168 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
Selam️ Fuminori Nakamura “Orijinal adı: Suri / Hırsiz”.. “Işığın gözünü almasını engelleyemiyorsan, yapacak en iyi şey ters yönde ilerlemektir.” Sayfa 142 Nişimura, Tokyo’da yaşayan, sadece zenginlerden çalmayı prensip edinmiş bir yankesicidir. En yakın arkadaşı İşikava ve yine suçla benzer ilişkilerinden dolayı tanışıklıklarının olduğu Taçibana ile birlikte, Kizaki isimli bir adam için iş yaparlar, elbette mesleki yetenekleri doğrultusunda. Ana karakter ağzından, 1. tekil ile anlatılan hikâye, arka kapak yazısında “tüyler ürpertici bir gerilim” olarak servis edilmiş, direkt net söyleyebilirim ki bu tanımın yanından bile geçmez. Karakterin tekinsiniz ruh hali, bir suçlu ama insanlara fiziki olarak zarar vermeyen ya da vermek gibi bir isteği olmayan, “hırsızlık” yaparak hayatını idame ettirmeye çalışan yalnız (çok yalnız) birini okumak gerilimden daha çok dramdı. Konudan ziyade, yazarın anlatım ve zekasıyla sevdiğim eseri, tavsiye listeme aldım, kalemindeki endirekt duygu akışından ötürü. Azımsanmayacak imla ihlalleri ve yazım yanlışları olan baskı, orijinal dili Japonca değil, İngilizceden çevrilmiş. Her çeviri ve çevirmenin elinde başka bir ses, başka bir duruş kazanan eserleri, neden böyle birkaç el sonrası dilimize aktarmayı tercih ettikleri soru işareti olarak kaldı. Saygılarımla Sevgim üzerinize, gününüz aydın olsun
Hırsız
HırsızFuminori Nakamura · Doğan Kitap · 2017291 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
Hepimiz; Yalnızız!
Edebiyat sahasında bir eğitim almadım. Bu sahada ki bilgilerim kısıtlı ve hatta kısırdır. Yavaş yavaş okumaya, anlamaya, kavramaya çalışıyorum. Karınca kararınca, elden geldiğince. Fakat ben; Ahmet Hamdi gibi, Yahya Kemal gibi, Peyami Safa gibi Türk edebiyatına ve düşünce dünyasına önemli katkılarda bulunmuş, çok önemli klasikler kaleme almış
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,9bin okunma
Reklam
182 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Mecnun ki âşıklık makamlarını bir bir yaşıyordu. Pişiyordu yavaş yavaş...Her geçen gün biraz daha değişiyordu. Kurtuluyordu emanet bedenden. Ruhu eski zaman bilgeleri gibi uzaklaşıyordu arzulu cismaniyetten... Ve Mecnun şimdilik Leylâ faslıyla sınanıyordu. Neylesin ki, Leylâ hâla onun dünyada vazgeçemediği tek varlıktı. Leylâ birkaç yudum suydu içtiği. Leylâ birkaç lokma azıktı yediği. Fikrinde gene o, zikrinde gene o... Hayâlinde Leylâ... Düşünde Leylâ Gününüz aydın olsun kitap dostları Bugün sizlere herkesin az çok hikayesini bildiği tasavvuf dalında olan"Leyla ile Mecnun" kitabından bahsedeceğim. Konusuna değinmeden önce birkaç seye değinmek istiyorum.Tasavvufta kemale erebilmek için üç basamak vardır. Bunlar; insan-i aşk, ilahi aşk ve hakik-i aşk. Mecnunda bunları tek tek aşarak aşk ile meczup olup yanmış, pişmiş ve olmuştur. Kısacası, tasavvufta ele alınan aşk makamı Allahü Teala’ya karşı beslenen yoğun sevgi ve muhabbettir. Bizlere düşen tasavvuftaki bu aşka ulaşmaya çalışmaktır. Allah’ı sevmenin dilde başlayıp amellerle devam ettiğini de unutmamaktır. Yazar bir hikaye ile bunları aşama aşama muhteşem bir şekilde anlatmış. Kalemine sağlık. Keyifli okumalar dilerim. Sağlıcakla kalın (Tasavvuf dalına ilgili kitapseverler için harikulade bir eser.)
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunHüseyin Bayçöl · Timaş Yayınları · 201373 okunma
221 syf.
10/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Zorluklar bizi yolumuzdan döndürmedi...
•Bizim aydın yazarlarımızın bir sürgün öykü­südür gider. Edebiyat tarihimizde sürgüne gönderilmemiş kaç yazar, kaç şair var, iki elin on parmağını geçer mi sayıları? Ama sürgün var, sürgün var, Halikarnas Balıkçısı gibi sürgününü mavi sürgüne dönüştüren, bir bölgeyi doğası, de­nizi, insanı ile cennete çevirenler var. Hasan Ali Yücel gibi bütün bir
Sürgün
SürgünBehzat Ay · Tekin Yayınevi · 197521 okunma
468 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Günaydın güzel insanlar. Stefan Zweig’in kendi eserlerine kıyasla oldukça kalabalık sayılabilecek, dolu dolu, birçok anını hissederek anlattığı, dünya savaşlarının psikolojisini çok iyi yansıttığı, bir kısmını da ‘Bugün bir şey olmadı’ gibi cümlelerle geçiştirdiği günlüğüne hepimiz hoş geldik! Özellikle kitabın sonlarında girdiği o bunalım
Günlükler
GünlüklerStefan Zweig · Can Yayınları · 1997227 okunma
364 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Şeytan mı içimizde? Yoksa biz miyiz asıl şeytan?
Şuana kadar okuduğum kitaplar içinde en beğendiğim alıntılardan biri ile başlamak istiyorum incelememe. "isteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğimi fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiilerin daimi bir mesulünü bulmuştum: buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Şule Yayınları · 2020173,4bin okunma
Reklam
132 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.