“Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. yitip giden bu işte,”
Nilgün Marmara
O gün büsbütün güzeldi. Hiç yaşamamış şeyler gibi güzeldi. Hayatın eşiğinde,düşüncenin eşiğinde son bir defa gördüğümüz şeyler gibi güzeldi.
İntihar mektubundan..
Bu durumdan kimse kimseyi ya da kendini sorumlu, suçlu saymasın çünkü suç yok yalnızca ırmağın akışına bir müdahale söz konusu! Her anın niye’sini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz...
Sayfa 533 - Everest yayınları
Emar Senfonisi
14.00
Saçlarıma yavaş yavaş dökülen yağmura aldırmadan "Kent Meydanı'na" doğru acele etmeden yürüdüm. Yağmuru sindirmek hiçte zor gelmiyordu, ıslanmak mı? En sevdiğim, yüreğimi de yanıma almışken yürümek mutluluk veriyordu..
Bir dolmuşa binirek "Tophane'ye" çıkan merdivenlerin karşı caddesinde indim. Yağmur yine bana
"Okunması güzeldi ama o kitap bitti, yeniden okunsa da aynı tadı vermeyecek, belki etkileyecek yine ama aynı tümce aynı yankıyı uyandırmayacak yürekte."
Karanlık persona, içedönük karakter ve gölgesinde bir dahi
Düşüncenin akışını bozan cümle kullanmadan, nasıl inceleyeceğimi kara kara düşündüğüm bir hikaye kitabı:
Korkuyu Beklerken
Oğuz Atay’ın ilk ve tek öykü kitabı olan bu kitabı, üyesi olduğum https://1000kitap.com/bidunyakitapgrubu okuma listesinde görünce “ben bunu pas geçerim herhalde” demiştim. Kendisinden haberdardım, aylardır da kitaplığımda durur; arada toz
Cahildik dünyanın rengine kandık
Oysa - Günaha iten her şey beni,
Tanrım! Ne kadar iyi, ne kadar güzeldi!
Sayfa 189 - Doğu Batı Yayınları
“Güzeldi.”
“Kendimi yorgun hissediyorum ama tatlı bir yorgunluk…”