Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çok az insan bir hediyeye karşı durabilir, hatta en zorlu düşmandan gelse bile. Bu nedenle insanları silahsız bırakmak için mükemmel bir yoldur. Hediye içimizdeki çocuğu açığa çıkarır, savunmalarımızı hemen yok eder. Diğer insanların hareketlerini çoğunlukla en olumsuz şekilde görsek de, genellikle gizli güdüleri saklayan hediyenin Machiavelli'ci amacını göremeyiz. Hediye aldatmaya yönelik bir davranışın gizlendiği mükemmel bir nesnedir.
Sayfa 143 - Altın Kitaplar, 4. Baskı: Ekim 2004
Bir padişahtan kıymetli bir hediye getiren miskin bir adamın ayağını öpüp hediyenin sahibini tanımamak ne kadar ahmaklık ise, nimetlerin görünüşteki sahiplerini yüceltip sevmek ve asıl sahibi olan Allah’ı unutmak, ondan bin derece daha büyük bir ahmaklıktır.
Küçük Sözler
Reklam
Çok az insan bir hediyeye karşı durabilir, hatta en zorlu düşmandan gelse bile. Bu nedenle insanları silahsız bırakmak için mükemmel bir yoldur. Hediye içimizdeki çocuğu açığa çıkarır, savunmalarımızı hemen yok eder. Diğer insanların hareketlerini çoğunlukla en olumsuz şekilde görsek de, genellikle gizli güdüleri saklayan hediyenin Machiavelli ‘ci amacını göremeyiz.Hediye aldatmaya yönelik bir davranışın gizlendiği mükemmel bir nesnedir.
Hediyenin Sahibi
İnsan her gün kapısında bir hediye paketi bulsa, ona ''tesadüf eseri'' demez, kasıt arar. Beni tanıyor, biliyor olmalı, der. Fakat insan her sabah penceresinde güneşi bulduğunda, tesadüfün eseri der geçer, merak etmez. Oysa hediyenin sahibi, onu "çevre"leyen ambalajı değildir.
Sayfa 94 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
Çok az insan bir hediyeye karşı durabilir, hatta en zorlu düşmandan gelse bile. Bu nedenle insanları silahsız bırakmak için mükemmel bir yoldur. Hediye içimizdeki çocuğu açığa çıkarır, savunmalarımızı hemen yok eder. Diğer insanların hareketlerini çoğunlukla en olumsuz şekilde görsek de, genellikle gizli güdüleri saklayan hediyenin Machiavelli'ci amacını göremeyiz. Hediye aldatmaya yönelik bir davranışın gizlendiği mükemmel bir nesnedir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Biz çocukken anne babamıza karşı duyduğumuz her türlü karmaşık duygu hediyelerin etrafında merkezleniyordu; bize hediye verilmesini sevgi ve onay işareti olarak algılıyorduk. Bu duygusal öğe hiçbir zaman kaybolmaz. Parasal veya başka türde bir hediyenin alıcısı olan kişi birdenbire bir çocuk kadar hassas olur, özellikle de hediye yetkili birinden geldiğinde.
Reklam
ölümsüz aşk
Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak Cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başardılar. İkisi de her
DİŞ KİRASI VE ASIL MAKSATI
Osmanlı devrinde zengin köşk veya konaklarda civar halkın için de sokaklar hazırlanır, kim gelirse gelsin içeriye alınırdı. Misafirler iftarını yapıp teravih namazına gitmek için kalktıklarında konak sahibi kadife kese içerisine koyduğu altın veya gümüş paraları diş kirası olarak verirdi. İlk defa Fatih Sultan Mehmet Han'ın sadrazamı olan Mahmud paşa tarafından uygulandığı sanılan bu âdet gereğince iftara katılanlar dişlerini davet sahibinin zevkine kiralamış oluyorlardı. Diş kirası denilen bu hediyenin zarif gerekçesi her ne kadar davetlilerin o gece zahmet edip gelerek, hane sahibinin sevap kazanmasına vesile olması gibi sunulsa da aslında amaç bu sebeple muhtaçlara yardımda bulunmak, onları sevindirmektir. daha az
Biz çocukken anne babamıza karşı duyduğumuz her türlü karmaşık duygu hediyelerin etrafında merkezleniyordu; bize hediye verilmesini sevgi ve onay işareti olarak algılıyorduk. Bu duygusal öğe hiçbir zaman kaybolmaz. Parasal veya başka türde bir hediyenin alıcısı olan kişi birdenbire bir çocuk kadar hassas olur, özellikle de hediye yetkili birinden geldiğinde. Ellerinde olmadan kendilerini açarlar; iradeleri zayıflar.
Sayfa 488Kitabı okudu
"Neden korksundu ki ölmekten? Verilmiş bir hediye gerçekten kime aittir? Parasını verip uğraşıp gidip alana mı yoksa sırf belli duyguların emri olduğu için karşılıksız bir şekilde verilen kişiye mi? Ne olurdu bir yıl, on yıl, elli yıl ya da bir asır sonra tekrar isterse verdiği hediyeyi hediyenin gerçek sahibi?
Sayfa 28 - Perseus YayıneviKitabı okudu
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.