Meclis'te II. Grup denilen muhalefetin lideri, Erzurum mebusu ünlü hatip Hüsevin Avni (Ulaş) Bey, İsmet Paşa'nın izahatını "kâfi ve tatminkâr" bulmadığını açıklayarak dedi ki:
"Gerek vekiller heyeti gerekse TBMM, Misak-ı Milli'den zerre kadar fedâ ederse, îcâb-ı nâmus-u millî için çekilip gitmelidir."
Lozan
Türk – Yunan Harbi, milletimizin tarihî şahsiyyet ve hissiyatına muvafik fiil ve fikirlerle başarıldıkan sonra M. Kemal Paşa ilk olarak 1922 Şubat'ında İzmir’de toplanan “Birinci İktisad Kongresi”nde – perde arkasindaki “Hilâfet Pazarlığı”na bağlı olarak, söylediği şu sözlerle “din” ve “târih” inkârı mevsimini başlatmıştır:
Osmanlı târihinde
HEP MERDİVENİN İLK BASAMAĞINDA BEKLETİLMİŞ ADAM
VECİHİ TİMUROĞLU
(...) Ona milletvekilliği vaadedilmiş, ama merdivenin ilk basamağında bekletilmiştir. Cevdet Kerim İncedayı, onun CHP İçindeki yandaşıdır. Ona yardımlar sağlar, Recep Peker'le tanıştırır. Recep Peker, ona güdümlü yazılar yazmasını âdeta telkin eder. Anlattığına göre, ödün
Konya’da İstiklal Mahkemeleri 6529 kişiyi idam etti
Cellat Kara Ali, Konya İstiklal Mahkemeleri, Konya'da idam edilenlerin sayısı
TBMM Arşivi Konya İstiklal Mahkemeleri T2 dosya no:274 Karar defteri 4,2 Taksim B Karar No:276
Onlarca ulema , binlerce müslüman, on binlerce Konya’nın Hadim’den Ermene’ğine, en önemlisi Bozkır’ından insanlar
Öyleyse bizim yanlışımız nedir? Hata, Tanzimat'tan bugüne kadar, Batı kültürlerine hâkim değil mahkûm bir zihniyet ve tutumla yaklaşmamızdır.
Türk milletinin geleceğe dönük bütün tasarıları, halkçılığı, insancılığı, ahlâkı, kalkınması, ancak yakın ve uzak tarihimizi objektif tarafsızlıkla tanımamız sayesinde gerçekleşir.
Meclis'te II.
Gazi Mustafa Kemal Paşa hariç, bu kumandanların hepsi her inkılaba taraftar değildir. İçlerinde cumhuriyetçi, devrimci zihniyetle, Cumhuriyet idaresini kurmak isteyen tek kişi olarak Atatürk bir ölçüde İsmet Paşa ile yalnızdı. Onu takip eden insanlar içinde gerçekten bu inançta olanlar azdır. Fevzi Paşa, hatta harf inkılabı sırasında İsmet Paşa, inkılabı hikmet-i hükümet kabilinden takip etmişler veya devletin bekası itaati gerektirdiğinden uymuşlardır. İsmet Paşa birçok reforma karşı çıkmakta birincidir. Fakat reformdan sonra, ilk olarak kendisi uygulamıştır. Bu, maiyetteki akıllı bir devlet adamının en birinci vasfıdır. Bu vasıf, Osmanlı devlet adamında belirgindir; "quod factum est factum est - ne ki olmuştur, olmuştur; o halde yola devam" felsefesi de denebilir. Osmanlı devlet adamı pragmatiktir. O yüzden hilafet kaldırılana kadar bir kısım yakın arkadaşları lidere karşı çıkmış fakat bu arkadaşların Cumhuriyet Kurulduktan sonra kurdukları Terakkiperver Cumhuriyetçi Fırkası cumhuriyetçi olmuştur. Atatürk'ü bunlardan ayıran, daha baştan itibaren cumhuriyetçi olması, bazı şeyleri önceden görüp planlamasıdır. O yüzden Atatürk yaşadığı sürece ve öldükten sonra, etrafındakilerden çoğu davaya zorla kazandırılmışlardır.
Bazı Genç Türkler "Hilafet siyasetinin gayesi bir İslam konfederasyonudur." fikrinde idiler. Enver de bu fikirde idi. Ben de Harb-i Umumi bidayetinde İttihad-ı İslam hakkında ne düşündüğümü İsmet vasıtasıyla sordu. Felaket olacağını beyhude emek ve para ve insan sarfından ve düşmanlarını çağaltmak ve kudurtmaktan başka bir hedefe varamayacağını yazmıştım. Maatteessüf İttihad-ı İslam için hayli para sarfettiler. Şurada burada cemiyetler yaptılar. Harb-i Umumi sonlarında Yavuz'un hançerini zabitana taktırması çocukluğu da bunun neticesidir.