yalnız mı hissediyorsun? kimsesiz ya da? bir yardım eli yok mu sana uzanan dersin? peki ya seni koruyan hiç kimse? yol gösterecek bir büyüğün? uğradığın tüm haksızlıkların tek bir şahidi bile mi yok? bu haksızlıkları yapanların hesabını görecek kimse? merak etme. sen kimsesiz değilsin. her şey için sana allah yeter.
…''Ben bütün insanların yaratılmış bir şeye bel bağladığını gördüm. Kimi paraya, mal ve servete, kimi meslek ve zanaata, kimi de bir başka insana güvenip dayanıyor. Derken Allah'ın şu sözü üzerinde derin derin düşündüm: 'Allah'a güvenen herkese O (tek başına) yeter. Gerçek şu ki, Allah, irade ettiği işi sonucuna ulaştırır (ve) Allah her şey için bir (vade ve) ölçü belirlemiştir.' (Talak 65/3)''
Reklam
Ey insanlar! Fâni, kısa, faidesiz ömrünüzü; bâki, uzun, faideli, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır, Bâki-i Hakikî'nin yoluna sarfediniz. Çünki Bâki'ye müteveccih olan şey, bekanın cilvesine mazhar olur. Madem her insan gayet şiddetli bir surette uzun bir ömür ister, bekaya âşıktır ve madem bu fâni ömrü, bâki ömre tebdil eden bir çare var ve manen çok uzun bir ömür hükmüne geçirmek mümkündür. Elbette insaniyeti sukut etmemiş bir insan, o çareyi arayacak ve o imkânı bilfiile çevirmeye çalışacak ve tevfik-i hareket edecek. İşte o çare budur: Allah için işleyiniz, Allah için görüşünüz, Allah için çalışınız. "Lillah, livechillah, lieclillah" rızası dairesinde hareket ediniz. O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer.
hayatta dürüstlüklerin yanında pislikler bulunduğunu, hayatın, her yanını kaplayan pisliğe rağmen büyük olduğunu biliyordu ve Tanrı tanıktır ki, bunun üzerinde diyeceklerini bütün dünyaya söyleyecekti Cennetteki azizler için saflıktan, temizlikten başka bir şey düşünülebilir miydi? Onları yok etmeye lüzum yok. Ama ya çirkefin içindeki azizler. Ah, işte asıl harika olan, sonsuza değin harika kalacak olan şey buydu! Hayatı yalanmaya değer kılan buydu işte. Çamurların içinden, pislik çukurları içinden manevi bir haşmetin yükseldiğini görmek ne kadar güzeldi. Kendi kendini yükseltmek ve üzerinden çamur sızan gözlerle ilk defa, belli belirsiz, uzak bir güzelliği görmek; manevi zaaflar içinden, kolayca günaha düşen insan yaradılışı içinden, kötülük ve bütün canavarlıkların dipsiz kuyusu içinden kuvvetin, hakikatin ve Allah vergisi bir manevi üstünlüğün yükseldiğini görmek!
Ben şuna inanıyorum ki , üç buçuk günlük ömrümüzü kendimize zehir etmemek için ne mazideki hayatımıza ve kaçırdığımız fırsatlara ne de istikbalin olmayacak hülyalarına kulak asmayarak bugünümüze hapsolup yaşamalıyız . Her hadisenin insanı eğlendirecek bir tarafı vardır . Aybaşında bakkal , verdiğimiz paradan memnun olmayıp kapıya dayanınca bizim
"Allah hakkındaki düşüncesi pek ileri gitmiyor, onu her istediğini yapan korkunç bir şey olarak tasavvur ediyordu; ve şimdilik onun, pek dehşetli olduğu söylenen, gazabını ayaklandıracak bir şey yapmadığını bildiği için, kendisinden korkmak ihtiyacını da duymuyordu."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.