Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
416 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Simeranya Kaşifi: Samim
★ Peyami Safa'nın 1950 yılında Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edilen ve üç ana bölümden oluşan Yalnızız; isminden anlaşılacağı üzere bir arada yaşamasına rağmen kendi içinde 'yalnız' kalan, baskı altında ve dar bir alana hapsolmuş roman kahramanlarının hikayesini anlatır. ★ Meral, gizlice görüştüğü Samim'in, ağabeyi Ferhat’ın ve sonunun
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,6bin okunma
Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç...
YKY YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Her şeyi düzeltebilirim, onu da, kendimi de kurtarabilirim. Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç... Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım. Şimdi görüyorum ki, o da bensiz yaşayamayacak...”
Sayfa 109Kitabı okudu
687 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
267 günde okudu
Insanlar ikiye ayrılırlar. yalnızca insan soyunun üremesine yarayan basit insanlar, yeni bir şey söyleyebilme yeteneğine sahip üstün insanlar. kanuna boyun eğen, toplumun kurallarını uysallıkla benimseyen ve idare edilmekten zevk alanlar, birinci kategorideki insanlardır, idare edilmek onların vazifesidir. ikinci kategoridekiler, kurallara
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,6bin okunma
Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç... Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum.
Sayfa 109 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
B şıkkı
İnsanlar kendilerine verileni itirazsız kabul ederler. Siz, sizin ne düşündüğünüzü bildiğini sanan insanlar tarafından idare edilmek mi istersiniz yoksa kendi isteklerinize, mantığınıza göre mi hareket edersiniz?
Sayfa 135 - Plato Film YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç...
Sayfa 109
BASİT YAŞAYACAKSIN...
Şairin dediği gibi basit yaşayacaksın bu hayatı Sevince seviyorum diyeceksin lafı dolandırmadan Kızdığında belli edeceksin soğuk savaş yapmadan Kim ne der diye düşünmeyeceksin Mutlu olmadığın yerden çekip gidecek ama olduğun yeri seçtiğin yer belleyip seveceksin Elindeki ile idare edecek ve şükredeceksin Takdir edilmek kadar eleştirilmek de var bu hayatta Konuşulanlardan aldığını alıp kendini reddetmeden, sevmekten vazgeçmeden değiştireceksin Basit Yaşayacaksın Çok düşünmeden düşünceli olacak, kahkaha atmayı beklemeden gülümsemeyi öğreneceksin Geleni kabul edecek ve gitmesini istediğine yol vereceksin Kahvaltıda biraz peynirle 2 yumurtayı çırpacak ve sonuçtan mutlu olacaksın Basit Yaşayacaksın Ve inan ki sen de benim gibi duanı yaşayacaksın... Nilgün Bodur
Her şeyi düzeltebilirim, onu da, kendimi de kurtarabilirim. Neden olmasın? Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç… Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım. Şimdi görüyorum ki, o da bensiz yaşayamayacak… söyledikleri doğru, en az doğru görünenleri bile doğru… Birbirimize rastlamadan evvelki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka bir şey değilmiş… ne aradığımızı bilmeden aramak… şimdi içim rahat, aradığını bulan ve başka bir şey istemeyen biri gibi sükunet içindeyim… Dünyada bundan daha büyük bir saadet olur mu? Böyle en felaketli günümde beni en mesut insan olduğuma inandıran bu hislere fena, çirkin şeyler diyebilir miyim? Herkes ne diyecek?... Fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki… Bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı? Bu yaşıma kadar en iyi zamanların tam manasıyla yalnız kalabildiğim günler olmuştu.
Sayfa 114Kitabı okudu
Her şeyi düzeltebilirim, onu da, kendimi de kurtarabilirim. Neden olmasın? Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç... Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım. Şimdi görüyorum ki, o da bensiz yaşayamayacak... Söyledikleri doğru, en az doğru görünenleri bile doğru... Birbirimize rastlamadan evvelki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka bir şey değilmiş... Ne aradığımızı bilmeden aramak... Şimdi içim rahat, aradığını bulan ve başka bir şey istemeyen biri gibi sükûnet içindeyim... Dünyada bundan büyük bir saadet olur mu?
Reklam
Halife nüfuz-i dünyeviyesini kaybettiği zaman bütün meliklerle emirlerin idare-i umurdaki selahiyetlerini te'yid ve dualarda asri nüfuz-i istimal için onun müsaadesini istihsale kendilerini mecbur tuttuklarını zatı devletlerine hatırlatmaya lüzum yoktur. Eğer İslâmiyet dünyada büyük bir manevi kuvvet olarak muhafaza edilmek isteniyorsa, Halife'nin nüfuz ve şerefi hiçbir zaman Papa'nın nüfuz ve şerefinden az olmamalıdır.
Her şeyi düzeltebilirim, onu da, kendimi de kurtarabilirim. Neden olmasın? Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım,o idare edilmek için bana muhtaç... Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım. Şimdi, görüyorum ki,o da bensiz yaşayamayacak... Söyledikleri doğru, en az doğru görünenleri bile doğru... Birbirimize rastlamadan evvelki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka bir şey değilmiş... Ne aradığımızı bilmeden aramak... Şimdi içim rahat, aradığını bulan ve başka bir şey istemeyen biri gibi sükunet içindeyim.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Birçoğumuzun hayalindeki ülke Simerenya'da:
(...) sermaye sahibi kâr değil, sadece bir riziko hakkı alır. Eğer kurduğu işde çalışıyorsa, kazancı liyakatine göredir. Bilânçoları fabrikanın işçi mümessillerinden mürekkep bir idare meclisi inceler ve tasdik eder. Kazancı dağıtan da odur. Mevzuat buna göredir. Devlet “kazanç ayarlaması” kanununu büyük bir titizlikle tatbik ettirir. Vazifesi budur. İhtilâfları kazanç mahkemeleri halleder. İçtimaî sigorta işçiyi ömrünün sonuna kadar aksiliklere karşı emniyet altına almıştır. İşsizlik yoktur. Sermaye sahibi tarafından istismar edilmek de yoktur. Fakat herkesin kendi liyakatine göre mülkiyeti vardır. Fakir bugünkü dünyamızda olduğu kadar fakir değildir; zengin de prensler sınıfının şımarık çocuğu değildir. Kazanç farkları ayarlanmış ve azalmıştır.
Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç...Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım. Şimdi görüyorum ki, o da bensiz yaşayamayacak...
Sayfa 109 - YKY
Anarşistlerin otoriteye karşıtlığını ve nedenini Proudhon’un şu cümlesi özetlemektedir: “İdare edilmek, gözlenmek, soruşturulmak, araştırılmak, yönlendirilmek, disiplin altına alınmak, sınırlandırılmak; bu fiillerin tamamı, bunu yapmaya hakkı ve bilgisi olmayanların yaptığı davranıştır.
524 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.