... mutluluk öğretisi açısından ün, gururumuz ve kibirliligimiz için en ender ve en lezzetli lokmadan başka bir şey değildir.
Muazzam tespitler...
Hayat artık müptelası olduğumuz bir seyirliktir.
İnsan yaşamaya hiç zamanı olmayan bir seyircidir.
Duygularımız başkalarının duygularıdır.
Fikirlerimiz ıslah edilmiş standart fikirlerdir.
Tepkilerimiz güdülenmiştir.
Sevgilerimiz yönlendirilmiştir.
Basmakalıp cümlelerle konuşur, paket ifadelerle meramımızı ifade ederiz.
Aslında meramımız
Fiiliyatımızın kaynağı, kendimizi zamanın merkezi, nedeni ve sonucu zannetmeye bilinçsizce meyilli olmamızdadır. Reflekslerimiz ve gururumuz, teşkil ettiğimiz et ve bilinç parçasını bir gezegene dönüştürür. Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak , yaşamaktan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir. *
Sayfa 13 - metisKitabı okudu
“Fakat gururumuz var, tehlikeye atılmaya, kadere, kainata kafa tutmaya ihtiyacımız var.”
“fiiliyatımızın kaynağı, kendimizi zamanın merkezi, nedeni ve sonucu zannetmeye bilinçsizce meyilli olmamızdadır. reflekslerimiz ve gururumuz, teşkil ettiğimiz et ve bilinç parçasını bir gezegene dönüştürür. eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik, eğer kıyaslamak, yaşamak'tan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir".
Köleyiz biz, köle.. gururumuz da, küçülmemiz de hep kölecedir.
Sayfa 70 - Adam Yayınları, 1.Basım:1982
Fiiliyatımızın kaynağı, kendimizi zamanın merkezi, nedeni ve sonucu zannetmeye bilinçsizce meyilli olmamızdadır. Reflekslerimiz ve gururumuz, teşkil ettiğimiz et ve bilinç parçasını bir gezegene dönüştürür. Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamaktan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir.
Bu üniforma gururumuz olduğu kadar acımızdır da...
Sayfa 39Kitabı okudu
Eyyy Batılı, sen kimsin yaa!
Bir 'mış gibi yapmak' tutturmuşlar; arabalar yürüyor ya, ekmek yapılıyor ya, iyi kötü suyumuz geliyor ya... mesele yok. Bir taklid yapıyoruz ve Batıya bile kendimizi kabil ettirdiğimiz anlar oluyor ( Bir futbol maçında yeniveriyoruz onları.) Ya çocuksu gururumuz! Beğenilmezsek hemen alınıyoruz, Batılılara iftiralar ederek kendimizi temize çıkarmak için didiniyoruz. Iyi aile çocukları arasında, onlara çamur atan mahalle çocuğu gibiyiz.
Fiiliyatımızın kaynağı, kendimizi zamanın merkezi, nedeni ve sonucu zannetmeye bilinçsizce meyilli olmamızdadır. Reflekslerimiz ve gururumuz, teşkil ettiğimiz et ve bilinç parçasını bir gezegene dönüştürür. Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamaktan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi.
Sayfa 13Kitabı okudu
— Söyler misiniz lütfen, –dedi Litvinov,– çevresindekiler üzerinde Gubarev’in tartışmasız etkisini siz neye bağlıyorsunuz? Onun üstün özelliklerine, yeteneklerine mi?
— Hayır efendim, hayır; öyle yetenekleri falan yok...
— Öyleyse karakteri mi?
— O da değil efendim. Yalnız adamın güçlü bir iradesi var. Malum biz Slavlar irade açısından