Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çağdaşlık Ve İslam
Geri kalmış dünya taraşarını, "çağdaşlık" tartışma­ sında da bir etkileri olmadığından dolayı bir kenara bı­ rakalım. Dünyanın en medeni ülkelerinden biri, Ameri­ ka' da, kamu hayatında beyaz ve zenci insanların eşit ol­ duklarını karara bağlayan kanun ancak birkaç yıllık geç­mişe sahiptir (1965 yılında ilan edildi). Ayrıca bu, çok
Sayfa 106 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Hadi bi' cesaret
Yüzleşmekten kaçındığımız korkularımızı örtbas edip kendimizi güvenlikte olduğumuza inandırırken, hayatın nedenli kuruttuğumuzu çoğu zaman göremiyoruz.
Sayfa 71 - MetisKitabı okudu
Reklam
Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret edemeyenler, yeni okyanuslar keşfedemez...
Andre GideKitabı okudu
Hadi. Bi cesaret. Hayatı yaşa. .
Sayfa 132 - Epsilon yayıneviKitabı okudu
Hadi bi cesaret :))
İlk aşk: "Büyüdüğümüzde, bu konuları kadınlarla ko­nuşabileceğiz.
Reklam
Ninenin Duası
Trene binerken iki büklüm, yüzü kırışıklarla dolu ama bembeyaz, melek gibi bir teyze vardı yanımda. Ürkek ürkek benden tarafa bakıyordu ama ben ne zaman bakışlarımı ona doğrultsam hemen gözlerini kaçırıyordu. O söylemeye cesaret edemiyordu ama ben anlamıştım meramını. “Teyze elimden tut hadi! Ben yardım ederim sana binerken, ver o valizi de” dedim. O ürkek bakışlar; gözlerindeki ışıltı ile yüzünde melek gülüşüne evriliverdi birden. Eski, tokalı, kahverengi valizini de ben aldım elime, zaten benim sadece sırt çantam vardı. Bir de beyaz poşetim. Üçüncü vagondaydı yerleri. Kocasının kulağındaki işitme cihazını arkalarından valizi taşırken gördüm. O yüzden amca konuşamamış benimle, teyzem de utancından seslenememiş belli ki. Koltuklarını bulduk oturttum yerlerine. “Siz otura durun, ben de şu valizleri yerleştireyim” deyip valizler için boş yer aramaya başladım. Vagonun sonunda kapının yan tarafında bir boş yer buldum valizler için. Valizleri oraya yerleştirip tekrardan yanlarına döndüm. “... Gayril magdubi aleyhim veleddalin. Âmin” dedi, yüzünü avuçlarıyla sıvazlarken. “Teyzeciğim bir isteğin olursa ben arada dolaşır, gelirim yanınıza” dedim. “Ah guzum! Allah senden razı olsun, tekerine daş değmesin inşallah” dedi. Gülümsedi bana, elini öptüm, döndüm kendi vagonuma gittim. Ama teyzenin sesi vagona yayılmaya başlamıştı. “Pek bi iyi oğlanmış; yardım ediverdi bize, bekâr mı acaba? Sormadım tüh. Bizim de alt komşunun kızı var okulu yeni bitirdi, öğretmen oldu.” cümlenin sonunu duyamayacak kadar ilerlemiştim. Bu sefer de ben gülümsedim...
Sayfa 15
Teyze'nin duası.
Trene binerken iki büklüm, yüzü kırışıklarla dolu ama bembeyaz, melek gibi bir teyze vardı yanımda. Ürkek ürkek benden tarafa bakıyordu ama ben ne zaman bakışlarımı ona doğrultsam hemen gözlerini kaçırıyordu. O söylemeye cesaret edemiyordu ama ben anlamıştım meramını. “Teyze elimden tut hadi! Ben yardım ederim sana binerken, ver o valizi de” dedim. O ürkek bakışlar; gözlerindeki ışıltı ile yüzünde melek gülüşüne evriliverdi birden. Eski, tokalı, kahverengi valizini de ben aldım elime, zaten benim sadece sırt çantam vardı. Bir de beyaz poşetim. Üçüncü vagondaydı yerleri. Kocasının kulağındaki işitme cihazını arkalarından valizi taşırken gördüm. O yüzden amca konuşamamış benimle, teyzem de utancından seslenememiş belli ki. Koltuklarını bulduk oturttum yerlerine. “Siz otura durun, ben de şu valizleri yerleştireyim” deyip valizler için boş yer aramaya başladım. Vagonun sonunda kapının yan tarafında bir boş yer buldum valizler için. Valizleri oraya yerleştirip tekrardan yanlarına döndüm. “... Gayril magdubi aleyhim veleddalin. Âmin” dedi, yüzünü avuçlarıyla sıvazlarken. “Teyzeciğim bir isteğin olursa ben arada dolaşır, gelirim yanınıza” dedim. “Ah guzum! Allah senden razı olsun, tekerine daş değmesin inşallah” dedi. Gülümsedi bana, elini öptüm, döndüm kendi vagonuma gittim. Ama teyzenin sesi vagona yayılmaya başlamıştı. “Pek bi iyi oğlanmış; yardım ediverdi bize, bekâr mı acaba? Sormadım tüh. Bizim de alt komşunun kızı var okulu yeni bitirdi, öğretmen oldu.” cümlenin sonunu duyamayacak kadar ilerlemiştim. Bu sefer de ben gülümsedim...
Sayfa 15
Hadi bi cesaret, sen de taşın altına koy elini :)
"Yapamam ki" gerekçesiyle gerçekleştirmekten kaçındığımız davranışların çoğu aslında yapmak istediklerimizdir. Yapmak istemediklerimiz zaten aklımıza gelmez.
Sayfa 107 - MetisKitabı okudu
Reklam
“Anlat derdini Markopaşa’ya” diye bir laf vardır ülkemizde… Soruna muhatap bulamadığımızda, bizi dinler gibi yapan ama çözüme dair hiç bir şey geliştirmeyen insanlar ya da kurumlar için söylediğimiz bu söz, benim incelememde yer değiştirecek; bu kez Markopaşa bize derdini anlatmayı deneyecek. Hadi o zaman, çok bekletmeyelim paşamızı. Türkiye