Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatın güçlükleri ruhumu sertleştirdi ve bana yaşamasını öğretti. Adolf Hitler
Hiç karşılık istemeyen bu sevgi onu suçluluk duygularına boğmayı başarmış, kendi hayallerini çöpe atmak pahasına bir başkasının beklentilerini yerine getirmek isteğini yaratmıştı. Dünyada var olan yozlukları, pislikleri,güçlükleri yıllar yılı ondan saklamaya çalışmıştı bu sevgi; bu aşırı esirgemenin, günün birinde hayatın bu gerçekleriyle kaçınılmaz olarak karşılaştığında onu savunmasız bırakacağı göz ardı edilmiştir.
Reklam
Hiç karşılık istemeyen bu sevgi onu suçluluk duygularına boğmayı başarmış, kendi hayallerini çöpe atmak pahasına bir başkasının beklentilerini yerine getirmek isteği yaratmıştı. Dünyada var olan yozlukları, pislikleri, güçlükleri yıllar yılı ondan saklamaya çalışmıştı bu sevgi; bu aşırı esirgemenin, günün birinde hayatın bu gerçekleriyle kaçınılmaz olarak karşılaştığında onu savunmasız bırakacağı göz ardı edilmişti.
Sayfa 73 - Can YayınlarıKitabı okudu
HAYATI ANLAMAK Hayatın güçlükleri
Mağlup olup canını güç belâ kurtaran, kendini bir harabeye atan Timurlenk, hayata küsmüş, bütün bütün ümitsizliğe kapılmıştı. Ama ona bir karınca ümit ışıklarını yaktı. Karınca ağzına aldığı taneyi belki otuz-kırk kere tümseğe yukarı taşımış, yuvarlanmıştı. Ama sonunda aşırmayı başardı. Karınca kendinden büyük bu buğday tanesini o tümsekten nasıl aşırmıştı? Azmiyle, ümidiyle tabiî. Timur, " Yazık bana! " dedi. " Bir karınca kadar olamadım. Yıkıldım, ümitsizliğe kapıldım. Bundan sonra yılma, çekilme yok. Çalışıp başaracağım. " İşte bu ümit ışığı Timur'u başbuğluğa yükseltmişti.
Sayfa 70 - Yeni Asya Yayınları
Kendisine sunulan sevgiden nefret ediyordu, çünkü hiç karşılık beklemeyen bir sevgiydi bu, saçma, gerçekdışı, doğa yasalarına aykırıydı. Hiç karşılık istemeyen bu sevgi onu suçluluk duygularına boğmayı başarmış, kendi hayallerini çöpe atmak pahasına bir başkasının beklentilerini yerine getirmek isteğini yaratmıştı. Dünyada var olan yozlukları, pislikleri, güçlükleri yıllar yılı ondan saklamaya çalışmıştı bu sevgi; bu aşırı esirgemenin, günün birinde hayatın bu gerçekleriyle kaçınılmaz olarak karşılaştığında onu savunmasız bırakacağı göz ardı edilmişti.
Sayfa 79
Derken, hayatında en sevdiği kişiden, annesinden de nefret etmeye koyuldu. Harika bir insandı annesi, bütün gün dışarıda çalışır, akşamları ev işleri yapardı; kızı iyi okullara gitsin, piyano, keman çalmayı öğrensin, prensesler gibi giyinsin, en son moda spor ayakkabılara, blucinlere sahip olsun diye kendi yaşamını feda etmiş, yıllarca aynı eski entarileri yamayıp giymişti. "Tüm sevgisini bana veren birinden nasıl nefret ederim?" diye düşündü Veronika; kafası karışmıştı, duygularına gem vurmaya çalıştı. Ama geç kalmıştı, nefret taşmıştı bir kez, kendi özel cehenneminin kapılarını sonuna dek açmıştı. Kendisine sunulan sevgiden nefret ediyordu, çünkü hiç karşılık beklemeyen bir sevgiydi bu, saçma, gerçekdışı, doğa yasalarına aykırıydı. Hiç karşılık beklemeyen bu sevgi onu suçluluk duygularına boğmayı başarmış, kendi hayallerini çöpe atmak pahasına bir başkasının beklentilerini yerine getirmek isteği yaratmıştı. Dünyada var olan yozlukları, pislikleri, güçlükleri yıllar yılı ondan saklamaya çalışmıştı bu sevgi; bu aşırı esirgemenin, günün birinde hayatın bu gerçekleriyle kaçınılmaz olarak karşılaştığında onu savunmasız bırakacağı göz ardı edilmişti.
Sayfa 79 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gençlere Öğütler
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Hic karsilik istemeyen bu sevgi onu sucluluk duygularina bogmayi basarmis, kendi hayallerini cope atmak pahasina bir baskasinin beklentilerini yerine getirmek istegini yaratmisti. Dunyada var olan yozluklari, pislikleri, guclukleri yillar yili ondan saklamaya calismisti bu sevgi; bu asiri esirgemenin, gunun birinde hayatin bu gercekleriyle kacinilmaz olarak karsilastiginda onu savunmasiz birakacagi goz ardi edilmisti.
Sayfa 80
Bazen banyoda güzel kokularla yıkandıktan sonra,vücudu sıcacık , duyguları yumuşamış olarak çıkar, hayatın boşluğunu, kendi acılarını, güçlükleri, kötülükleri düşünerek hayallere dalardı... O zaman içindeki cesaret ortaya çıkar,içinde yüksek bir amaca yönlenmek isteği uyanırdı. Yarı aralık bir pencereden hafif bir rüzgar estiği zaman, Anna sergeyevna büzülür, şikayet etmeye başlardı, neredeyse sinirlenirdi. O anda bu kötü rüzgarın üzerine esmemesini isterdi.
Sayfa 106 - Anna SergeyevnaKitabı okudu
Bir Özeleştiri - Kendime Not:
"Ne kadar da aciz canlılarız aslında. Bir öncekinden hiçbir farkı olmayan takvim yaprağından medet bekliyoruz. Bi rakamı değişti diye tarihin, bize güzellikler getirmesini istiyoruz. İyi de sen mutlu olmayı bilmedikten sonra o takvimi baştan yazsan ne değişir ki?! O yüzdendir aklıma hep şu hikaye gelir; "Profesör, içi dolu bir bardak
Reklam
Hayatın en önemli hilelerinden biri de güçlükleri bir dost, bir öğretmen ve bir rehber olarak görmeyi öğrenmektir.
Dostlarını savunan kişi asla hayatın fırtınalarına yenilmez ; güçlükleri aşacak ve yoluna devam edecek kadar sağlamdır o.
Sayfa 27 - can yayınlarıKitabı okudu
Küçük yaştan kız çocuğuna "kızsın, sana yakışmaz", "o erkektir yapar, sen yapamazsın", "erkekler kötüdür, kızlardan hep yararlanmayı düşünürler" diyerek başka yanlışların dehlizleri yaratılmaz mı? Sonra da hayatın güçlükleri karşısında apışıp kalan erkekler, erkeğe karşı kaskatı kadınlar, neden böyle oluyor diye düşünüp durmaz mıyız?
Sayfa 155Kitabı okudu
397 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.