İnmemiştir Hele Kur’an, Bunu Hakkıyla Bilin…
Çünkü biz bilmiyoruz dini. Evet, bilseydik,
Çare yok, gösteremezdik bu kadar sersemlik.
“Böyle gördük dedemizden!” diye izmihlali
Boylayan bir sürü milletlerin olsun hali.
İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de!
Yoksa bir maksat aranmaz mı bu ayetlerde?
Lafzı muhkem yalnız, anlaşılan, Kuran’ın:
Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mananın
Ya açar Nazm-ı Celil’in, bakarız yaprağına;
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına.
İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyla bilin,
Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için.
“Kim olduklarını hiçbirimiz bilmiyoruz. Hatta ben benim adıma karar vermesi için kardeşime bile vekâlet vermezken, bu koca topraklardaki milyonlarcasının hakkı, haklarımızın tamamı, hiç tanımadığımız birilerine teslim. İşte bu da bugün bu ülkede uygulanan temsili demokrasinin özü, yani aslında halkın seçtiği değil, bir tek kişinin seçtiği ve adını da milletvekili koyduğu hiç tanımadığımız adamlar bize ait olanı kendi aralarında paylaşıyorlar. Aslında temsili demokrasi denilen şey seçilmiş diktatörlüktür. Bugün demokrasiyi gerçek anlamda uygulayan tek ülke İsviçre’nin, bizim gibi fikri gelişmemiş, gık desen birbirine düşürebileceğin toplumlara attığı bir kemiktir bu temsili demokrasi. Herkes Amerika’yı suçlar ama organizasyonun beyni İsviçre’dir. İşte o yüzden bizimkiler habire İsviçre kanunlarını alıp uyguladıklarını söyleyip dururlar ama bu durum aynı komşunda olan elektrik süpürgesinin aynısına sahip olman gibidir, o süpürgeyi alman temizliği iyi yapacağını, makineyi iyi kullanabileceğini garantilemez. Kapasiten kadarını hak edersin.”
Hiçbirimiz Aldığımız Nefesin Sahibi Değiliz Yarın Ne Olacağını Bilmiyoruz. KALP KIRMAYIN Yol Yakınken Durmadan Sevdiğiniz İnsanlara Onları Sevdiğiniz Belirtin .hayatkısa
Merhabalar...
Kitabın adı zaten konusunu ele veriyor. O yüzden hiç anlatma çabasına girmeyerek yorum yapacağım. Öncelikle uzunca bir ön söz ile başlıyor. Bıkmadan okumanız yararınıza olacaktır. Şu ana kadar okuduğum en uzun ön söz diyebilirim. Daha sonrasında kitabın ilk basıldığı zamanlar alınan korkunç ve zannımca saçma yorumlardan bir kesit
ilk önce, sokrates’in neden mahkeme huzurunda savunma yaptığını izâh edelim. bilindiği gibi, sokrates, bir felsefe doktrini yaratmaktan ziyâde var olan felsefî doktrinleri sorgulamak istiyordu. bir örnekle açıklamama müsaade ederseniz; sokrates’in, “insânların hayâttaki amacı a’dır, dolayısıyla insânlar a’yı gerçekleştirdikleri oranla iyi, doğru,