Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
yıl,1900,gece 2..zifiri karanlık,derinden derine acısından inleyen rüzgar,kafasını pencereye,kapıya,duvara,ağaca vuruyor.Rüzgar da eşlik ediyor acıma..sigaramın ateşi gecenin karanlığında sanki ilk gecemizde olan mumu hatırlatıyor...içime çekiyorum dumanını en derinlere,sanki onun kokusunu içime çekiyormuşçasına.Soğuk, bıçak gibi işliyor vücuduma,onun gittiği gün kalbime saplanan acı gibi...fareli köyün kavalcısı gibiyim,sudan ucuz,üç kuruşluk acılarımı dökmek istiyorum karanlığa,Seyhan'ın Akdenize,Yeşilırmak'ın Karadenize döküldüğü gibi..ağlıyorum elinden elma şekeri alınmış bir çocuk gibi,çocuk gibi de masumca sevmemiş miydim zaten...sigaram bitiyor,karanlık çöküyor başıma tekrar tüm heybetiyle..rüzgarda kapıya kadar eşlik ediyor ve odamdayım..sessizlik,göz yaşı,özlem,onsuzluk dört duvar olmuşlar üzerime üzerime geliyorlar...
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayallerimin Arka Bahçesi en sevdiğim türler olan distopya-fantastik-bilim kurgu kitaplarımda yine bir tekrara düşme durumu yaşayıp,ara verdiğim bir zamanda kitap bloglarında dolanırken karşıma çıkmış bir kitap... Çok iyi yorumları görünce de dayanamayıp almıştım. İyi ki de almışım dedirtti bana... Kitaplığımda da baş köşede yerini aldı. Alix
Hayallerimin Arka Bahçesi
Hayallerimin Arka BahçesiKatherine Allred · Koridor Yayınevi · 201266 okunma
Reklam
GURBETÇİ ŞÂİR SERVET YÜKSEL'İN DUYGU SÜZGECİNDEN SÜZÜLEN ŞİİRLER M. NİHAT MALKOÇ “Aman ha, gönül kırıp; kırılmaya değer mi? Boş şeylerin peşinde yorulmaya değer mi? Ne kaldı elimizde baharından, yazından?... Bu dünya çiçek olsa derilmeye değer mi?” (“Değer mi?”- Servet YÜKSEL) Gönül telimizi
296 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu seri kitaplar beni benden alıyor, içime işliyor. Gizli Anların Yolcusu, Bora'nın kitabı, şimdi de bu. Kalbinize dokunmaması mümkün değil.Kitapları okurken bulmaca çözer gibi hissediyorsunuz. Alın ve sürüklenin oradan oraya...
Dönüş
DönüşAyşe Kulin · Remzi Kitabevi · 20137bin okunma
Yalnızım yürüyorum sessizce yine Kimsem yok yanımda derdimi paylaşacak Resmin ısıtıyor ellerimi bu soğuk şehirde Bir bir geçiyorum bomboş sokakları Arıyorum seni hayallerimde imkansızım Bulamıyorum… Gülüşün,bakışın,duruşun geliyor gözümün önüne Kapıyorum gözlerimi belki hayal gerçek olur diye Korkudan ağlayamıyorum düşersin gözlerimden diye Bir damla yaş olarak senin değilim diye Üşüyorum, Rüzgar esiyor acımadan sert ve soğuk İçime işliyor bir nakış gibi sensizliği Sensizlik
Seni düşünerek yazdığım bu iki sözcükteki tek güzellik sensin! Sen içimdeki güzelliğin aynasısın Hiçbir aynaya böylesine uzun ve derin bakmamıştım. Gözlerinde ara ara dalıp gidiyorum Gönlümdekinin yansıması, yine ışığıyla içime işliyor Sevgili; Gözün ve gönlün bir olması, bir güzellikte. Ama sen de uzaktasın Dokunduğumda kaybolan bir hayalsin Hayatımdaki her şey gibi Yoksun. Dünyada diğer güzellikler gibi benim değilsin Benden ayrısın Bilinmeyen yerdesin Yine yaptığım gibi, Gönlüme zincirler vurup geçiştiriyorum Biraz sıksa da, Alışıyorum zamanla. Avutuyorum ve unutuyorum kendimi ve seni. Sevgili güzellik, Uzaktaki güzellik!..
Reklam
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Anlatılacak değil, okuyup hissedilecek bir kitap aslında Gençlik Hatırası. Hatıralar Serisi'nin bu ilk kitabı 90'lı yıllardan başlıyor. Genç, asi, motosikletli bir kara melek olarak çıkıyor Ateş Ateşdağlı karşımıza. Adamın her hali mükemmel vesselam. Bir de Gülperimiz var tabii, Ateş'in deyişiyle Peri Kızımız. Kitap Peri'nin ağzından olduğu için bütün duygularını net bir şekilde öğreniyoruz ve bu daha çok işliyor insanın içine. Ece Altınkaya'nın kesinlikle gözyaşı kokan bir kalemi var. Kitabı baştan sona ağlama isteğiyle okudum. O kadar güzel ve içten cümlelerle buluşuyorsunuz ki kitabın ruhunuza akmaması için hiçbir neden yok. 90'ların şarkıları ve çok güzel şiirler de eşlik ediyor bu güzel kaleme ve kitap daha da müthiş bir hal alıyor. Zaten o son on beş sayfa da beni benden aldı. On beş sayfayı okumak bir saat sürer mi hiç? Kelimeler boğazıma dizildi, okuyamadım resmen. Kitap okurken ağlamak benim için çok çok zor bir şey değil kabul ediyorum ama hiç bu kadar içime oturan bir kitap olmamıştı herhalde. Kitap bittiğinde "Bir daha dram okumayacağım ben!" diye isyanlar ediyordum gecenin bir yarısı. Ama benim için her daim çok özel bir kitap olarak kalacak Gençlik Hatırası! Ayrıca Peri'nin ağzından okumak güzel olsa da Ateş'i o kadar çok sevip merak ediyorsunuz ki Ateş'in ağzından da okumak için neler vermezdim yani. Son olarak Ece Altınkaya size Peri Kızı ve Ateş Böceği hikayesini öyle güzel anlatıyor ki bayılıyorsunuz.
Gençlik Hatırası
Gençlik HatırasıEce Altınkaya · Postiga · 201520 okunma
Ne kadar isterdim şu an kendimi salıvermek, unutmak ve uyumak. Yapamam oysa, boğulacak gibiyim çünkü. Varoluş her yanımdan içime işliyor, gözleriyle, burnuyle, ağzıyle sokuluyor. Ve anîden, bir vuruşta gözlerimin önündeki perde yırtılıyor, anladım, gördüm artık.
Can YayınlarıKitabı okudu
Görmeyi öğreniyorum. Nedenini bilmiyorum, her şey içime işliyor ve eskiden her zaman bittiği yerde durmuyor. Bilmediğim bir iç dünyam var. Şimdi her şey oraya gidiyor. Orada neler olduğunu bilmiyorum.
55 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Ben muazzam bir kitap okudum. Sürekli karşıma çıkan bu kitabı sonunda elime aldım ve sözcüklerin arasında kayboldum. İçerisinde dine dair, aşka dair, dostluğa dair, ölüme dair pek çok şey var.bunlar kelimelerle öyle bir harmanlanmış ki okumuyorsunuz adeta içinize işliyor. Ruhunuzun yenilendigini hissediyorsunuz. Şiir tadında huzura eriyorsunuz. Kitabı bir çırpıda değil tane tane iyice pekistirerek, içime sindirerek, daha iyi ozumseyerek okumaya çalıştım. Hayatıma yön olacak cümlelerin altını cizdim. Bana çok şey kattığını söyleyebilirim. Hayatı sorguladigim, mutsuz ve ümitsiz olduğum zamanlarda tekrar elime alıp okuyacagima eminim. Tam bir başucu kitabı. Sizde okumadiysaniz bir an önce başlayın derim.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,3bin okunma
Reklam
Nasıl başladı, ne vakit başladı, bilemiyorum. Ama ilk belirtiler, dokuz yaşımda iken patlak verdi. Misafirlerle bahçede oturuyorduk. Yaşlı bir zat saati sordu. Aksi gibi, kimsede saat yoktu. Eniştem içeri, saate bakmaya koştu. Ben o aralık: “Üçü yirmi geçiyor” diyivermişim. Bu tutturuşa, önce kimse şaşmadı. Boğazda, geçen vapurlara bakıp zamanı
935 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.