Nefesinle yeniden çizilecek desenler,
Çehreler yepyeni bir değişim geçirecek,
Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler,
Anneler çocuklara hep seni içirecek,
Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin,
Sana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zemin.
Uzaktadır her şey; gökyüzü, deniz,
Her an peşimizden koşan gölgemiz,
Özlenen limanlar, yanan yıldızlar.
Uzaktadır her şey; anneler, kızlar...
Uzaktadır her şey, hep... yalnız ölüm,
Her yerde her an yakınımız ölüm.
"cehennemden korkmak Allah’tan korkmak değildi. Çünkü... "
Yıllarca hep Allah’tan korkuyoruz bahanesiyle cehennem ile korkuttular. Halbuki cehennemden korkmak Allah’tan korkmak değildi. Çünkü en nihayetinde yine cehennemden korkmak; “yaratılan” bir şey den korkmaktı! Cennette yaratıktı, insan da… Ancak yaratılmışların en şereflisi (Eşref-i Mahlukat) “insan”dır buyruluyor. O zaman biz yaratılmış hiçbir
Babamı Kim Öldürdü.
Bu iki eseri de okuyacağım.
Yazar kendi annesini kendi gözlemiyle anlatmış.
Annesinin yanlışının başlangıcını ve yaşadıklarını kısaca yazmış .
Ama hisleriyle ama duygularıyla Çok betimleme yapmadan , sıkmadan , sayfalarca ne anlattığını anlamadan okunan satırlar olmadan , 50
Şimdi bunların hepsinden uzak! Hele babasından ... Ya onu takip eden ikinci matem darbesi! Demek hayat dedikleri şey
böyle sonuna kadar müthiş darbeler toplamakla geçecek. Bir aralık annesi hatırına geldi, bir gün onu da, hayatının
şu biricik servetini, tek tesellisini de kaybediverecek olursa ne yapacak?
Sayfa 221 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okudu
Nefesinle yeniden çizilecek desenler
Çehreler yepyeni bir değişim geçirecek
Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler
Anneler çocuklara hep seni içirecek
Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin
Sana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zemin
Kimse görmedi havadaki harfleri. Annem de. Yorgundu, o hep yorgundu. Hem zaten, en çok anneler uyumalıydı. Akşama daha on iki saatten fazla vardı, yaşımdan bile büyük saatler...