Bende zincirlere sığmayan o deli sevdalardan
Kızgın çöllerde rastlanmayan büyülü rüyalardan
Kolay kolay taşınmayan dolu dizgin duygulardan
Yalanlardan dolanlardan daha güçlü bir yürek var...
Bende zincirlere sığmayan o deli sevdalardan
Kızgın çöllerde rastlanmayan büyülü rüyalardan
Kolay kolay taşınmayan dolu dizgin duygulardan
Yalanlardan dolanlardan daha güçlü bir yürek var
Haydi gel benimle ol
Oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer.
_Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır.
_Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Alelade bir sinek
"Bir gün oturmuş yazı yazıyordum, uçarak açık duran pencereden içeri girdi ve maceramız da böylece başladı. Saçlarıma kolay taransın diye sürdüğüm ve içinde etil alkol bulunan kolonyanın kokusundan sarhoş olmuş gibi etrafımda dönmeye başladı. Elimle onu savuşturmaya çabaladım; hiç oralı bile olmadı. Sen misin, iyilikten
1950'li yıllarda bir gün rahmetli Celâl Hoca (Öktem)'nın Soğanağa Semti'ndeki evinde sohbette idim. Oraya Celâl Hoca'nın kayınbiraderi Hafız Cevdet geldi. O zaman Şişli Camii'nde imamlık veya müezzinlik etmekteydi. Ben kendisini ilk olarak görüyordum. Hoca, bizi tanıştırdıktan sonra Hafız Cevdet'e dedi ki:
" -