Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tarif ettiğim ve dahil olduğum İttihad-ı Muhammedi'nin (A.S.M.) tarifi budur ki: Garb ve şarka ve cenubdan şimale mümted bir silsile-i nurani ile merbut bir dairedir. Dahil olanlar da bu zamanda üçyüz milyondan ziyadedir. Bu ittihadın cihet ve irtibatı, tevhid-i İlâhidir. Ve peyman ve yemini, imandır. Müntesibleri, "Kâlû Belâ"dan dahil umum mü'minlerdir. Defter-i esmaları da, Levh-i Mahfuz'dur. Ve bu ittihadın nâşir-i efkarı, umum kütüb-ü İslâmiyedir. Ve yevmiye cerideleri de, i'lâ-yı Kelimetullahı hedef-i maksad eden umum cerâid-i diniye; kulüb ve encümenleri, mesâcid ve medâris ve zevâyâdır. Merkezi de, Harameyn-i Şerifeyn'dir. Böyle cemiyetin reisi, Fahr-ı Âlem'dir (A.S.M.). Ve mesleği, herkes kendi nefsiyle cihad-ı ekber yani: Ahlak-ı Ahmediye (A.S.M) ile tahalluk ve Sünnet-i Nebeviyeyi ihya ve başkalara da muhabbet ile -eğer izrârı intaç etmezse- nasihat! Bu ittihadın nizâmnâmesi, Sünnet-i Nebeviye; ve kanunnâmesi, evâmir ve nevâhi-i Şer'iyye'dir. Ve kılınçları da, berahin-i katladır. Zira medenilere galebe çalmak ikna iledir, icbarla değil. Taharri-i hakikat, muhabbet iledir. Husumet ise: Vahşet ve taassuba karşı idi. Zaten medeniyet onları tokatlıyor. Hedef ve maksatları da i'lâ-yı Kelimetullah'dır. Şeriat da: Yüzde doksandokuzu ahlak, ibadet ve fazilete aiddir. Yüzde bir nisbetinde siyasete mütealliktir.
Divan-ı Harb-i ÖrfiKitabı okuyor
Azrulayıp seni deyu gelmişem İster öldür ister âzâd et meni Bu dergâhda ben muhalled kalmışam İster kurtar ister bîdâr et meni
Reklam
İbn Arabî der ki: “Ümmetinden Hz. Muhammed’e(sav) yetişemeyen, ‘O’nu göremedim’ diyen kişi hayıflanmasın, eğer Kur’an’a bakarsa Hz. Muhammed’i görür.” Bir kitap bu, ben kitaba bakıp bir insanı nasıl göreceğim, nasıl olur? Kitabın harflerine baktığınız zaman orada hazır olan enerjinin adı, hakikat-i Muhammediye’dir, nur-ı Muhammedî’dir. Kur’an’ın hangi suresini okursanız okuyun Hz. Muhammed’in(sav) kokusunu alırsınız.
Ve şems-i hakîkat Mevlânâ-yı Muhammedî-sîret (r.a.) Mesnevî-i Şerîf’in cild-i sâdisinde buyururlar. Mesnevî: Tercüme: “Vaktâki bu Seyyidü’l-kevneyni sen Hak’tan ayrı gördün, kitâb-ı kâinâtın hem metnini ve hem de dîbâcesini gāib ettin. İki deme, iki bilme ve iki okuma! Bendeyi kendi efendisinde mahv olmuş bil! Kusûr-ı fehminden nâşî, efendiye “gayr” dediğin vakit, ey şaşı, Gayûr olan şâhdan utan! (Enfâl, 8/17) Attığın vakit, sen atmadın! âyet-i kerîmesindeki “râmî” Ahmed’dir. Onu görmek Hâlık’ı görmek olmuştur." Mesnevî-i Şerîf Şerhi, XII, s. 412 (beyit: 3237). Mesnevî-i Şerîf Şerhi, XII, s. 411 (beyit: 3235). Mesnevî-i Şerîf Şerhi, XII, s. 401 (beyit: 3205). Mesnevî-i Şerîf Şerhi, XII, s. 406 (beyit: 3217).
Sayfa 1491 - cilt 2
Miraç; Receb'in 27. gecesi… Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz’e, Mekke döneminde bir gece, Yüce Yaratan’ın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa etmesi için önce Mescid-i Aksa’ya, oradan da semaya yaptırılan hikmet yüklü yolculuk… Kâinatın yüce yaratıcısının daveti üzerine gerçekleşen mucizevî buluşma… Süleyman Çelebinin "Şeş cihetten ol münezzeh zül-celâl, Bîkemukeyf âna gösterdi cemâl" şeklindeki ifadesiyle "mahiyetini, nasıllık ve niceliğini bilemediğimiz bir şekilde yüce Allah ile görüşen" sevgili Peygamberimiz’in, şirk koşmayanların affedilebileceği müjdesi, Bakara Sûresi'nin son iki ayeti ve beş vakit namaz hediyesiyle yüce âlemlerden döndüğü gece… Miraç bir arınma ve Allah’a yükseliştir. İnsanın erdem yolculuğu, beşerilikten insaniliğe yükseliş hikâyesidir. Sadece Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve varlığın düzeylerinde, hakikat göğünün katmanlarında değil, insanlığın Allah’a ulaşan yolunun duraklarında da gerçekleşmiş kutlu bir yolculuktur. İsra suresinin başlangıç âyetlerinde bu kutlu yolculuğun ilk aşaması şöyle anlatılır: “Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun…
Kur'ân-ı Kerim Tin sûresinde, Allah 4 şey üzerine yemin ederek buyurur ki, "Biz insanı en güzel kıvamda yarattık. Sonra onu en alçak yere attık." Allah'ın üzerine yemin ettiği şeyler şunlardır: 1. İncir 2.Zeytin 3.Sina dağı 4. İşte şu emniyetli belde. Bu 4 şeyin dördü de aynı şeyi ifade eder. Allah'ın Vahdaniyetini.
Reklam
Esma-ül-Hüsna
Fütuhatı Seyyid Muhammed Ruhi Esmaül Hüsna 2 cilt 399 ve 400 sayfalar Ya Fettah İsmi Şerif'i Hakikatte yeni yoktur Açılma veya açılım Hazreti Allah'ın Ya Fettah İsmi Şerif'inin tecellisiyle olur. Açılımdan kastedilen şey, üzeri örtülmüş olan hakikatin ortaya çıkmasıdır. Cenabı Hak yarattığı her şeyin hikmetini içerisine
Sayfa 399 - Ruhi YayıneviKitabı okudu
13 sayısı!..Nasıl da yutuyoruz bir batı safsatasını!..
13. cuma sembolü peygamberimizin anlattığı sistemi ve bizlerin idraklerindeki uyanışı temsil eden bir anlatım. Bizlerse bunu korku filmlerinden bilir ve başımıza gelmiş en güzel şeyin bize en kötü şey olarak “yutturulmasını” izler ve sorgusuz sualsiz kabul ederiz. Dini anlatımlara tepkisi olan insanlar hep dinen bize sunulanların sorgusuz sualsiz
Sayfa 467Kitabı okudu
Esma-ül-Hüsna
Fütuhat-ı Seyyid Muhammed Ruhi Esmaül Hüsna 2 cilt 359 ve 360 sayfalar Ya Alim İsmi Şerifi Mucizeler bizlere Cenabı Hakk'ı hatırlatır Cenabı Hakk'ın Rabbul Alemin olması Ya Alim İsmi Şerifinin tecellisiyle bütün alemlerde var olan ilmin hakikatine işaret eder. Cenabı Hak bu ilimlerle Nuru Muhammedi'ye vermiş olduğu ilimleri
Sayfa 359 - Ruhi YayıneviKitabı okudu
Esma-ül-Hüsna
Fütuhatı Seyyid Muhammed Ruhi esmail Hüsna 2 cilt 388 389 ve 390 sayfalar Ya Fettah İsmi Şerifi kur'an-ı Kerim'de Hicr suresi 14 ve 15 ayetlerinde mealen onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıkmaya koyuyorsalar yine Gözlerimiz döndürüldü biz herhalde büyülenmiş bir toplumumuz derlerdi buyurmaktadır Rızkın nihayeti olarak
Sayfa 388 - Ruhi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Haybemize yeni bir bilgi daha ekledik Elhamdülillah
Cenâb-› Hak, Havvâ vâlidemizi, Hazret-i Âdem’in sol kaburga kemiğnden yaratt›. Âdem -aleyhisselâmo esnâda uyumaktayd›. Uyanıp yanında bir filiz gibi Havvâ’yı görünce, kalbi ona akt veya elini uzatti. Melekler haykırdı–Yâ Âdem, dokunma ona!.. Henüz nikâhın kıyılmadı ..” Bundan sonra Hazret-i Âdem ile Hazret-i Havvâ’nın nikâhlar› kıyıld›. Mehrin şartıda da, üç kere Hazret-i Muhammed Mustafa’ya salevât-› şerîf getirilmesi olarak gerçekleşti. Bu, Allah huzurunda ve Muhammedî hakîkat önünde ilk nikâhın başlangıcı oldu.
Veli hangi nebinin vârisi olursa olsun, asıl kaynak itibarıyla daima dolaylı ya da dolaysız olarak Hz. Muhammed’in vârisidir. Birbirini izlemiş peygamberler silsilesi boyunca her bir peygambere hakim olan vasıflar ancak hakîkat-i Muhammedi’nin o peygamber üzerindeki kısmî tecellîsi olmuş ve nihayette de, Hz. Muhammed in şahsında hakikat-i Muhammedi’nin kâmil zuhuru ortaya çıkarak daha önceki peygamberlerin “nüvvab” olarak temsil ettiği her şey kemâle erdirilmiştir. Hakîkat-i Muhammedi her türlü nübüvvet ve velâyetin yegâne kaynağıdır ve ezelîdir.
Sayfa 49 - nefes
209 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.