İzlediğim 1300 küsür yabancı filmden en ennn sevdiklerimdir..Sevdiğiniz ve size 'enteresan' gelen filmleri benimle paylaşın. Bana da, izlemediysem, fikir olsun..
-The Sopranos
-Hannibal (dizi)
-The Wire
-The Leftovers
-Oldboy
-Baba serisi
''Ahlak, hukuk, adalet gelişmedikçe kullandığın teknolojinin gelişmesi heyecanlandırmıyor beni.
Bir katilin eline bıçak yerine roket vermek ilerleme değildir''
~ Human ~
Selamün aleyküm canım kitap arkadaşlarım bugün size bir belgesel önerisi ile geldim. Beni daha yarısına gelmeden ağlatan insanları gerçekten anlamaya başladığımı bütün duygular ile hissettiren, her milletten insanın apayrı fikirlerinin olduğu, yaşam zorluğu gibi bazı konuları ele alan bir belgesel. İsmi Human. Bana keşke daha önce izleseymişim dedirtti sizde çok geç kalmadan izleyin ve kendinize iyi bakın iyi geceler ✨❤️💐
Hayatta her birimiz bir şeyleri başarmak için mücadele içindeyiz. Ya buna katlanır devam edersin ya da pes edersin. Yazarın da söylediği gibi 𝐚𝐜𝛊 𝐜̧𝐞𝐤𝐦𝐞𝐤 𝐛𝐢𝐫 𝐭𝐞𝐫𝐜𝐢𝐡 𝐦𝐞𝐬𝐞𝐥𝐞𝐬𝐢𝐝𝐢𝐫.
1980'lerden bu yana egzersiz sloganı olarak kullanılan "ℕ𝕠 𝕡𝕒𝕚𝕟, 𝕟𝕠 𝕘𝕒𝕚𝕟." mottosunu sadece egzersizde değil aynı zamanda hayatta başarıyı yakalamak
İnsanlık zelil olmuş durumda. "Savaş yasalarına uyun" tabii bir söz söyleyişten ibaret. Hastaneler, okullar, parklar, caddeler ilâhir savaşın meydanı olmaktan fersah fersah uzak iken, doğrusu, savaşın bilfiil kendisi yıkıcılığa gebe iken, bebekler ölüyor. Paramparça bir bebek cesedi, insanlığın haysiyet dediği mefhuma kızgın bir demir gibi saplanıyor. Allahualem, daha ne vahşetler göreceğiz.
Zannederim, "insan" ve "insanlık" -human and humanity- sözlüklerdeki birkaç satır açıklamayı muhteva eden kelimeler olarak kaldılar.
Savaş çepeçevre sarıyor bebeklerin beşiğini, sivillerin eşiğini. Yıkım kaçınılmaz oluyor. "Nev-i beşer" şaşı gözlerle bakıyor savaş meydanlarının kana susamış azgın köpeklerine.
Bir gün şu hastalıklı insanlık uyanır, sabah doğarsa, bilin ki gök ve zemin ters düz olmuştur.