Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslam dini her yönüyle sağlam, her haliyle güzeldir; ölçülüdür, dengelidir, sistemlidir. O, insanlığı, hedef aldığı yüce gayelere ulaştırmak için ortaya koyduğu efkâr ve nazariyatı (teoriyi) sözde, hayalde bırakmamış; bilakis her gayeye vusulün maddî vasıta ve yollarını göstermiş, mâkul ve tatbiki kolay bir çareye (pratiğe) bağlamıştır. Mesela, müslümanların sevgi ve yardımlaşmasını, zamanı, miktarı, muhatabı belli olan "zekât"a; sadaka'ya; gafletten kurtuluş ve daimî uyanıklığı "zikr"e; günün belli zamanlarındaki otokontrol ve tazelenmeyi "namaz"a; müslümanlararası iş birliği ve irtibatı "cemaat"e ve "cuma"ya; beynelmilel ilişki ve dünya çapındaki birlik beraberliği "hacc"a; hakkın batıla galebesini, hayrın şerri defetmesini, Müslümanlığın korunmasını, mazlumların kurtarılmasını, masumların korunmasını "cihad"a; cemiyet düzeninin temin ve idamesini "emr-i mâruf ve nehy-i münker"e vs. havale buyurmuştur.
Sayfa 96 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Tarikat ve cemaat
Kendilerinde ne gerçek bir din anlayışı, ne felsefe, ne ilim, ne de sevgi var. Kin ile çevrildikleri bir cemaati asırların gerisine götürmek için çabalıyorlar.Sözde dinî neşriyat ve çalışmalarla İslam'ı yeniden canlandırmayı hedef tutan bir cereyanın önderleri ise istismarcılar, menfaatçi ve cahil kimselerdir. *Sahtekar mürşitlerin bütün hareketleri, bu hallerinin açık delili olduğu halde bunlar, ellerindeki taassup vesikasıyla daha uzun zaman bu cemaati aldatabileceklerdir. **Şahsi menfaatlerle ve zamanla cemaati sömürme emelleriyle birleşen cahilliğin kurtarıcı kuvvetini düşünmek bile saçmadır.
Sayfa 24 - DergâhKitabı okuyor
Reklam
İslâm'da savaşın, İslâm davetinin önündeki zorlukların kaldırılması ve İslâm'ın halklara ulaşmasını engellemeye çalışan siyasî nizamların yıkılması için yapıldığını belirtmiştik. Eğer bunu savaşmadan ve öldürmeden yapabilirsek ne âlâ! Ki, birinin hidayetine vesile olmak, Müslümanın arzuladığı (onun için dünya nimetlerinden daha hayırlı olan) bir şeydir. Buna güç yetiremezsek engellerin canlara, ruhlara ve mallara zarar vermeden bütün yollar denenerek kaldırılması gerekir. Yeryüzünde ilahlık taslayan tağutlara, sadece zürriyetlerinin öldürülmesi, ağaçların kesilmesi, binaların yıkılmasıyla ulaşmak mümkünse bunda bir beis yoktur. Çünkü bu bizim için hedef olmayan ve istenmeyen bir şeye zorunlu bırakılmamızdandır.
Kalp değişkendir. Hedefi anbean değişebilir. Bu hedef insanın varacağı yeri belirler. Kalpte ya Cenab-ı Allah'ın muhabbeti ya da dünya muhabbeti vardır.Bir bardağın içindeki su ve hava gibi... İkisi bir arada bulunamaz.
Sayfa 14 - Hakkı MercanKitabı okudu
İslam dünyasının sorunlarını kur'an-ı Kerim'i sorgulayan bir anlayış değil Kur'an'ı anlayan bir idrak çözecektir.
Eğitim tek başına insanları yetiştirmez. Onları daha özgür, daha iyi, daha insancıl yapmaz, eğitimin yaptığı insanları daha maharetli, daha verimli ve topluma daha faydalı hâle getirmektir. Tarihsel tecrübe gösteriyor ki eğitimli insanların, eğitimli toplumların geri kalmış toplumlardan çok daha etkili bir şekilde manipüle edilerek, kötülüğe hizmet etmeleri sağlanabilir. Emperyalizm tarihi, medeni toplumların, özgürlüklerini savunan daha az eğitimli, geri kalmış halklara karşı yürüttüğü adaletsiz ve ezici savaşlar ile ilgili bir dizi gerçek hikayedir. Saldırganın medeni oluşu, hedef ve yöntemlerini belirlemesinde hiçbir şekilde etki etmemiştir. Tesir ettiği tek şey saldırganın verimliliği olmuş, bu sayede kurbanının mağlubiyetini hızlandırmıştır.
Sayfa 95
Reklam
"Muasır Tarihte islam"Wilfred Cantwell Smith, "Modern dünyada varlıklarını, muhafaza edebilmeleri için Müslümanlar,inanç sistemlerindeki ana fikirden vazgeçmelidir"dedikten sonra ilave eder, -Bu ana fikir şudur: -Müslüman ancak İslami bir cemiyette yaşayabilir. İşte bu kanaat şu şekilde değiştirilmelidir: -Müslümanlar,İslam esaslarına dayalı olmayan bir cemiyet içerisinde ancak inançlarıyla birlikte yaşayabilir."" İşte misyoner ve müsteşriklerin ulaşmak istediği ilk hedef.Bu, aynı zamanda emperyalistlerin de asıl gayesidir.
Sayfa 159
Haçlı teşebbüslerinin gayesi İslam dünyasının kuvvet kaynaklarını eritmeyi istihdaf (hedef)ediyordu.Bir zamanlar üstünlüklerinin sembolü olan unsurlar tahrip edilmek suretiyle zaaf haline getirilmeliydi.Kısaca,haçlılar,ahlaki değerlerin dejenerasyonu suretiyle İslam sosyal hayatını ortadan kaldırmayı gaye edinmişti.Haçlı emperyalist kadına hürriyet verirken,onu tekamül ettirmeyi değil, ifsat etmeyi düşünüyordu.Böylece cemiyeti de kadının arkasından dejenerasyona sürükleyecekti.Ümidi buydu.Kadını yetiştirmekten maksadı ona fesadı öğretmekti.Tatbik edeceği şeytani metotlarla bu husustaki becerikliliğini geliştirmeyi arzuluyordu.Tabiatıyla bu halin devamlı bir kanun haline gelmesini sağlamak için de onu bir prensip'e bağlamalıydı.Bu prensib bazen bir terbiye kaidesi idi.Bazen da psikolojik ve sosyolojik gerçekleri içeriyordu.Zaman zaman da beşeri idealler şeklinde takdim ediliyordu.Zahirdeki iddiası"kadını psikolojik ve sosyal yönden geliştirmekti".Gerçekte ise onu gayriahlaki fitne uçurumlarına yuvarlamak istiyordu.Ve itiraf etmeliyiz ki, bu arzusunda Haçlı emperyalizmi muvaffak olmuştur.Bir defa düşmeye başlayanlar kimbilir ne zamana kadar yuvarlanmaya devam edecektir
Sayfa 147
"Kur'an açısından evreni anlamayla ilgili her türlü faaliyet Allah'ın gücünü, kudretini, sanatını, ahireti yaratmasının ne kadar kolay olduğunu anlamaya hizmet etmektedir; yani evreni tanımak Allah'ı tanımanın aracıdır. İslam açısından Allah'ı tanımak, olabilecek en önemli bir hedef olduğu için bilimsel faaliyet bu hedefe hizmet eden yararlı bir faaliyettir."
Sayfa 21
İradeyi kuvvetlendirmenin şekilleri, kişinin sarılması gereken sebepler: 1) Allah'a, yüce sıfatlarına, kaza ve kaderine iman unsurlarını güçlendirmek, Allah'a tevekkülde içtenlik ve Allah'a hüsnü zan beslemek. 2) Nefsin hevâlarına karşı direnme ve şehvetlerine muhalefet yolunda pratik yapmak. 3) Çeşitli ibadetler yapmak. Örneğin:
Reklam
Neden, temiz ve ahlaki bir hayata vurgu sürekli gündemimizdeyken, İslam Dünyası yozlaşma ve ahlaksızlıkla doludur? Neden Batı uluslarındaki hayata kıyasla Müslüman hayatı değersiz ve ucuz görülmektedir? Neden son üç yüzyıldır İslam dünyası sürekli bir düşüş içindedir? Neden İslam Dünyası Batı'yı taklit etme çabalarına rağmen daima öcü gibi gösteriliyor, hedef tahtasına konuyor ve aşağılanıyor?
Sayfa 320 - Mana YayınlarıKitabı okudu
İslâm Yolu
" Rableri tarafından gösterilen doğru yol üzerinde olanlar ancak onlardır ve kurtuluşa erenler de yalnızca onlardır." Her yolun ulaştığı bir hedef vardır . Yol doğru seçilmişse ve insanlar o yolda usulünce yürüyorlarsa hedefe ulaşılacaktır .Dünya hayatı bir yolculuk olarak düşünülürse yolcunun amacı mutluluktur ; korktuklarından kurtulup umduklarına nail olmaktır . İşte Kurtuluş budur .İslâm, her gün 5 kere ezanda "haydin felâha !"diyerek insanları kurtuluşa, iki cihan saadetine çağırmakta ve birçok ayette olduğu gibi burada da kur'an-ı Kerim' i rehber edinenlerin buna erişecekelerini müjdelemektedir.
Kızlarının kadife sesleriyle övünmeyi maharet sayan zamane anneleri, diploma her şeyden önce gelir diye düşünen zamane babaları; kızını Allah'a iyi bir kul olarak yetiştirebilmeyi öncelikli hedef edinecek yerde, mahremiyet hükümlerini kariyer yalanına kurban eden çağın ebeveynleri bizi temsil edemez. Bizi ancak ne bir yiyeceğin ne de bir içeceğin olmadığı hicazda kocası İbrahim onu Kabe'nin avlusuna bırakıp giderken "Bizi buraya bırakmanı sana Allah mı emretti" sorusuna karşı "evet" cevabını alınca "öyleyse gidebilirsin. O bizi asla zayi etmez" teslimiyetindeki Hz. Hacer ruhlu İslam kadınları temsil edebilir. Bizi sadece ve sadece, saçının bir telini bile namahremin görmesini ölüme denk sayacak derecede iffetine düşkün olan İslam kadınları temsil edebilir.
Kızlarının kadife sesleriyle övünmeyi maharet sayan zamane anneleri, diploma her şeyden önce gelir diye dü- şünen zamane babaları; kızını Allah'a iyi bir kul olarak yetiştirebilmeyi öncelikli hedef edinecek yerde, mahremiyet hükümlerini kariyer yalanına kurban eden çağın ebeveynleri bizi temsil edemez. Bizi ancak ne bir yiyeceğin ne de bir içeceğin olmadığı hicazda kocası İbrahim onu Kabe'nin avlusuna bırakıp giderken "Bizi buraya bırakmanı sana Allah (Azze ve celle) mı emretti" sorusuna karşı "evet" cevabını alınca "öyleyse gidebilirsin. O bizi asla zayi etmez"teslimiyetindeki Hz. Hacer ruhlu İslam kadınları temsil edebilir. Bizi sadece ve sadece, saçının bir telini bile namahremin görmesini ölüme denk sayacak derecede iffetine düşkün olan İslam kadınları temsil edebilir
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.