Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Selanikli Ester
"Burası Fransa değil, bakma coğrafi olarak Avrupa'da olduğumuza, burası Doğu medeniyeti Şehsuvar. Bizde hayat daha serttir, daha acımasız... Başka ihtimal yok, ya zalim olacaksın, ya mazlum, ya katil ya da kurban. Evet, vaziyet bu kadar mühim... Yarın daha da beter olacak, çünkü eninde sonunda kaybedeceksin, o zaman mazlum olacaksın, senin kıydıkların sana kıyacaklar..."
Sayfa 166 - Everest Yayınları 1.Baskı 2015
Samimi insanların konuşması, planlanmış olmaması ve ucunun nereye varacağının bilinmemesiyle üretken bir süreçtir. Yunus'un "Her dem yeniden doğarız/ Bizden kim usanası" dediği gibi, sohbet her dem tazelenir, her dem yeni yollar, yeni bakma ve duyma biçimleri üretir.
Reklam
Sevgili Dost, Hayattan söz etmenin tam zamanı şimdi. Çünkü dönmedolap en tepede duruyor. Hafif hafif sallandığına bakma, kalbi hızlı hızlı vuruyor. Aşağıya inmeden bir cümleyle anlatmalı hayatı. Ama yazık, salıncak aşağıya kayıyor; bu ürperiş hayat olamaz mı? Hayır, şimdi olmaz. Ancak en yüksekteyken söz edilebilir hayattan. Hayır, şimdi olmaz! Sevgili Dost, Buradan parkın her yeri görülebiliyor. Her an değişiyor manzara; çocuklar bir yandan atlarının kafalarını sallıyor, bir yandan annelerine el sallıyorlar. Çığlıklar yükseliyor; gondolda cinayet var. Ahtapotlar süzülüyor parkın içine, kollarında sallıyorlar el uzatamayanları birbirlerine. Sevgili Dost, İşte dönmedolap yine en tepeye geldi. Hayattan söz etmenin tam zamanı şimdi. İşte dolabın yeni yolcuları. Bu dolap Yunus'un dolabı değil, inlemiyor. Bu dolapta bulunmuyor saklananlar. İşte dolabın eski yolcuları iniyor. Beni indirmeden hayattan söz etmeliyim. Dolap hareketsiz, bir şeyler söylememi bekliyor. Bulamıyorum yazık, gözlerim çarpışan arabalara kayıyor. Vakit geç olmalı; sadece bir araba, tepesinden kıvılcımlar saçarak kayıyor pistte. Sadece bir araba; çarpışacak yok kimse. Sadece bir araba; kıvılcımlar saçarak vuruyor duvarlara... Yazık salıncak aşağıya kayıyor. Yazık; ancak en tepedeyken söz edilebilirdi hayattan. Sevgili Dost, İndirdiler salıncaktan.
Sayfa 89 - Şule Yayınları
Ne denmişse yalan hayat için, İşte o yaşandığı gibi sokaklarda. Cümle geçmişini aziz bileceğim. Turnam bir gün bırakmayacağım seni Yaşamak ve sevmek için ardarda, Ömrüm Oldukça peşinden geleceğim...
Sayfa 15 - Yapı Kredi Yayınları
" Seni de onunla götüreceğim ha. zavallı insan kurusu!" diye bağırdım. "Sen mi evleneceksin ? Bu herif mutlaka çıldırmış... ya da herkesi budala sanıyor. Böyle güzel bir genç kızın. böylesine sıhhatli, hayat dolu bir kızın senin gibi özürlü bir maymuna kendini bağlayacabileceğini mi sanıyorsun ? Değil bayan Catherine Linton, seni kocalığa kabul edecek bir kimse çıkabilir mi hiç ? O adice yalvarmalarınla, hilelerinle bizi buraya zorla gelmeye zorladığın için de seni bir güzel kırbaçlamalı. Öyle salak salak bakma! Şimdi seni o iğrenç ihanetin, ahmakça böbürlenmelerin için tutup olanca gücümle debelesem yeri var."
Sayfa 316Kitabı okudu
"İyi bir hayat oyunu, yine devrileceğiz; sana çarparsam kusuruma bakma... Ama sen çarp bana, acını da hissedesim var."
Reklam
... Ne denmişse yalan hayat için, İşte o, yaşandığı gibi sokaklarda. Cümle geçmişimi aziz bileceğim Turnam bir gün bırakmıyacağım seni Yaşamak ve sevmek için ardarda, Ömrüm oldukça peşinden geleceğim... 〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Gel zaman git zaman, Seli, camide arada sırada yapmış olduğu işi bıraktı. Ona telefonla ulaşıp beni tıraş edip edemeyeceğini sordum ancak bir dükkânı olmadığından beni evine davet etti. Evinde tıraş edebileceğini söyledi. Adresini öğrenip evine gittim. Bir apartmanın dokuzuncu katında yaklaşık 45 metrekarelik bir evde oturuyordu. Evinde bir
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.