Selam yıldızlarım! Bugün kapağıyla beni kendine çekmeye pek ala yeten “Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek” kitabıyla geldim. Kitabın kalınlığı, puntolarım küçük olup sayfayı doldurması beni biraz korkutmadı diyemem. Ama inanın bana, soluksuz okunuyor. Ben bir oturdum bitirene kadar da başından kalkmadım
Kitabın dili beni biraz korkutuyordu, üçüncü kişi
Bu defa onun kanatları alevlerin içinde yanmaya başladı. Kabuk değiştirir gibi üzerinden bir şey ayrılıyordu. Ve aşağıya dönerken ondan bir parça koptuğunu sandım ama alevler söndüğünde anka hâlâ bir bütündü. Sadece herkesi hayret içinde bırakacak şekilde ondan bir şey ayrıldı. Başka bir kuş daha. Onun gibi, ona benzeyen ama aynısı değildi. Mavi tüyleri olan bir kuştu.
Butimar kuşu.
İkisi ying ve yang gibi birbirlerinin hizasında dönmeye başladılar.
Daren başını bana doğru çevirdi.
Butimar, denize olan aşkıyla bilinir. Her gün gökyüzünden aşağı iner ve uzun uzun denizleri seyreder. Tuzlu deniz suyunu içen tek kuş olarak bilinir. Bir gün denizin kurumasından endişe duyar ve bir daha sudan içmeye cesaret edemez. Bu ölçüsüz aşkı onu içmeye kıyamadığı suyun yanı başında susuzluktan ölmeye mahkûm eder.
Su Vârisi için feda edilen anka ruhundan butimar kuşunu koparmıştı.
Nükleer gücün yanında getirdiği yıkımı konu alan Amazon dizisini herkese öneririm.
Uzun zamandır böyle kaliteli bir 'Post Apocalyptic' yapım görmedim. Ayrıca çok iyi bir distopya olmuş.
Fallout serisinin harika bir evreni var. Evrenin sahip olduğu hikâye gerçekten çok geniş, kendi ekosistemleri var resmen. Dünyaları 1945'li
(Şevval's version)
(Çok özendim o yüzden üşengeçlik bile yapmadım şsödmcmcöd)
~ben şevval(başka adım yok,annem engellemeseyiş babam adımı zeynep koyacakmış ama o kardeşime nasip oldu)
~gözlük derecemi anne ve babamdan miras aldım(ama onlar lazer olup kurtuldular)
~aşırı aşırı aşırı üşengecimdir,beni tanıyan birine sorsanız hakkımda
-Bir yabancı gibiydin, Alina. Güzel ama korku salan.
+Bir daha aynısı yaşanmayacak. Bileklik artık benim ciğerlerim, kalbim gibi bir parçam.
-"Kalbin," dedi donuk donuk.
+Elini tuttum, göğsüme yasladım. "Hâlâ aynı kalp, Malyen. Hâlâ senin."
"Aslında," diye devam etti Hasan. "Yüreğimin derinliklerinde hala gençliğimdeki o masalları, Mehdi 'yle ve Peygamberle ilgili sırlarla dolu hikayeleri özlediğimi hissetmyor değilim. Yaşadığım hayal kırıklığının açtığı yara hala kanıyor. Hala canım yanıyor. Ama anlatılanların hiçbirinin doğru olmadığını ileri süren düşüncenin
Selahaddin'i değerli kılan, yalnızca sıradan biriyken Babil'in sultanlığına gelmiş olması değil, aynı zamanda Müslümanlara' ve Hıristiyanlara karşı kazanmış olduğu zaferlerdi; fakat gerek savaşlarda gerekse şatafatı bir hayatın getirdiği harcamalarla tüm servetini tüketmişti ve başına gelen bir terslik yüzünden acilen yüksek
☆☆☆ Minnak bir spoiler içerebilir☆☆☆
Kurgusu güzel olabilecek kitaplar yanlış yazarların elinde harcanınca gerçekten çok üzülüyorum yaa. Bu kitapta da aynısı oldu. Ortalıkta doğru temellendirilmiş bir kurgu da yoktu aslında, sanki kitabın sonu bir anda yazarın aklına gelmişte sırf sonunu yazabilmek için ilk sayfaları boşvermiş gibi. Zaten
Birkaç gündür okuduğum kitabın etkisinden çıkmaya çalışıyorum ama zihnimi kurcalayan öyle çok soru bıraktı ki ardında hala kurtulabilmiş değilim üzerimde bıraktığı yükten.
Yalom okumak bana hep zor gelmiştir, okuması zor olduğundan ya da yazış biçiminden kaynaklı değil, düşünce akışından dolayı. Aklımı karıştırıyor ve doğru bildiğim, henüz
Uzun zamandır bir tiyatro eseri okumamıştım. Ancak iyi ki bu kitabı alıp okumaya karar vermiştim. Gerçekten, tiyatro eserlerinden çok zevk aldığımı keşfettim. Okuması çok keyifli! Daha önce tek okuduğum tiyatro yazarı
William Shakespeare idi ancak yeni yazarlar keşfetmem ve okumam çok güzel olacak gibi.
104 sayfa kadar kısa bir kitap zaten, bir gün