Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Halil Serkan Öz'ün öğrencilerine miras bıraktığı okuma listesi
1. Karamazov Kardeşler | Fyodor Dostoyevski  2. Yeraltından Notlar | Fyodor Dostoyevski 3. Savaş ve Barış | Lev Nikolayeviç Tolstoy 4. Kroyçer Sonat | Lev Nikolayeviç Tolstoy 5. Madam Bovary | Gustave Flaubert 6. Aşk Üzerine | Stendhal 7. Kayıp Zamanın İzinde | Marcel Proust 8. Körleşme | Elias Canetti 9. Bulantı | Jean Paul Sartre 10. Yabancı |
20. Yüzyılın 100 Kitabı
1-Yabancı Albert, Camus ✅ 2-Kayıp Zamanın İzinde, Marcel Proust✅ 3-Dava Franz, Kafka ✅ 4-Küçük Prens Antoine de Saint-Exupéry ✅ 5-İnsanlık Durumu, André Malraux 6-Gecenin Sonuna Yolculuk, Louis-Ferdinand ✅ 7-Gazap Üzümleri, John Steinbeck✅ 8-Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Ernest Hemingway 9-Adsız Ülke, Alain-Fournier 10-Günlerin Köpüğü , Boris
Reklam
Okursanız sevinirim.
20 yaşında genç delikanlı otobüsün camından bakarken birden bağırdı. -Baba; arabalar, arabaları görüyor musun, bizle geliyorlar. Babası gülümsedi ve mutlulukla saçını okşadı. Genç bir süre daha dışarıyı izledi ve sonra birden bağırdı. -Bulutlar baba, bulutlar harika Baba gülümseyerek oğlunu izledi. -Baba ağaçlar dedi aniden delikanlı. Onlar hep geride kalıyor dedi. Arkada oturan yaşlı adam, bu bağrışmalardan rahatsız olmuş olacak ki; Babanın omzuna dokundu. Beyefendi oğlunuzu iyi bir doktora götürmelisin. Problemi var herhalde. Baba geriye dönerek "o zaten iyi bir doktordan geliyor. Oğlum doğuştan kördü ve ameliyat sonrası gözleri açıldı" dedi... Herkesin bir hikayesi var. Ne çabuk yargılıyoruz insanları ve ne çabuk tanılar konuyoruz değil mi? O kadar hızlı kararlar veriyoruz ki insanların yaşadığı hikayeler bizim için pek önemli olmuyor.
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka, Berlin’de bir sokakta dolaşmaktadır. Ağlayan bir kız çocuğuna rastlar. Çocuğun , sonunda parkta çok sevdiği oyuncak bir bebeği kaybettiği için ağladını anlar. Kafka , çocuğa bebeği beraber parkta ararlar ama o gün bebeğin kaybolan izine rastlamazlar. Ertesi gün aramaya karar verirler. Ne de olsa
Çünkü acı, gidenin değil; kalanın hikayesidir. Ve hikayeler kalanlara aittir..
Stefan Zweig
Stefan Zweig
- Ne oluyorsun be? dedi. Şair misin, ne boksun? - Martı öldü de... dedim. - Martı da ölür, dedi. İnsan ölmüyor mu?
Reklam
121 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İSİMSİZ KADINLAR
Bu kitabı yazmaya başladığımda birçok insanın eleştirisine maruz kaldım. Aynı konu üzerinde farklı farklı hikayeler yazmak okuyucuya itici geleceğini insanların bunu anlamayacağını ve benim cinsiyetçi bir tavır takındığımı söyleyeceklerini söylediler. Oysa bu dedikleri şeyleri onlar düşünüyor onlar yapıyor ve onlar söylüyordu. Alacağım eleştiri
İsimsiz Kadınlar
İsimsiz KadınlarSirya · Flora Kitap · 2022205 okunma
Yenidoğan Nöbet Günlüğü
Gece yarısı sessizlik, hastanenin neonatal yoğun bakım ünitesinde bir kenara çekilmiş bir masada oturuyorum. Etrafım, hayata yeni başlangıç yapan minik canlıların soluk alışlarını destekleyen makinaların hafif uğultusu ile dolu. Pediatri asistanı olarak, gece boyunca bu yeni doğan bebeklerin her birinin hayatını desteklemekle görevliyim. Kitaplar yazan biri olarak da, bu deneyimler bana ilham veriyor; her bebek, henüz anlatılmamış bir hikayeye sahip. Nöbetim, düzenli kontrollerle başlıyor; her bir bebeğin vital bulgularını, IV hatlarını ve solunum cihazlarının ayarlarını kontrol ediyorum. Her şey yolunda mı, bir problem var mı diye gözden geçiriyorum. Zaman zaman, bir bebeğin durumunda ani bir değişiklik oluyor, bu da hızlı ve kararlı bir müdahale gerektiriyor. Bu anlar, hem zorlayıcı hem de öğretici olabiliyor. Her müdahale, bana hem tıbbi becerilerimi hem de insan olarak empati yeteneğimi geliştirme fırsatı sunuyor. Gece ilerledikçe, sessizlik ve yoğunluk arasındaki bu döngü devam ediyor. Her serbest anımda, gözlemlerimi, düşüncelerimi ve hissettiklerimi bir kenara not alıyorum. Bu notlar, daha sonra yazacağım kitaplara esin kaynağı olacak. Yoğun bakım ünitesinde geçirilen her an, insan yaşamının ne kadar kırılgan ve aynı zamanda ne kadar dirençli olduğunu hatırlatıyor. Sabaha karşı, yeni bir günün ilk ışıklarıyla birlikte, nöbetim sona eriyor. Yorgun ama bir o kadar da dolu hissediyorum. Hastaneden ayrılırken, gözümde canlanan hikayeler, yazılacak kitaplar ve mesleğimin sunduğu zorluklar ve ödüller üzerine düşünüyorum. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bir gece daha, hem bir doktor hem de bir yazar olarak beni daha da ileriye taşıdı.
Her şey değişir. Bazen zamanla, bazen bir insanla. Allah karşımıza güzel hikayeler biriktirebileceğimiz insanlar çıkarsın.. ☁️
Fakat bu da geçecekti; "elbette buna da alışırım", diyordu. "İnsan nelere alışmaz ki. .." Zaten hayat dediğimiz bu kapalı dairenin asıl mucizesi, bu alışmak değil miydi? "En sevdiğimiz mahlukları bile kaybetmeğe alışmıyor muyuz? Günlerce aylarca, senelerce görmemeğe, mutlak, kat'i bir gurbet içinde yaşamağa alışmıyor muyuz? Bana gelince, kaybettiğim şeyi, yani kendimi hiçbir zaman sevmedim. .
Sayfa 37 - Abdullah Efendi nin RüyalarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.