Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Geminin yüzmesi için su lazımdır,ama suyu geminin içine alırsan gemi batar." diyen Mevlana, bütün dünyevi zevkleri ,bütün abartılan arzuları,yani soyut somut bütün putları hümanistler gibi hayatın içine değil de, ayakları altına alan bir devrimci değil midir?
"Hayatın bütün sırrı adalette saklıdır.Ne iş yaparsanız yapın nereye giderseniz gidin,gittiğiniz yerdeki insanlara önce adil davranın ,adaleti öğretin.İnsanların kalbinin anahtarı adalettir!"
Reklam
Ateşlerini dindirmek için hayatın ahlaklı olduğundan akacak saf ve berrak suyu bekleyenler her vakit ateşler içinde yanıp ölüyorlar. Saf suların içinde balık yaşamaz; insanlar da böyledir bilmez misiniz bulanık ve pis suların midyeleri, istiridyeleri ne kadar semiz ve iri olur.
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Umut Bizim Ekmeğimiz ( spoiler içermez)
Mustafa Kutlu'dan okuduğum ikinci eser.. Rüzgarlı Pazar adı verilen bir pazar ve buraya giden yol üstündeki bir üst geçitte geçimini sağlayan yoksullar üzerine yazılmış bir hikaye... Kimler yok ki.. Çiçekçi, antenci, gözlükcü, şapkacı, olmassa olmazımız dilenciler, çaycı...hatta doktorumuz bile var. Sohbet tarzında her birini aile ortamından başlayarak bize tanıtıyor...hani filmlerde olur ya..filmde kimse boşuna çekilmemiştir...filmin bir yerinde bir rolü vardır...aynen bu şekilde her bir eleman yeri geldikçe bireysel olarak tanıtılıyor...Eee filmimizde aşk olmazsa olmaz değil mi? Burada da görme engelli Nimet ile Cesur aşkı var. Yazarımız olumsuzluklara yer vermiyor...hep umut...kitabında dediği gibi "Umut bizim ekmeğimiz"...Haraç kesen mi var hemen bir Malkocoğlu gelip ortamı düzeltip gidiyor...sevenler kavuşuyor...kaybolanlar bulunuyor. Daha ne istenir ki...Yoksulluğun içerisinde zenginliği buluyorsunuz. Kitabın bir yerinde dediği gibi; "Şu dünya yerinde duruyorsa... Gök yıkılıp, yer çökmüyorsa... İyilerin yüzü-suyu hörmetine." Hayatın karmaşıklığı içerisinde kendini dinlendirmek ve huzur isteyenler için tavsiye edilir. Yine kitaptan bir söz ile bitirelim. "Hikaye işte, hayatın hülasası."
Rüzgarlı Pazar
Rüzgarlı PazarMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20173,493 okunma
216 syf.
9/10 puan verdi
Delilik nedir?
Delilik nedir ? Toplumun normal kabul ettiği kalıpların dışına çıkan her insan deli midir? Simyacı romanının yazarı Paulo Coelho ‘Veronika Ölmek İstiyor’ romanında “delilik”, “ölüm bilinci” ve “yaşam bilinci” konuları üzerinde durmuştur. Romanın baş kahramanı Veronika; genç, güzel, dışarıdan bakıldığında mükemmel bir hayatı olan kütüphane
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,3bin okunma
Boşlukları doldurduğumuzda belirecek hayatın anlamı, taşı ve suyu doğru yorumladığımızda, bir yarı öbür yarıyı anlayacak........
Sayfa 63 - MetisKitabı okudu
Reklam
"Kimseler uyumasın artık! Macbeth uykuyu öldürdü! " Evet, masum uykuyu, Kaygılar yumağını çözen uykuyu, Her günkü hayatın ölümünü, Yorgunlukları yıkayan suyu, Yaralı canların merhemini, Yüce tabiatın baş yemeği, Hayat sofrasının cana can katan ziyafeti.
"Biz hayatın dışındayız, derlerdi. Hayatın dışında... O, her şeyi besleyen hayat suyu bizden çekilmiştir. Ölüm bile bizim kadar kısır değildir."
Sayfa 36 - DergahKitabı okuyor
“Ruhum, bir kuş gibi, yılların akıntısına kapılıp gitmeyi reddetmiş ve hayatın sellerinin kirletmediği saf ve temiz suyu bulabileceğini bildiği kaynağa doğru yönelmişti.”
Her kazanç somut yaşantı değildir bunu farkında olmak gerek
Hayatı öngörmeye çalışan her insan yanılır. Hayat kurguna oturmaz. Kafanda kurguladığın şey muhakkak hayatta çalışmaz. Bu kesin yani biraz artık şeyin içinde, yani suyun içinde olmayı bilmek lazım. Olur yani suyu yutarsan napacan, boğulursun en fazla yani, hani şu şey değil ki, hayatın böyle ırmağı durgun su gibi değil akan su durup kenarında hesaplasan da hesaplamasanda yani girdiğin zaman belli olacak ne olduğu, KPSS'de böyledir. Herşey böyledir, yani istediğin kadar planla kafanda; benim mizacım da böyle değil, kpss'ye çalışırız,yaparız görürüz batarsak en fazla KPSS sistemini, üst düzey düşünme becerileri ya da alan bilgisini öğrenmiş oluruz, bu da bir kazanç filan diye düşünüyorum mesela...
Reklam
Coşkuyla Ölmek
Hayat akar, yol ve yön değiştirir derler, insan değişir yol ve yönelim değiştirir derler. Bütün bunlar bence meselenin değişmesi, ortadan kalkması veya artık mühim sayılmamasıdır. Yoksa ne hayat gibi muhkem bir şey akar, ne sana bakıp da yol yön değiştirir. İnsanı ahret bile değiştiremez. Zebani dilini çekmeye gelse kişi ancak ahlakının elverdiği ile seslenir de aman diler. Gençken duyulan keder sonra hangi şifalı suyu buldu da içti? Hangi su, lekeleri çıkardı? Yaşamaya alışan köşesine çekildi; feryat edene, başka türlü söyleyene, sokaktaki köpeğe havlayan bir ev köpeği kadar olmadı. İnsan zaten dertli değildir, derdin kendisidir. İnsan öyle büyük bir derttir ki bu büyüklükte bir şeyin kendine sığacağını aklına getirmez de bunu dünyanın, hayatın derdi sayar. Hayat, o durgun, kibirli suyunda kendisine bakan bu çirkin heyulaya bakıp bakıp ''Bu heralde benim'' der. Bu dert de ona yeter.
Londra da, İstanbul da ya da Zap Suyu nun yanı başında, nerede olursa olsun, kadınları birbirine ortak edecek tek bir şey vardır: hayat. Sürmekte ve sürecek olan hayatın tartışılmaz emekçisi olmak…
Sayfa 227Kitabı okudu
Bakmaya cesaret edemiyoruz. Gölge, belki de yaşamadığımız hayatın en iyilerini taşıyordur. Tavan arasına depoya ya da çöp kutusuna gidin. Orada altın bulursunuz. Suyu yemeği verilmemiş bir hayvan bulursunuz. İşte bu sizsiniz! Bu ihmal edilmiş, sürgüne yollanmış ilgiye aç hayvan sizin bir parçanızdır.
Ateşin gücünü, her şeyi değiştirme gücünü düşündü. Toprağı, suyu, havayı hatta insanı değiştiriyordu. Maddeyi değiştiriyordu. Madenleri değiştiriyor, dönüştürüyordu. Şimdi de hayatı değiştirmek için azgınca hayatın üstüne üstüne gelmeye başlamıştı.
Sayfa 226Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.