Öyle kısacık anlar vardır ki bütün bir hayatı altüst edebilir. Bazen bir gün, yıllarca acı çektirecek kadar derin izler bırakır yaşamda. Bazı haberler vardır, mermi olup yüreği deler geçer; ardında kocaman bir yara bırakır.
•Sevgili Dost,
Şu günlerde, “İyi misin?" sorusunu herkes aynı şekilde cevaplıyor: "Bu ortamda ne kadar iyi olunabilirse o kadar iyiyim." İç karartıcı haberler birbiri üstü ne bir felaket kolajı gibi yapışıyor. Yapışıyor da çantasi ni çaldırmamak için trenle peron arasına sıkışıp parçalanan kadın, akşam yemeğini iştahla yememize mani olamıyor. Ormanlara atılan mazlum cesetler, izleyecegimiz bir futbol maçının keyfine gölge düşürmüyor. Sevdigimiz insanlara karşı yapılan büyük haksızlıklar karşısında bile, dudaklarımızdan ancak birkaç zayıf cümle dökülebiliyor. Üzüntü kalbe inemiyor, kalp buğzedemiyor.|
Zihnimizin sahip olduğu en büyük beceri belki de acıyla başa çıkmaktır. Klasik yaklaşım bize herkesin ihtiyacı doğrultusunda geçtiği dört kapı olduğunu öğretir.
Birinci kapı uykudur. Uyku bize dünyadan ve onu dolduran tüm acıdan kaçabileceğimiz bir sığınak sağlar. Bir insan ağır yaralandığı zaman genellikle kendinden geçer. Aynı şekilde travmatik haberler alan birinin bayıldığı olur. Zihin ilk kapıdan işte böyle geçerek kendini acıdan korur.
İkinci kapı unutmaktır. Bazı yaralar kısa zamanda kapanamayacak, hatta belki de asla iyileşemeyecek kadar derindir. Ayrıca bazı anılar o kadar azap vericidir ki onlara alışmak mümkün değildir. “Zaman tüm yaraları iyileştirir” sözü yanlıştır. Zaman çoğu yarayı iyileştirir. Geri kalanlar bu kapının ardında saklıdır.
Üçüncü kapı deliliktir. Bazen insanın aklı öyle bir darbe alır ki kendini delilikte saklar. Bu ilk bakışta faydalı gözükmese bile öyledir. Gerçekliğin acıdan başka bir şey getirmediği zamanlar vardır ve bu acılardan sakınmak için zihnin gerçekliği geride bırakması gerekebilir.
Dördüncü kapı ölümdür. Son sığınak. Öldükten sonra bizi hiçbir şey incitemez. Ya da en azından bize öyle söylenir.
Türkiye'nin güneyinden üzücü haberler geliyor
Türkiye'nin kuzeyinden üzücü haberler geliyor
Türkiye'nin doğusundan üzücü haberler geliyor
Türkiye'nin batısından üzücü haberler geliyor
Türkiye giderek üzücü bir habere dönüyor ...
susuyorum kardeşlerim
ta ki susuzluğuma çareler bulana dek
dilimi bir keşkeye bağlayıp
‘hayırlısı'larda kalıyorum
susuyorum kardeşlerim
size haberler verene dek
suskunluğumda merhem arıyorum
bulana dek
zihnimizin sahip olduğu en büyük beceri belki de acıyla başa çıkmaktır .
klasik yaklaşım bize herkesin ihtiyacı doğrultusunda geçtiği dört kapı olduğunu öğretir .
birinci kapı uykudur
uyku bize dünyadan ve onu dolduran tüm açıdan kaçabileceğimiz sığınak sağlar . bir insan ağır yaralandığı zaman genellikle kendinden geçer . aynı şekilde tramvatik haberler alan birinin bayıldığı olur . zihin ilk kapıdan işte böyle geçerken kendini acıdan korur ..
ikinci kapı unutmaktır
bazı yaralar kısa zamanda kapanmayacak , hatta belki de asla iyileşmeyecek kadar derindir . ayrıca bazı anılar o kadar azap vericidir ki onlara alışmak mümkün değildir . zaman tüm yaraları iyileştirir sözü yanlıştır . zaman çoğu yarayı iyileştirir . geri kalan bu kapının ardında saklıdır .
üçüncü kapı deliliktir
bazen insan aklı öyle darbe alır ki kendini delilikte saklar . bu ilk başta öyle gözükmese bile öyledir . gerçekliğin acıdan başka bir şey getirmediği zamanlar vardır ve bu acıdan saklanmak için zihnin gerçekliği bırakması gerekebilir .
dördüncü kapı ölümdür
son sığınak . öldükten sonra bizi hiçbir şey incitemez , yada en azından bize öyle söylenir ..
“Zihnimizin sahip olduğu en büyük beceri belki de acıyla başa çıkmaktır.Klasik yaklaşım bize herkesin ihtiyacı doğrultusunda geçtiği dört kapı olduğunu öğretir.
Birinci kapı uykudur.Uyku bize dünyadan ve onu dolduran tüm acıdan kaçabileceğimiz bir sığınak sağlar.Bir insan ağır yaralandığı zaman genellikle kendinden geçer.Aynı şekilde travmatik haberler alan birinin bayıldığı olur.Zihin ilk kapıdan işte böyle geçerek kendini acıdan korur.
İkinci kapı unutmaktır.Bazı yaralar kısa zamanda kapanamayacak, hatta belki de asla iyileşemeyecek kadar derindir.Ayrıca bazı anılar o kadar azap vericidir ki onlara alışmak mümkün değildir. ‘Zaman tüm yaraları iyileştirir.’ sözü yanlıştır.Zaman çoğu yarayı iyileştirir.Geri kalanlar bu kapının ardında saklıdır.
Üçüncü kapı deliliktir.Bazen insanın aklı öyle bir darbe alır ki kendini delilikte saklar.Bu ilk bakışta faydalı gözükmese bile öyledir.Gerçekliğin acıdan başka bir şey getirmediği zamanlar vardır ve bu acılardan saklanmak için zihnin gerçekliği geride bırakması gerekebilir.
Dördüncü kapı ölümdür.Son sığınak.Öldükten sonra bizi hiçbir şey incitemez.Ya da en azından bize öyle söylenir.”
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et.
2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter.
3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin.
4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak.
5. Gül. Sana yakışıyor.
6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak