Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hapishane!..
Burada duvarların yüzü, insan çehreleri kadar asıktır. Burada tavan, direklerin ve duvarların üzerinde durmaz, mahkûmların tepesinde durur. Burada boylar cüce, sözler kısa, ümitler basıktır.
Sayfa 64
Sonunda her ş ey hazır olunca Martor, Sapient meclisini topladı ve gönüllüler istedi. Ailelerini ve dostlarını sonsuza dek terk etmeye hazır olmalıydılar. Yeşil çimenlerden, ağaçlardan, günışığından vazgeçmeye. Yıldızları bir daha asla görmemeye. "Bizler Bilgeleriz," dedi. "Başarmak bizim sorumluluğumuz. En parlak zihinlerimizi mahkûmlara rehberlik etmeye göndermeliyiz." Kararlaştırılan saatte Kapı odasına yaklaşırken oranın boş olmasından korktuğunu mırıldandığı söylenir. Kapıyı açtı. Onu yetmiş adam ve kadın bekliyordu. Büyük bir törenle Hapishane'ye girdiler. Onları bir daha gören olmadı. ÇELİK KURT ÖYKÜLERİ
Reklam
Bursa cezaevinde Nâzım Hikmet, Orhan Kemal’le aynı koğuşta kalmaktadır. Koğuş masasının üzerinde Orhan Kemal’in (asıl adı ”Mehmet Raşit Öğütçü”) bir roman başlangıcını görür. Okur. Ayağında takunyalar koşarak avluya çıkar Nâzım Hikmet. Orhan Kemal’e soluk soluğa sorar, “Siz mi yazdınız bunu?”. Orhan Kemal çekinerek, “Evet” der. Nâzım Hikmet büyük
Etrafimizdaki hapishane duvarını yıkıp özgürlüğe koştuğumuzda aslında daha büyük bir hapishanenin geniş bahçesine doğru koşuyoruz.
152 syf.
8/10 puan verdi
Adalet ve merhamet temalı, bir ağır ceza hakiminin verdiği yanlış karar sonrasındaki vicdan muhasebesini anlatan bir Necip Fazıl klasiği: Reis Bey. Bir Adam Yaratmak hemen sonrasında okuduğum ikinci Necip Fazıl eseri. Bir Adam Yaratmak ile kıyaslanamayacak seviye olduğunu söylemek zorundayım. Ona göre daha basit bir konu olan merhamet üzerine kurulmuş. Genel olarak kitap, katılığı, sertliği, ne olursa olsun yazılı kanunu uygulayan ceza hakimi olan Reis Bey’in verdiği yanlış karar sonrasında tam tersi bir karaktere bürünmesini konu alıyor. Reis Bey’in etrafında yerleştirilen karakterler oldukça gerçekten ilginç: otelde katip, taşralı ve bar kızları, hapishane de ise katil, yankesici, karaborsacı... Oyun bu karakterler ile ana karakter Reis Bey arasında geçiyor. Spoiler vermemek adına daha fazla detay vermek istemiyorum. Bir Adam Yaratmak’tan sonra okuduğum için biraz beklentimin altında kaldı. Ancak bundan bağımsız baktığımda oldukça başarılı bir eser. Keyifli okumalar.
Reis Bey
Reis BeyNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20088,1bin okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
Altıncı Koğuş... İlk duyduğumda hapishane ile alakalı sanmıştım. Ama tam tersine bir hastane ile ilgiliydi. Eğer bu kitaba denk gelmeseydim galiba bundan sonra elime asla modern klasik almayacaktım. Okuduğum en iyisiydi. (Çok okumamış olsamda bunaltan bir anlatım tarzı sezdim diğerlerinde) Yazar-eser kıyaslaması yaparak şunu diyebilirim ki Kafka ve Zweig'da çok şey arayıp bulamadım ancak tam tersi olarak Çehov'da tonla şey buldum. Bence modern klasiklere başlanılması gereken eser kesinlikle bu. O kadar çok hoşuma gitti ki kitap... Arayışlar, fikirler, yanlış düşünceler, sorgulayışlar, buluşlar ve ölüm... Herkesin acı anlayışının ya da hayat farkının ortaya çıkarıldığı kitapta, muhteşem cümle akışları vardı. İlk sayfalardan beni etkileyen bir kitap oldu. Bahsedilen kişilerin sentezi çok hoşuma gitti ve galiba bir kaç bölümde empati kurarak biraz İvan Dmitriç biraz Doktor Andrey Yefimiç oldum. İlk kez bir Modern klasik beğendim ve bu beni mutlu etti. Anton Çehovdan yürüyeceğim bir süre Modern klasikler için. Belki açılmama yardımcı olur.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,6bin okunma
Reklam
Da Vinci's Demons, 1. sezon 7. bölüm (2013, dizi)
Sarayın, nevresimleri iyi olan bir hapishane. Her hareketin izlendiği, her eylemin sorgulandığı. Buradan daha öteye gitme şansım yok belki ama kendimden başka kimseye hesap vermiyorum.
Bir eylem yapılıp tamamlandığında, bir daha değiştirilemez. Biri harekete geçip bir şeyler yaptığında, sonrasında kendisini yaptığı bu eylemlerle bağdaştıramayıp değiştirmek istese de bunu yapamaz; yapılmış bütün eylemler oldukları gibi kalır: Kendi elleriyle inşa ettiği bir hapishane gibi. Birisiyle evlendiyseniz ya da maddeten konuşursak, hırsızlık yapıp da yakayı ele verdiyseniz ya da birini öldürdüyseniz, gerçekleştirdiğiniz eylemlerinizin sonuçları sizi vantuzlu ahtapot kolları gibi sarmalamaya, kıskacında tutmaya başlar: Yaptıklarınızın ağırlığını üzerinizde ve çevrenizde yoğun, solunması güç bir hava gibi hisseder, o eylemlerin sorumluluğunu ve istemediğiniz ya da öngörmediğiniz sonuçlarını da üstlenmek durumunda kalırsınız. Ve ne kadar uğraşırsanız uğraşın, bir daha da yakanızı kurtaramazsınız.
Aylak Adam, 1. Basım, E-pub
xx
Hapishane yarısı eve, yarısı insana benzeyen korkunç, kusursuz ve yekpare bir varlık.
Sayfa 75
Bazı Müslüman uluslarda, peçe kadınlar için bir hapishane durumunda: Onlarla birlikte dolaşan gezici bir hapishane. Ancak Muhammed'in kadınlarının yüzleri örtülü değildi ve Kuran'da, kadınların ev dışında saçlarını bir örtüyle kapamaları tavsiye edilse de peçe lafı hiç geçmiyor. Kuran'a göre yaşamayan Katolik rahibeler saçlarını tamamen örtüyorlar ve Müslüman olmayan pek çok kadın, dünyanın çeşitli yerlerinde başörtüsü, eşarp ya da başka bir örtüyle başlarını kapatıyorlar. Ancak özgür bir seçimin giysisi olan eşarpla, kadının yüzünü gizlemeye zorlayan erkek egemenliğinin sembolü olan peçeyi birbirinden ayırmak gerekir. Yüzleri kapatmaya çalışanların en azılı düşmanlarından biri olan, Muhammed'in torununun kızı Sukeyne sadece peçe kullanmaya karşı çıkmakla kalmadı, itirazını yüksek sesle de dile getirdi. Sukeyne beş kez evlendi ve bu beş evliliğinin hiçbirinde kocasına boyun eğmeyi kabul etmedi.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.