Ünlü Bilgeler Üzerine
Hakikat neredeyse: halk zaten orada! Yazık, yazık arayanlara!
Halka, halk diliyle değil de kendi dilleriyle hitap etmek isteyen bilgeler, kendilerini ifade edememeye mahkûmdurlar.
Reklam
Kanımca Bati masallarında karşımıza sıklıkla çıkan "Beyaz Atlı Prens" motifi, Türk halk masallarında görülmez. Türk masallarında kadının yeri erkeğin terkisi değildir. Dede Korkut masallarından birisinde Kanturalı ve kırk yiğidi, atlarına binip ava çıkmışlardır. Karşıdan Salcan Hatun gelir. O da kırk ince belli kız arkadaşıyla at üstünde ava çıkmıştır. Kanturalı ile Salcan Hatun tartışırlar, ok atmada, güreşte yenişemezler, birbirlerini sever, evlenirler. Ya da Bamsı Beğrek ile Banı Çiçek yine at üzerinde karşılaşırlar, önce çatışır sonra birbirlerini sevip evlenirler. Kısacası, masallardan edindiğimiz bilgiler ışığında anlıyoruz ki eski Türk yaşamında kadının atı vardı ve kadın erkeğe denkti. Erkek kadar kadın da güçlüydü. Örneğin yakın zamanlarda bile Anadolu Selçuklularında Hakan ve Hatun tahta birlikte oturur, resmi belgeleri birlikte imzalarlardı. Halide Edip Adıvar veya Nene Hatun, kültürel tarihimizdeki güçlü kadın fikrinin yakın zaman örnekleridir.
1. Türk milleti, halk idaresi olan Cumhuriyetle idare olunur bir devlettir. 2 Türk Devleti lâiktir. Her reşit, dinini intihapta serbesttir. 3. Türk milletinin dili Türkçedir.
İKİ Fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün/ fâilün 1. Tînet-i Âdemde konmasa eğer sevdâ-yı aşk Cenneti bir dâneye satmazdı ol dânâ-yı aşk 2. Kenz-i mahfîden zuhûra geldi eşyâ lâ-cerem
Gereksiz değil :))
YILDIZLAR NEDEN KAYAR? Geceleyin açık bir havada gökyüzünü seyrederken, çeşitli renk ve parlaklıktaki yıldızların oluşturduğu o inanılmaz ve muhteşem manzaranın içinden bir yıldızın parlak bir çizgi çizerek kayıp gittiğini muhakkak görmüşsünüzdür. ~ Halk arasında yıldız kayması diye tanımlanan bu olayın aslında yıldızlarla hiçbir ilgisi yoktur. Yıldızlar dünyadan milyarlarca kilometre ötedeki uzak güneşlerdir. Güneş sistemimizin içinde Güneş ve gezegenlerin çekim kuvvetleri arasında bir oraya bir buraya gezinen sayısız göktaşı vardır. Bunlardan dünyanın yakınından geçerken çekim alanına girerler, hızla atmosfere dalarlar. Sürtünmeden dolayı ısınırlar, yanarlar ve arkalarında parlak, çizgi gibi bir iz bırakırlar. Sonunda tamamına yakını, düşüşün son anında görülen parlamayı takiben yok olurlar. ~ Atmosfere girdiklerinde yanan ve çoğunlukla yok olan göktaşlarına 'meteor' denilirken, bunlardan yere ulaşmayı başaranlara da 'meteorit' deniliyor. ~ Ülkemizde rastlanan en büyük göktaşı 25 kilogram olup Domaniç yaylasında bulunmuştur. Dünyada bilinen göktaşlarının en büyüğü ise güneybatı Afrika'da Grootfentein'de bulunan göktaşıdır ve kütlesi 80 ton kadardır.
Reklam
909 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.