Özlemenin yamacına, Yamacında açan çiçeğine, Çiçekte boy veren şiirine, Söylenmeyip yük olanların ağırlığına, Kederin gizliden keyif veren yanına, Gidenlerin boşluğuna, Kalanların hoşluğuna... Hayatın tam ortasına, Bir şarkı bırakayım da... Herkes dinlesin. Günaydın ya hu, günaydın! 👇👇👇 Neraida ~ Mario Frangoulis 🍂 youtu.be/VWpEq77uuZU 💙
1938 yılının Haziran ayında, güneşli bir pazar sabahı, sağ elinde sımsıkı tuttuğu Hitler’in portresi, sol elinde açık bir şemsiyeyle Empire State Binası’nın çatısından aşağı atladı. Yaşamı gibi, ölümü de dikkat uyandırmadı.
Merhaba Pazar
Şimdi bir pazar sabahı. Bu güneşli ve Jüpiterli pazar gününde evde yalnızım.
Sayfa 70 - monokl yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çocukluğumuzun pazar sabahı
bir zamanlar aile ile yapılan kahvaltıydı bir çoğumuz için. annenin yaptığı yumurta kokusu mutfaktan salona gelirken, ekmek almak için bakkala gönderilmekti pazar sabahı. yolda dönerken ekmeğin ucunu yiyip, sizden erken kalkmış arkadaşlarınızın sokakta oynadığını görmekti ve onlara kahvaltıyı yapıp geliyorum sözü vermekti heyecanlı bir sesle... büyümenin en kötü yanı da bu sanırım. pazar sabahları hep güneşli olmaz mıydı? öyle hatırlardık değil mi? bu kasvetli, gri, sessiz ve soğuk pazar sabahından yazıyorum bu griyi... özlüyorum çocukluğumu anıyorum gençliğimi. istiyorum kaybettiğim huzuru, neşeyi... çocukluğuma dair ne varsa geri istiyorum bu pazar sabahı. yine dönerken koparmak istiyorum ekmeğin ucunu, subay traşı saçlarımı istiyorum, çocuk tenimi istiyorum... formamı istiyorum, yere basınca topuğundan ışık çıkan ayakkabılarımı istiyorum ben semt çarşısından aldırdığım o eşofman üstünü istiyorum yine... benden aldığı ne varsa yılların, geri istiyorum hepsini bu pazar sabahı...
Eylül ayında güneşli, ılık bir pazar sabahı, saat on civarında yola çıktık. İhtiyar Henry bir gece önce özel olarak yağlanıp parlatılmıştı, bu yüzden o sabah daha az ses çıkarıyordu.41
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.