Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Büyüdüm... Çiçekler de büyüdü... Eskiden hiç düşünmeden koparır, koklar, atardım ;şimdi ise dalındayken koklayıp bırakıyorum, kıyamıyorum. Hani olur ya, bir çiçeği incitirsem ; birgün benim de incitilecek olmam ihtimaline cesaretim yok."
Şimdi açsam pencereyi beklesem Sen gelsen Olmaz ya hani geliversen Hiç bir şey sormasan Hiç bir şey söylemesen Sussam, Sussan, Sussak. Susuşların anlattığını dinlesek Sırt sırta otursak Katılasıya ağlasak Sormasak birbirimize sebebini Sarılsam, Sarılsan, Sarılsak.
Reklam
GİZLİ SEVDA
Hani bir sevgilin vardı Yedi sekiz sene önce, Dün yolda rastladım Sevindi beni görünce. Sokakta ayaküstü Konuştuk ordan burdan. Evlenmiş, çocukları olmuş Bir kız bir de oğlan, Seni sordu. Hiç değişmedi, dedim. Bildiğin gibi... Anlıyordu. Mesutmuş, kocasını seviyormuş. Kendilerininmiş evleri... Bir suçlu gibi ezik, Sana selam söyledi.
Hüzün dolu sessiz bir tebessümdü bu, hani gerçek bir duygunun sonucu değilmiş, sanki onu bir çekmecenin içinde saklıyormuş da ancak zorunlu olduğu anlarda çıkarıyormuş ama sanki tebessümün az kullanılması yüzünden onu normal şekilde kullanmayı unutmuş da hiç benimsemeden kullanıyormuş gibiydi.
Sayfa 42 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Eridim diyorsun, ama su kesilmemişsin. Yandım diyorsun, ama ne ateşten ne külden bir haber var. Yaralıyım diyorsun, kan damlaları hani? Hastayım diyorsun, iniltiden bir haber yok. Öldüm diyorsun, hani o mevtâ itâatı, o ebedî rızâ?
Canım Kafka...
Kafka babasına yazdığı mektupta" Anne-babanın çocuğu için yapması gereken tek şey onu bağrına basmaktır," diyor ya hani...
Sayfa 37 - Eksik ParçaKitabı okuyor
Reklam
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani, kurşun sıksan geçmez geceden, Anlatamam, nasıl ıssız, karanlık... Ve zehir -zıkkım cigaram. Gene bir cehennem var yastığımda, Gel artık...
Hani desen ki -Saçımın her teli İstanbul benim - İnanacağım Kaderde saçının bir teli olmak varmış.
Bazen Umut bazı şeyler için yeter bazen sorgulamamak gerek.
Güz şehrinin çiçekleri dedim ya hani. o şehrin mevsimleri hep güzdü, her ne kadar mevsimleri hep güz olsa da çiçekleri vardı o güz şehrinin, zamanda yeşeren umutlar gibi onlar da soğukta, dört ayrı zamanda ama aynı mevsimde hep renkli kalıyorlardı yaşamdı.
"Yapmam gereken dağ kadar iş vardı. Hani gerçekçi davranmak, gerçek dünyayla doğrudan yüzleşmek zorunda olduğumuz günler vardır ya, işte bugün de onlardan biriydi."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.