176 syf.
9/10 puan verdi
Sokaklarında 60-70 sabıkalı psikopatların cirit attığı, izlediğimiz haberlerin %99’unda ‘suç’ işlemeyi sayı kazanmak gibi gören bu suç koleksiyoncusu ruh hastalarının adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı ve hasbelkader Tıvitır’da gündem olabilip de çok tepki geldi diye o da sadece dava gününe kadar zar zor tutuklanabildiği, dava gününde ise genelde serbest bırakılıp ya da birkaç yılla yırtıkları bir ülkede, bir yurttaş olarak Otomatik Portakal’ı okumak bir insanın ruhuna ızdırap vermez de ne yapar?
Bu kitap hakkında fazla konuşmayacağım, çünkü içime fenalık geldi. Kafayı suç, adalet, hukuk gibi kavramlara yoran biriyseniz kesinlikle okumalısınız. Yazar tartışmalı bir konuyu, tartışmalı bir biçimde işliyor. Kitabı okuduktan sonra kitap hakkında, birileriyle bu konuyu saatlerce tartışmak istemeniz olası.
﴾Elimde kitabın İş Bankası Kültür Yayınları’na ait hem 
Aziz Üstel hem de 
Dost Körpe çevirisi vardı ve açıkçası iki çeviriden de okuyarak ilerledim diyebilirim. Fakat bence A. Üstel çok daha başarılı bir biçimde çevirmiş. Okuyacaksanız onun çevirisini alıp okumanızı öneririm.﴿
Sen yoksan, zaman yok. Saatler ilerlemiyor artık. Yokluğun dayanılmaz bir zamansızlık halinde işliyor içime. Dakikalara bir yılın ağırlığını yüklediğin yetmez mi? Beklendiğini ve nasıl olsa bekleneceğini bildiğin için gelmiyorsun...
Sayfa 187Kitabı okudu
Dünya denen oyunu, varlıkların değişken gelgitlerini seyrettikçe, her bir şeyin; gerçekliklerin saygınlığının, yalancı pırıltılarının özünde olan o sahtelik iyice içime işliyor.
Sayfa 183
“Yalnızlık derinleşiyor. Sezgilerin de sardunyaların kokusuyla, dolunayla ve olgunlaşan acıyla derinleştiğini hissediyorum. Acı içime işliyor, jilet gibi keskin; kopkoyu bir kan dolaşıyor damarlarımda.”
Sayfa 185
22 senelik yaşantımda geriye baktığımda bunca şeyi nasıl kaldırmışım diye düşünür dururum bazen,saatlerce.Film şeridi gibi geçer gider ve inanın bazen saatlerce izler dururum,vaktim yetmez.Evet,kabul ediyorum neden diye sorduğum çok oldu.Bir çocuğun yaşamaması gereken her şeyi yaşadım.Çok fazla yanlış var.Hayatıma mâl oldu bunlar.O film şeridini
Göğsünden yükselen kehribar kokusu içime işliyor. Sırf varlığıyla bile bana eziyet ediyor, zulmediyor.
"Benim de bu cihana gelişim, bir güzelden ötürü. "
diyordu ya rahmetli Cem Karaca.
Bugünlerde içime işliyor bu cümlenin güzelliği...
Yaşama sevincim gelmiş... 💫