Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Savaş çığırtkanlarına gelsin
Kalabalıktı peron. Nuri Cemil baktı kadife vagonun penceresinden: bir nefer duruyordu altında pencerenin Ahmet Onbaşı. bir fıkra mevzuu geldi Nuri Cemil'in aklına: "Harp meydanı bir demirci ocağıdır, Milletler çelikleşmek için geçmeli ordan..." diye yazacaktı. Halbuki kendisi bu ocaktan geçmemiş ve geçmeyecekti. Çünkü --güldü-- topaldı çok şükür.
216 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
SABRIN DEMİ
Çayı deminden anlarsın, yâri ise ayrılık vakti boğazında bıraktığı düğümden; bu yüzden beklemek değil bizimkisi demlenmek ve biliriz ki birbirine kavuşanlar değil ancak muhabbetle demlenenler aşka ulaşabilirler çünkü bazı şiirler hatırlamak için değil, unutmamak için yazılır. Demlenmek yavaşlamaktır biraz; içine kazımak, silinmez bir kalemle
Elif Gibi Sevmek 2
Elif Gibi Sevmek 2Hikmet Anıl Öztekin · Hayy Kitap · 20176,9bin okunma
Reklam
Gece yarısı. Son otobüs. Biletçi kesti bileti. beni ne bir kara haber bekliyor evde, ne rakı ziyafeti. Beni ayrılık bekliyor. Yürüyorum ayrılığa korkusuz ve kedersiz. İyice yaklaştı bana büyük karanlık. Dünyayı telaşsız, rahat seyredebiliyorum artık Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği, elimi sıkarken sapladığı bıçak. Nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman. Geçtim putların ormanından baltalayarak nede kolay yıkılıyorlardı. Yeniden vurdum mihenge inandığım şeyleri, çoğu katkısız çıktı çok şükür. Ne böylesine pırıl pırıl olmuşluğum vardı, ne böylesine hür... Nazım Hikmet Ran
Ve kıyına geldiğimde, Elime bir avuç şükür alıp, yüzüme çarpacağım.
Karıcığım, Hele şükür mektubunu aldım. Sesini duymak başka, yazını görmek başka. Yazını görmek ellerini görmek gibi. Ve ellerini ne kadar çok sevdiğimi bilirsin.
Derler ki: zor günlerin uzun sürmesinde bir hikmet var. Hani insan zor zamanlar geçiçir ve uzun süre rahat yüzü göremez ya Peki ne gibi bir hikmeti var? Hikmeti şu: Allah-u teâlâ kulunun kalbini, Kendisinden başkasına tamah etmesini önlemek içindir. Böylece güvenmesi gereken kişinin. Ve ümit edeceği kişinin yalnızca Allah olduğunu hatırlatır.İnan bana, Allah öyle günler gösterecek ki, bütün acılarını unutturacak.
Reklam
Allah (cc) El-Hakîm'dir, O'nun her takdirinde bir hikmet vardır. Bizler, takdirin hikmetini anlamaya çalışırız. Anlayabilirsek Allah'a hamdederiz. Anlayamazsak teslim olur ve "Mutlaka bu işte bir hayır vardır." deriz; çünkü Rabbimizi O'nun güzel isimleriyle tanırız. O'nun, kullarına düşman olmadığını, kötülük
Ey insan! Aklını başına al. Hiç mümkün müdür ki: Bütün enva-ı mahlukatı sana müteveccihen muavenet ellerini uzattıran ve senin hâcetlerine "Lebbeyk!" dedirten Zat-ı Zülcelal seni bilmesin, tanımasın, görmesin? Madem seni biliyor, rahmetiyle bildiğini bildiriyor. Sen de onu bil, hürmetle bildiğini bildir ve kat'iyen anla ki: Senin gibi zayıf-ı mutlak, âciz-i mutlak, fakir-i mutlak, fâni, küçük bir mahluka koca kâinatı musahhar etmek ve onun imdadına göndermek; elbette hikmet ve inayet ve ilim ve kudreti tazammun eden hakikat-i rahmettir. Elbett böyle bir rahmet, senden küllî ve hâlis bir şükür ve ciddi ve safi bir hürmet ister. İşte o hâlis şükrün ve o safi hürmetin tercümanı ve unvanı olan Bismillahirrahmanirrahîm 'i de. O rahmetin vusulüne vesile ve o Rahman'ın dergâhında şefaatçi yap.
HZ. ALİ’NİN (RA) MÜBAREK GECELERDE OKUDUĞU DUA Rivayetlere göre: Hz. Ali (KV) senenin dört gecesinde kendisini ibadete verirdi. O geceler şunlardı: 1. Receb ayının ilk gecesi. 2. Ramazan bayramı gecesi. 3. Kurban bayramı gecesi. 4. Şaban ayının orta gecesi. (Yani: On beşinci gecesi) Hz. Ali'nin (KV) o gecelerde okuduğu duâ şuydu: Allah'ım (CC), Muhammed'e (SAV) ve âline salât eyle. Onlar hikmet kandilleri, nimet sahipleri, temizlik kaynaklarıdır. Onların hürmetine, her kötülükten beni de temizle. Aldanmış bir halde, gaflet içinde beni yakalama. İşimin sonunu hasret ve pişmanlık eyleme. Benden razı ol. Senin mağfiretin zâlimler içindir; ben de zâlimlerdenim. Allah'ım (CC), sana zararı olmayacak şekilde beni bağışla. Sana yaramayan şeyi bana ihsan eyle. Sen rahmeti bol olansın. Hikmetine erişilemeyensin. Bana bolluk, rahat, güven, sağlık, şükür, afiyet, korunma ver. Bana ve sevdiğin kullara sabır ve doğruluk ver. Bana kolaylık ver; ama onunla bir zorluk olmasın. Yaptığım bu dileğime, ailemi, çocuğumu, senin için sevdiğim kardeşlerimi de katarım; onlara aynı şeyleri senden dilerim. Keza beni doğuranı da. Bütün müslüman erkekleri ve müslüman kadınları; mümin erkekleri ve mümin kadınları da duâma dahil eylerim.
223 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Sefaletimiz Korkunç.. Madde, kazanını patlatıp fışkıran kızgın ateşten bir mayi halinde alemde zaferini ilan etmekte; Fabrika bacasının sanki delmek ve yıkmak istediği göklerden rahmet bekleyen kalpler perişan, feryat etmekte; Hiçbir zaman doymayacak midelerden fışkıran ihtiraslar sefalete sefalet katmakta, yeni yeni
İslam ve İnsan - Mevlana ve Tasavvuf
İslam ve İnsan - Mevlana ve TasavvufNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2017524 okunma
Reklam
Rızık & Ölüm
Hakikatta hem ecel muayyen ve mukadderdir, hem rızık herkese göre bir taayyün içinde mukadderat defterinde kaydedilmiştir. Fakat gayet mühim bir hikmet için hem ecel, hem rızık perde-i gaybda ve mübhem ve gayr-ı muayyen ve zahiren tesadüfe bağlı gibi görünüyor. Eğer ecel güneşin gurubu gibi muayyen olsa idi; yarı ömür gaflet-i mutlakada ve âhirete çalışmamakla zayi' olup, yarı ömürden sonra her gün ölüm darağacı tarafına bir ayak atmak gibi dehşetli bir korku alıp eceldeki musibet yüz derece ziyadeleşmesi sırrıyla, başa gelen musibetler ve hattâ dünyanın eceli olan kıyamet perde-i gaybda merhameten bırakılmış. Rızk ise; hayattan sonra nimetlerin en büyük bir hazinesi ve şükür ve hamdin en zengin bir menbaı ve ubudiyet ve dua ve ricaların en cem'iyetli bir madeni olmasından, suret-i zahirede mübhem ve tesadüfe bağlı gibi gösterilmiş. Tâ her vakit Rezzak-ı Kerim'in dergâhına iltica ve rica ve yalvarmak ve hamd ve şükür şefaatiyle rızk istemek kapısı kapanmasın. Yoksa muayyen olsa idi, mahiyeti bütün bütün değişecekti. Şâkirane, minnettarane ricalar, dualar, belki mütezellilane ubudiyet kapıları kapanırdı.
Ne zaman dünyanın yükü üstüme çökse, ne zaman bir dünyalının yanlış bir fiili veya sözü ile kalbimde bir yara izi belirse, peygamberlerin, sahabilerin, alimlerin, velîlerin; bu dünyada hakikatli hoş bir sada bırakmış güzel insanların hatırasına sığınır ruhum. Yaralı kalbim bu dünyadan onların da geçmiş olduğu, bu hayatı onların da yaşadığı gerçeğiyle iyileşir. Ak- lım ise, onların bu dünya hayatından bir 'trajedi' değil, hikmet ve marifet, cemal ve hüsün, dua ve şükür devşirdiği gerçeğiyle şifa bulur.
Sayfa 33 - İz YayıncılıkKitabı okudu
1.073 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.