Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Niçin hep Bediüzzaman Said Nursi'den bahsedip onun
Risale-i Nur
Risale-i Nur
kitaplarını okuyorsunuz? Başka âlim ve başka kitap yok mu? Bu da çok güzel bir soruydu. Bütün hanımlar birbirlerine bakıp bu konuya karşı ne kadar ilgili olduklarını belli ediyorlardı. Hümeyra Hanım, önce bütün hanımları tek tek süzdü. Sonra da insanı ta derinlerden etkileyen, kibar
• Risale-i Nurda şefkat esas olmasından, hanımlar o yönde erkeklerden ileridir ve Nurlara ciddi yapışıyorlar. Ben "kardeşlerim" dediğim zaman, hanım hemşirelerimi kardeşler içinde sayıyorum. Bütün mektuplarımda kadınlar dahi muhataplarımdır. " 𓄼|Emirdağ Lahikası
Sayfa 33 - NURESERLER
Reklam
İnsanlar, İslâmın üzerimizdeki yansımasından, tatbikinden huzur bulmalılar
İstanbul'da bir akşam toplantısına da’vet edilmiştim. Yunanistan'dan gelen yaşlı bir hanım Müslümân olmuş. Kendisi uzun seneler Yunanistan'da kalmış birisi ve nihayet İstanbul Müftülüğünde Müslümânlığını resmen tescil ettirmiş. O günün akşamı akrabasının evine gitmiş. Biz de o gün aynı yerde bulunuyoruz. Kadın bu güne eriştiğinden, son derece memnûn. Biz daha söze başlamadan önce dedi ki: ‘’Tabii buraya geldiniz, toplandınız. Benim niçin Müslümân olduğumu merâk ediyorsunuz. Siz sormadan ben size kısaca anlatayım. Biz Konyalı zengin, Müslümân bir ailenin yanındaydık. Babam, annem ve kardeşlerim bu evde hizmetçilik yapıyorduk. Bu ailenin son derece zengin bir efendisi vardı. Bu efendi memleketin sayılı zenginlerinden olmakla beraber son derece mütevazı’ bir insandı. Ben çocukluğumda hiçbir bayram hatırlamam ki; bu Müslümân ev sâhibi, kendisinin hizmetçisi olduğumuz hâlde bayramlarda bize, hizmetçinin çocuklarına verdiği hediyeleri, yeni ayakkabıları kendi öz çocuklarından daha sonra almış olsun. Her bayram önce bize alır, ondan sonra kendi çocuklarına en fazla aynı kalitede ayakkabıyı alırdı. Çok zengin bir insana bu tutumu veren böyle bir dine, kırk seneden beri ben hayrân kalmayayım da kim kalsın? Bugün böyle bir dinin mensûbu olmak şerefine eriştiğim için hayâtımın en mesûd gününü yaşıyorum.’’
Sayfa 81 - PDF
Hanım kardeşlerim! Bu millet beni iki şeyden sebep topa tutmuştur. Bunların ikisi de sizinle alakalıdır; birincisi çarşaftır, ikincisi namahrem yani haremlik- selamlık meselesidir.
Haydi Kudüs'ü Hak Edelim!
Kudüs'ün kurtuluşu; biz Kudüs'ü hak ettiğimiz zaman gerçekleşecektir! Haydi abilerim! Gençler! Kardeşlerim! Anneler! Hanım ablalar! Başkanlarım! Vekillerim! Komutanlarım! Haydi, Kudüs'ü hak edelim!
Sayfa 122Kitabı okudu
Halide Edip Adıvar
".. Bir hafta önce Eskişehir'deydim. Gördüklerimden birini sizlere de anlatmak istiyorum. Uçakların gövdesi ve kanatları, özel bir keçeden kumaşla kaplanırmış. Bulunamadığı için bizimkiler, kaput beziyle kaplıyorlar. Özel yapıştırıcısı olmadığı için, kaput bezini uçakların gövdelerine, kanatlarına nal mıhı ya da zamkla tutturuyorlar. Bezin
Reklam
Hanım kardeşlerim! Oğullarınızın, kocalarınızın, babalarınızın cübbe, şalvar, giyinmelerine sarık sarmalarına teşvik edin. Bunlar İslam kıyafetleridir, pantolon ve ceket, İslami kıyafet değildir!
Nasıl Mutluluk
Kıymetli hanım kardeşlerim! Doğruyu, yanlışı, iyi ve kötüyü yeni baştan düşünmek, doğru ve yerinde bir karar vermek zorundayız. Biz yapmacık güllerin değil, kokusu tükenmeyen, yaprağı solmayan, ölümsüz güllerin peşinden koşan Müslüman insanlarız. Yalan dünya bizi yanıltmasın. Şimdi dolup birazdan boşalacak olan mide, şimdi güzel ama bir müddet sonra soluk eskiyecek olan giyim kuşamlar bizi oyalamasın.
Sayfa 105Kitabı okudu
Ben "kardeşlerim" dediğim zaman, hanım hemşirelerimi kardeşler içinde kasdederim. Bütün mektublarımda onlar dahi muhatablarımdır.
Edep ve iffet örneği hanım kardeşlerim! İnsanlığın en yüksek fazilete erişebilmesi edep ile mümkündür. Huzur ve güvenli yaşamanın ilk şartıdır. Bir toplumdaki insanların edepli yaşayışları o toplumda huzuru ve ahengi meydana getirir. Herkes emniyet içinde ve kardeşlik havasıyla hayatını devam ettirir. Ayrıca hizmet etme aşkı, faydalı olma şuuru yerleşir. Medenî bir yaşayış, olgun bir davranış o topluma yerleşmiş olur. Bu da nesilden nesile devam eder. Bu örnek hayat, geriden gelecek olan neslin düzenli yaşamalarının da başlangıcı olur. Edebin olmadığı toplumda huzur bulunmaz. Ahlâk kuralları uygulanmaz. Sâdi Şirâzî der ki: -"Bir kavmin içinde birisi cahillik ederse ne küçüğün şerefi kalır ne büyüğünün
Reklam
Emr-i bil-mâruf yaparken sert konuşmayın. Mesela: "Hanım kardeşlerim! Şunu şöyle yapalım, bunu böyle yapalım." gibi sözlerle yumuşakça yaklaşalım. Bu tembihimi unutmayın, arkadaşlarınıza da duyurun. Çok yumuşak şekilde konuşun.
Özellikle örtüsüne bürünmüş genç hanım kardeşlerim.
Kendine derinden saygı duy ve kucakla çünkü sen Allah'ın özenerek yarattığı, ruhuna ruhundan üflediği özel bir varlıksın.
Sayfa 63 - Destek YayınlarıKitabı okudu
.. Ömür Hanım..
Ömrünüzü güzelleştirecek bir şey almadan hayattan  Bir şeyler bırakmadan ardınızda gelecek adına Koşaradım tükeniyorsunuz insan kardeşlerim  Koşaradım Duymadan bir gün olsun dünyayı iliklerinizde..
kırmızı kediKitabı okudu
Selahaddin Eyyubi döneminin tüccarlarından, annelerinden, âlimlerinden, işçilerinden bazı hadiseler anlatılır tarihi kaynaklarda. Derler ki: Bir anne, yavrusunu beşikte sallarken; adeta Kudüs'ün surlarını sallıyormuşcasına heybetle "Ey yavrucuğum, sen ya Kudüs'ü kurtaracak kumandan olursun, ya onun askeri, ya da onu doğuracak ve yetiştirecek anne olursun inşaallah!" diye dua edermiş. Bir tüccar, daha fazla kazanayım da Kudüs için infak edeyim; askerimiz, silahımız artsın da, Kudüs kurtulsun diye gece gündüz gayret etmekteymiş. Âlimler, yetiştirdikleri talebelerin icazetlerini verirken: "Bizler sizi burada okuttuk ve yetiştirdik. İnşaallah sizler talebelerinizi Mescid-i Aksa'nın avlusunda yetiştireceksiniz!" demekteymiş. Bir demir ustası; işlediği demire her vuruşunda "Ya Rabbi, bu yaptığım kılıç ya Kudüs'ü kurtaracak kumandanın ya da onun askerinin kılıcı olsun!" diye dua edermiş. Yediden yetmişe, topyekün hepsi Kudüs'ün özgürlüğüne kilitlenmiş. İşte böyle bir millete Allah Selahaddin'i gönderdi ve Kudüs fethedildi. Acaba biz gerçekten Kudüs'ü istiyor muyuz? Kudüs için çalışıyor muyuz? Bir an önce kurtulması için dua edip elimizden geleni ortaya koyuyor muyuz? Dilimiz Kudüs derken kalbimiz ne diyor? Kudüs'ün kurtuluşu; biz Kudüs'ü hak ettiğimiz zaman gerçekleşecektir! Haydi abilerim! Gençler! Kardeşlerim! Anneler! Hanım ablalar! Başkanlarım! Vekillerim! Komutanlarım! Haydi, Kudüs'ü hak edelim!
Sayfa 122Kitabı okudu
102 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.