Hiç Kübler-Ross okudunuz mu? Eşlikçiterden bahseder hani ...
ölürken bizi almaya gelenler. Çok tuhaf geldi bana. Tüylerim diken diken oldu."
"Neden tuhaf geldi?"
"Ne yani, ölüm melegi diye bir şey oldugunu mu kastediyor sunuz?"
"llla öyle bir şey mi olmak zorunda? Zihin bir deneyim yaşıyor ve bizler onu bir imgeye dönüştürüyoruz. Olan bitene dair daha derin bir hissiyat var aslında, fakat zihin onu sadece düşünceler ve imgeler olarak deneyimleyebiliyor."
Örgüt de imanını mı deniyor kullarının? Bunca ana kuzusu öldü, yetmedi mi? Örgütle devlet Allah'ın inayetine sahip değiller. Hani nerede gökten inen kurbanlık koçlar? Bir tek yasa, bir emir, bir işaret nerede? Bilinçlerini yitirmeye başlamışlar diyorlar. Bilinci yitince insan davasını bile hatırlamaz, neden ölüme yattığını, derdinin isteminin ne olduğunu, hiçbirini hatırlamaz. Tecrite mi karşıydınız sizler? Ölümden büyük tecrit var mı ki?
'Sarılsan her şey geçecek diyorlar ya hani. Haklılar galiba. Kollarını bana sardığını düşününce bile geçiyor acılar. Gerçek olsa ruhum ruhuna dokunmak için çıkardı bedenimden.'
Yankı'ya bir keresinde ağlayarak,hani her zaman başka bir yol vardı,demiştim.Işık için yok,Mutlu için yok,annem için yok.Demek ki her zaman başka bir yol yokmuş,yalan söyledin bana.
Gözlerimin içine bakmış,ardından yüzümü ellerinin arasına alarak yanağımdan süzülen yaşları silmişti.Her zaman başka bir yol vardır elbet,dedi.Fakat bazen yolun sonundaysan ve ilerisi uçurumsa ilerleyemezsin,güzelim.Hayatın yolları olduğu kadar uçurumları da vardır.Artık uçuruma gitmemek için çabalayacağız,o zaman her daim başka bir yolumuz olacak.
"Bir güzel görünce,
gerçek bir dişi, hani şu insanın başını döndüren dişiler
olur ya, kendimi düşünmüyorum. Hemen Şef geliyor
aklıma. Evet, onu düşünüyorum. Kollarına alıp sıkmak,
sevmek ister mi diye düşünüyorum...
Topçu ol, iyi topçu olmaya çalış... Von Keres Bey denilen kefere ustadır. Topçuluğu iyi öğren! Napolyon toplarını tabanca gibi kullanırmış...Sen de öyle yap...Bizim pirimiz Sultan Mahmut'un Cehennem Topçusudur. "Cehennem Topçu" diye nam sal orduya..." dediydi babam o gün...Saçma gelmişti bana bu laflar...Şimdi seni dinlerken anladım ancak neler çektiğini..." Gözlerini bir an yumdu. "İyi olmuş vaktiyle ölüp bu günleri görmediği...Topların kedi oğlunun elinde bulunduğunu bilmek az mutluluk değilmiş...Hani nerede benim toplarım?
“Montaigne'in ölüm hakkındaki denemesini bilir misin - herkese mezarlığa bakan bir odada yaşamalarını tavsiye eder hani? İnsanın zihnini arındırdığını ve hayatın önceliklerini göz önünde bulundurmasını sağladığını iddia eder. Mezarlıklar sende de aynı etkiyi bırakır mı?”
'Sana bakarken cenneti gören tek kişi ben miyim merak ediyorum... Çünkü sen çok güzel bir adamsın. Hani Özdemir Asaf diyor ya; Benim sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor.'
Biz Rumeli’de iken kardeşlerimiz, babalarımız öldürülüyor, katil tutulamıyordu. Ortalığı adaletsizlik bürümüş idi. Biz de bir şey yapamıyorduk. Hürriyet alınacağı zaman bize ‘Meşrutiyet olursa işte böyle haksız yere kimse, kimseyi öldürmeyecek, öldürürse mutlaka yakalanıp kısas yapılacak. Adalet icra olunacak.’ demişlerdi. Biz de beraber çalıştık. Hürriyet alındı. Halbuki dedikleri şeyler yapılmıyor. Köprünün üstünde adam öldürülüyor da katili bulunmuyor. Saklanıyor. Hani kısas, hani Şeriat? İste biz bundan ötürü kalktık!