Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Osmanlı toplumu, 'her şeyden önce Müslümandır.' Bütün dinsel öğretiler gibi İslam da değişik yorumlara elverişlidir. Nihayet bir üstyapı kurumudur. Osmanlı düzeninde İslamın halkçı ve eşitlikçi yanları ağır basmışsa, bunun sebebi dinin bu açıdan kullanılmaya elverişli olması kadar, Osmanlıların da onu bu yönde yorumlamaları olmuştur. “ “Osmanlı İmparatorluğunun bir araya getirdiği halk toplulukları, çok değişik renk ve büyüklükteki mozaik parçalarını andırır. Devlet bu ayrıcalıklı topluluklar üzerindeki merkez otoritesini, garip bir çelişmeyle, adem-i merkeziyetçiliği kullanarak sağlamıştır.” “Osmanlı devlet yönetimindeki başarının tılsımı, çok karışık ve geniş topluluklar merkeze sıkıca bağlanırken, onların ayrıcalıklarının da göz önünde tutulabilmiş olmasındadır.” “Osmanlı İmparatorluğunun bir araya getirdiği halk toplulukları, çok değişik renk ve büyüklükteki mozaik parçalarını andırır. Devlet bu ayrıcalıklı topluluklar üzerindeki merkez otoritesini, garip bir çelişmeyle, adem-i merkeziyetçiliği kullanarak sağlamıştır.” “Osmanlı yönetimindeki adem-i merkeziyetçiliğin öteki büyük uygulama alanı dinsel hoşgörü olmuştur. Devlet, Hıristiyanların mezhep kavgalarına düştükleri, engizisyonun Avrupa'yı kasıp kavurduğu bir dönemde ancak günümüzde rastlanabilecek bu vicdan hürriyetini tebasına tanımıştı.” “Osmanlılarda devlete ve ekonomik düzene biçim veren başlıca dinsel ilkeler adalet, ona bağlı olarak eşitlik şeklinde özetlenebilir.”
Gerçekten de Yahudiler hemen hemen her yüz yılda bir Hristiyanların kıyımına uğramışlardır. İngilterede İspanya da Almanya da Polonya da yine Nazi Almanyasında Rusya da vs. Tek kıyıma uğramadıkları yönetimler Müslümanların idaresindeki devletlerdir. Osmanlı-Türk İmparatorluğudur, Türkiye Cumhuriyetidir. İşte böyle bir gerçeğe rağmen, günümüzde başta İsrail ve ABD Yahudileri olmak üzere Türk Milletini, Türkiye'yi "Kürt Kartı" ve "Ermeni kartı" ile BOP ile "ısırmaya" çalışıyor. Halbuki Asur, Babil, Roma, Endülüs ve diğerleri, Yahudilerin başlarına ne geldiyse hep ilk fırsatta medarı iftiharı yaşadıkları ülkelerini ısırmaya kalkmalarından, Kabalist Mesih beklentileri ile apokaliptik inançlarından gelmiştir.
Reklam
Prof.Dr.Mustafa E.Erkal:(...)Sosyoloji sosyal gerçeğin ilmidir. Sosyal gerçek, dinamik bir özellik gösterdiğine, ulkeden ülkeye, zamandan zamana itibari (relatif) olduğuna göre, Sosyoloji dinamik bir bilimdir. Soyut bilgiyi somutlaştırırken seneden seneye verdiğiniz örnekler bile değişir. Sosyolojinin Batı'da doğduğunu söylemek yerine; Batı'da
Erkan ÇavKitabı okudu
Kuvayı Milliye direniş ruhunu simgelemesi açısından dönemsel bir olgu değil, halkın zihninde sürekli yer alan bir anlayış haline dönüşmüştür. Günümüzde sıkça rastladığımız bir kavram olarak Kuvayı Milliye, bağımsızlıkçı ve özgürlükçü bir direniş ruhu olarak varlığını korumaktadır.
Sayfa 83
Kürt sorununu çözümsüz bırakmak ne Türklerin ne de Kürtlerin yararınadır. Çatışmanın insani ve maddi açıdan neden olduğu muazzam bedeller göz önüne alındığında sorunun müdahil tarafların tümünü tatmin edecek şekilde çözülmesi yaşamsaldır. Günümüzde durum sakinleşmiştir ve çalışmaların yoğunluğu çarpıcı bir şekilde azalmıştır. Türkiye'nin ... karşı karşıya kaldığı ekonomik kriz ve kitlelerin gerçek demokrasiye yönelik beklentileri göz önüne alındığında, doğru yönde gerekli adımlar atılmadığı takdirde bu sükûnetin bir fırtınaya dönüşme tehlikesi vardır.
Sayfa 124 - 1. baskı - Mart 2004
Salinizasyon günümüzde ABD’nin yanı sıra Hindistan, Türkiye ve özellikle Avust­ralya dahil dünyanın pek çok ülkesinde önemli bir sorun. Geçmişte dünyanın en eski medeniyeti olan Mezopotamya’nın çökmesine neden olmuştu. Salinizasyon eskiden dünya tarım merkezi olan ve “Bereketli Hilâl” adı verilen Irak ve Suriye bölgesinin bugün neden aynı verimlilikte olmadığım en iyi açıklayan unsurlardan biri.
Reklam
Aytmatov ve Türkiye
- Siz üstadınızla birçok programda birlikte bulundunuz. Türkiye'de yapılan pek çok etkinlikte de siz yine yanındaydınız ve günlükte de bunlardan bahsettiniz. Peki günümüzde C. Aytmatov ile ilgili olarak Türkiye'de düzenlenen etkinlikleri nasıl değerlendiriyorsunuz? - Türk okuyucuları Aytmatov’u öylesine okuyup geçmezler, severek tekrar tekrar okurlar. Türkiye'de Aytmatov’u tanıtmak için güzel çalışmalar yapılıyor. Günlüğümde yazdığım gibi Türkiye'de Hoca ile üç dört kere birlikte bulunduk. Ona devlet düzeyinde hürmet ve saygı gösteriyorlardı. Aytmatov da Türkiye halkını öz kardeşi gibi görmüştür. Yazarın vefatından sonra onun eserleri daha da çok sayıda basılmaya devam etmiştir. Ankara'da, İstanbul'da yazarın heykeli dikilmiş, bazı sokaklara ismi verilmiştir. Türkiye'nin hemen hemen bütün şehirlerinde ve üniversitelerinde uluslararası sempozyumlar, konferanslar, anma programları düzenlenmektedir. Türkiye kadar Aytmatov’un namını yücelten başka bir ülke yoktur diyebilirim. Türkiye'nin bundan sonra da yazarın eserlerini gelecek kuşaklara aktarmak adına pek çok faaliyette bulunacağını düşünüyorum.
Sayfa 14 - Bengü Yayınları
Türkiye'nin, içinde çırpındığı tuzaklarda geçen son yılların olayları, bir de bu açıdan ele alınıp incelenmelidir. Önceleri, sağcı-solcu ya da faşist-komünist ikileminin yarattığı kamplaşma, alevi- sünni çatışmalarının, 1980'lerden sonra da Kürt-Türk ayrımcılığına varan çatışmaların kaosu; günümüzde Cumhuriyetçi-Osmanlıcı, 1.Cumhuriyetçi 2.Cumhuriyetçi, laik-antilaik ikilemi ile yeni bir toplumsal parçalanmaya yöneliş... Türkiye eğer, bu geçmiş yarım yüzyılı, bir toplum ve tarih bilinciyle inceleyip nedenlerini araştırmazsa; bunalımlar çürümüşlük, bilinmelidir.
'Hristiyan, Hindu, Müslüman ve Şintocu akımlar, günümüzde birçok ülkede milliyetçilikle harmanlayarak, yabancı düşmanlığı zemininde "öteki"ne karşı seferber ettikleri bayraklı köktencilikle milyonları peşinden sürüklüyor....'
Sayfa 161Kitabı okudu
1.000 öğeden 951 ile 960 arasındakiler gösteriliyor.