Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven,müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kafirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın dilediğine verdiği lütuftur. Allah'ın lütfu ve ilmi geniştir. Sizin dostunuz ( veliniz) ancak Allah'tır, Resulüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar,zekâtı verirler. Kim Allah'ı, Resulünü ve iman edenleri dost edinirse ( bilsin ki) üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır."(Maide,54-56)Bu ayetler, Allah'ın kendilerine galibiyet ve zaferle ikramda bulunacağı " Allah'ın askerleri"nin özelliklerinden bahsetmektedir. İşte bu özellikler şunlardır: Birincisi: Allah sevgisi İkincisi: Tevazu Üçüncüsü: Sürekli Cihad Dördüncüsü: İbadet Beşincisi: Dostluk ve kardeşlik
Sayfa 36 - Zafer ve iktidar vaad edilen nesilKitabı okudu
Gece ibadet eden niceleri vardır, o ibadetten ellerine geçecek olan sadece uykusuzluktur.
Reklam
Olmazsa Olmaz Olan İki Hususiyet...
Tüm bu şüphelerin zihinlerden silinebilmesi için İbrahim Milleti’nin iki hususiyeti üzerinde durmak istiyorum. Şöyle ki: Birincisi: Tağutlardan ve Allah’tan başka kendisine ibadet edilen sahte ilahlardan uzak durmak ve bunları inkar etmek. Bu asla ertelenemez ve geciktirilemez. Bilakis yolun başından itibaren açıkça uygulanması ve ilan edilmesi gerekir. İkincisi: Eğer üzerinde bulundukları batılda ısrar ederlerse bizzat müşrik toplulukların kendisinden uzak durmaktır. Bu iki hususiyet ile ilgili açıklamaya gelince, şöyle ki: Birinci hususiyet, Allah’tan başka kendisine ibadet edilen bütün tağutları inkar etmeyi kapsar. Bu tağutlar ister taştan yapılan putlar olsun, ister güneş, ay, kabirler, ağaç veya beşerin koymuş olduğu kanunlar ve yasalar olsun, bunların tamamından uzak durmak gerekir. İbrahim Milleti ve nebi ve rasullerin daveti, yolun en başından itibaren, kendisine ibadet edilen tüm bu sözde ilahların açık bir şekilde inkar edilmesini, bunlara karşı düşmanlığın ve nefretin açığa vurulmasını, değerlerinin küçümsenmesini, itibarlarının ve konumlarının düşürülmesini, sahteliklerinin, noksanlıklarının ve kusurlarının ortaya çıkarılmasını gerektirmektedir. Bütün nebiler, topluluklarını davete şu sözlerle başlamışlardır: “Allaha kulluk edin ve Tağut'tan sakının.” (Nahl/36)
Sayfa 25 - 26 / Beyaz Minare Kitap
İbrahim Milleti, ibadeti yalnızca Allah’a has kılmaktan ve Allah (subhanehu ve tealâ)’dan başka kendisine ibadet edilenlerin tümünü inkar etmekten ibaret olması nedeniyle asla ertelenemez veya geciktirilemez. Bilakis her şeyden önce, davete bununla başlanılması gerekir. Çünkü bu, “La İlahe İllallah” kelimesinin kabul ve retten oluşan içeriğinin tamamıyla aynısı, dinin esası ve tüm nebi ve rasullerin davetlerinin eksenidir.
Sayfa 25 - Beyaz Minare Kitap
Maharet güzeli görebilmektir. Sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan, alem herkes bilsin ki şunu; En büyük ibadet sevebilmektir. #Yunus Emre #
Allah (subhanehu ve tealâ) Hanif olan İbrahim (aleyhisselam) hakkında şöyle buyurur: “Dedi ki: Gördünüz mü şu sizin ve önceki atalarınızın ibadet ettiklerini? Onlar -alemlerin Rabbi müstesna- benim düşmanımdır.” (Şuara/75-77) “Hani İbrahim babasına ve kavmine: Muhakkak ben sizin ibadet etmekte olduğunuz şeylerden uzağım, demişti. Ancak beni yaratan müstesna. Gerçekten O, beni hidayete kavuşturacaktır.” (Zuhruf/26-27)
Sayfa 24 - Beyaz Minare Kitap
Reklam
Mesela; iman eden için namaz Allah'ın (cc) günün beş ayrı vaktinde kendinden istediği bir ibadet; imanın tadına varan için ise Allah ile buluşma,O’na kavuşma,Rabbi ile dertleşme ve konuşma imkanıdır
İbadet (Kulluk)
İslamda ibadet (kulluk ve kölelik) yalnızca Allah'a yapılır. Ritüeli olan ibadetler de bu anlam kapsamındadır. Ne var ki insan diğer anlamları, ibadet kelimesinin içinden çıkarıp atmıştır. Böylece ritüeli olan ibadetleri yalnızca Allah için yaparken, ritüeli olmayan ibadetleri (köleliği) kendisi gibi olan insanlar için devam ettirmiştir. Oysa insanın özgürleşmesi, adaletin yayılması ve yaratılıştan gelen eşitliğin yayılması için sadece ritüeli olan ibadetlerin değil, aynı zamanda ritüeli olmayan ibadetlerin de yalnızca insanı yaratan için yapılması gerekir.
Sayfa 115Kitabı okudu
عَنْ أَبي هُريْرةَ رضِيَ الله عنْهُ قَال : قَال رسُولُ اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « قَال الله تَعالَى: أَعْددْتُ لعِبادِيَ الصَّالحِينَ مَا لاَ عيْنٌ رَأَتْ ، ولاَ أُذُنٌ سَمِعتْ ولاَ خَطَرَ علَى قَلْبِ بَشَرٍ ، واقْرؤُوا إِنْ شِئتُمْ : { فَلا تَعْلَمُ نَفْسٌ ما أُخْفِيَ لَهُمْ مِنْ قُرَّةِ أَعْيُنٍ جزَاءً بِما كَانُوا يعْملُونَ } [ السجدة : 17 ] متفقٌ عليه . Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ, ‘Ben sâlih kullarım için hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, hiçbir insanın hatır ve hayal edemediği nimetler hazırladım’ buyurdu.” Ebû Hureyre, isterseniz şu âyeti okuyunuz, dedi: “Mü’minlerin yaptıkları ibadet ve iyiliklere karşılık olarak onlara ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez” [Secde sûresi (32), 17]. Buhârî, Bed'ü'l-halk 8, Tefsîru sûre (32), 1, Tevhîd 35; Müslim, Cennet 2-5. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân 33, 57; İbni Mâce, Zühd 39
Müslümanın 24 Saati
Allah rızası için olması kaydıyla her Neyi Okumayı da çalışmayı da ibadet kabul eden İslam'a göre bir Müslüman Bedeni ne kadar tahammül ederse o kadar ayakta kalmalı ve o kadar çalışmalıdır
Reklam
İbadet
"İslâm ıstılahında(terim)kazandığı anlamıyla ibadet, sadece bazı özel davranış ve hareketlerin ismi olmayıp, bilinçli şekilde gerçekleştirilen bütün bir hayat tarzı ve onu oluşturan özelliklerdir (20/14, 96/9,10)
Muaz b. Cebel
İbn Me'sûd onu çok iyi anlatmış, demiş ki: "Muâz Allah'a hakkıyla ibadet eden, dosdoğru yolda bir ümmetti. Biz onu Muâz'ı İbrahim'e (a.s) benzetirdik."
"Sözlükte zühd “bir şeye rağbet etmemek, ona karşı ilgisiz davranmak, ondan yüz çevirmek” gibi anlamlara gelir. Malı az olan kişiye müzhid, az yemek yiyene zâhid, az olan şeye zehîd, dünyaya karşı perhiz hayatı yaşamaya zehâdet denir. Zühdün karşıtı rağbettir (Kāmus Tercümesi, “zhd” md.). Kur’an’da zühd kelimesi geçmez. Bununla birlikte Hz. Yûsuf’u kuyudan çıkaranların ona fazla değer vermemeleri sebebiyle kendileri hakkında zâhid kelimesinin çoğulu olan “zâhidîn” kullanılmıştır (Yûsuf 12/20). Zühd kavramı genellikle dünyaya karşı olumsuz tavır ve davranışların bütününü ifade eder. Dünya malına, makama, mevkiye, şan ve şöhrete önem vermeme; azla yetinme, çokça ibadet etme, âhiret için hayırlı işlere yönelme zühdün bazı göstergeleridir (et-Taʿrîfât, “zhd” md.). Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de, “Siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz ama âhiret hayatı daha hayırlı ve daha kalıcıdır” meâlindeki âyetler (Tâhâ 20/131; el-Kasas 28/60; el-A‘lâ 87/16-17) bâki olan âhiret hayatına yönelmenin kul için daha fazla önem taşıdığını bildirmektedir. Yine Kur’an’da dünya hayatının fâniliği (Yûnus 10/24), bu hayatın bir oyun ve eğlenceden ibaret olması (el-Hadîd 57/20), imtihan vesilesi kılınması (el-Mülk 67/2), dünyanın geçiciliğine karşılık âhiret hayatının ebedîliği ve sonsuzluğu (el-Mü’min 40/39) gibi konular üzerinde sıkça durulmakta, insanın kalıcı ve sonsuz değerlere yönelmesi teşvik edilmektedir." Diyanet İslam Ansiklopedisi, Zühd maddesi
Dostoyevski

Dostoyevski

@erhanmanco
·
24 Nisan 17:12
Hayata ölümden korkacak kadar bağlı değilim.
Sayfa 741Kitabı okudu
"Siz ibadet evlerinin dışında dinlere izin vermiyorsunuz, tıpkı yasalar dışında herhangi bir ahlaka izin vermediğiniz gibi."
❤️‍🩹*KALP KIRMA TAMİRİ ZOR* ((( Ben yokum Sen varsın Allah’ım.))) Elinde duadan başka bir şey olmayan ne yapabilir? Ey Allahım! Düşmanımı sevindirecek şekilde beni gülünç duruma düşürme, eğlence etme. Dostumdan da beni emîn eyle. Musibetimi dinimde tahakkuk ettirme. Dünyayı en büyük kaygım, bilgimin son raddesi, emelimin gayesi kılma.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.