Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
6/10 puan verdi
Über sert!
Kanada'da uzun yıllar yaşadıktan sonra doğduğu topraklara, El Salvador'a kısa bir ziyarette bulunan Vega'nın, bu zorunlu ziyaret sırasında yaşadığı tiksintiyi arkadaşı Moya'ya anlatışı kitabın konusu. Ama ne tiksinti... İç Savaşın da etkisiyle iyice yozlaşmış bu halkı monolog şeklinde aktarırken ülkesinin siyasi yozlaşmışlığını, kurumların yetersizliği ve kalitesizliğini, askerlik kurumunun vahşiliğini, kirliliği, gürültüyü, eğitimsizliği, kısaca gelişememekte olan tüm ülkelerdeki benzer olumsuzluklara değiniyor. Bir hesaplaşma, tepki ya da salt eleştiri olamayacak kadar sert ifadeler kullanıyor yazar ki kitap ilk olarak 1997'de İspanyolca yayımlandığında yazarın ölüm tehditleri almasına sebep olmuş. Aslında içine doğduğu kültür yazar açısından bakıldığında ona çokça malzeme sağlamışa benziyor, fakat senelerce Avrupa'da yaşayıp 'idealist' ya da 'elit' kodlar yüklenmiş olacak ki, bu malzemeyi sadece hayal kırıklığı ya da kaderin kötü bir cilvesi olarak görüp kültürünü yermeyi tercih etmiş. Bu durum ona bazı kapıları açmıştır elbette ki... Hep açar, böyledir... Ben kitabı akıcı bulmamakla birlikte yazarın çok tekrara düştüğünü düşündüm okurken. Son olarak diyorum ki; Kaçabilirsin ama saklanamazsın Moya; kimliğin benliğindir, doğduğun ev kaderindir
Tiksinti
TiksintiHoracio Castellanos Moya · Notos Kitap Yayınları · 2019341 okunma
"Saf biri olduğumu düşünüyorsun, biliyorum ama..." -"Saf değil, idealist. Tanrılar aşkına, Fallon, keşke ben de hâlâ gözlerim açıkken hayâl görebilseydim."
Sayfa 71 - Fallon Rossi, Giana
Reklam
440 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
En sevdiğim hictorical seri olur kendileri.Ancak seriyi sırayla okumadım.Yılan karakterine pek yükselememiştim.Geçenlerde indirimde görünce aldım,7 puanı serinin hatrına verdim.Yoksa çok sinir olduğum yerler vardı. Konusu zaten İskoçların bağımsızlık mücadelesi.Bruce’un kurduğu hayalet ordudaki her bir muhafızın hikayesini okuyoruz seri boyunca.Lanchan da aslında bu ordudaki paralı bir asker.Özelliklerinden sebep bu hayalet orduya giriyor.Kadın karakter ise Bella ,Bruce’a gönülden bağlı bir İskoç.İngilizlere karşı her şeyiyle Bruce’un yanında olan inatçı ve idealist bir karakter . Aslında karakterler iyiydi .Genel olarak kitabın aksiyonu da boldu.Başlarda Lanchan’a sonlarda ise Bella’ya sinir oldum.Aslında şöyle bir bakınca Lanchan hep dürüst oldu ,neyi yapması gerekiyorsa onu yaptı.Ama Bella gereksiz triplere girdi.Bir şey vaad etmemesine rağmen beklentiye girip hayal kırıklığına uğradı.Olayların arka planında yaşanan şeyleri öğrendikten sonra bile pervasız davrandı hep,güya kızı için.Bir sürü risk aldı ve aldırdı.Tamam kızına karşı böyle hissetmesi çok normal bir anne olarak.Ama pervasız davranıp herkesin hayatıyla oynadı resmen.Hele sonunda yaptığı o şey çok sinir bozucuydu.Resmen ihanet etti Lanchan’a,hem de en korktuğu yerden vurdu onu.Ama Lanchan o olayın üstüne pek durmadı ,Bella dua et de böylesine denk geldin ben olsam suratına bile bakmazdım. Yine de keyif aldığım yerler oldu.Kitabı olmasa da seriyi muhakkak tavsiye ediyorum.
İhanet
İhanetMonica McCarty · Nemesis Kitap Yayınları · 2020180 okunma
517 syf.
10/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Kitabın son 2 sayfasını çok zor okudum, cümlelerin anlamını algılamaya direndi beynim. Çevirmenin eklediği küçük notlar çok anlamlı özellikle de son not kitapla ilgili çıkarımı doğrulamış oldu. Kendini gerçekleştirmek istiyor Martin Eden ama bunu bireyci bir motivasyonla yapıyor ve tutunamıyor. Hayatla ve insanlarla anlamlı bağlar kuramayarak tutunamamaktan bahsediyorum. Onun gibi tutunamayan ama kendini gerçekleştirmiş birçok insan var mesela Nikola Tesla. İnsanlara tutunmak için ilişkiler konusunda çok da idealist olmamak gerekiyor sanırım. Kendini realist olarak tanımlamış evet belki gerçekler hakkında realist ama insan ilişkileri konusunda idealist. Ona gerçekten değer veren ve seven insanlar vardı onlara tutunabilirdi. Ona motivasyon kaynağı olan sahte dünyanın hayal kırıklığına çok fazla odaklandı. Spiritüel yaklaşımla kendine inanması ve bu inançla hareket etmesi çok etkileyiciydi. Bugüne kadar okuduğum en iyi romanlardan biri. Şu an realist olduğunu hissettim çünkü kitabın sonu beni çok rahatsız etti. Martin Eden aynı şekilde insan ilişkilerinin doğasındaki sahtelikleri de realist bir şekilde kabul edebilseydi bu konuda idealist olmasaydı mutlu olabilirdi. Belki de çok genç olduğu için olgunlaşmadan bu yükü kaldırmaya çalıştı. Kitap hakkında bir kitap yazılır belki de yazılmıştır. Son söz olarak çok beğendim, uzun uzun düşüneceğim ve hep hatırlayacağım bir kitap.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,1bin okunma
308 syf.
9/10 puan verdi
Kitap Tavsiyesi: Ruh Adam
"Izdırap çekiyorum, sen de beni seviyor musun?" Nihal Atsız'ın Ruh Adam adlı kitabını az önce bitirdim... Atsız'ın bir Uygur Masalı ile birlikte açılış yapan Ruh Adam kitabı içerisinde birden fazla konuyu, temayı barındıran psikolojisi bakımından okuyucuyu oldukça zorlayan oldukça başarılı bir eser. Ruh Adam, Cumhuriyetin ilk
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,9bin okunma
319 syf.
·
Puan vermedi
İlk defa okuduğum ve keşke önceden kitaplarını okusaydım dediğim bir yazarın eseri ile geldim: Peyami Safa - Mahşer. Diğer eserlerini de okuyacağım inşallah. Kitapta çok fazlasıyla eski Türkçe kelimeler bulunmakta belki de yayınevinden dolayı olabilir, fakat her kelimenin anlamı sayfanın altında dipnot olarak bulunmakta. Kitapta sevdiğim durumlardan biri de bu oldu. Mahşer, cephede vatanı, milleti uğruna savaşıp gazi olan ve İstanbul’a döndükten sonra kendisini intiharın eşiğinde bulacak kadar hayal kırıkları yaşayan Nihat’ın romanıdır. Peyami Safa, daha romanın ilk sayfalarından başlamak üzere, idealist bir insanın hayatta kalmak için ne gibi kötülüklerle yüzleşmesi gerektiğini biz okuyuculara sunmaktadır. İyi okumalar :)
Mahşer
MahşerPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20232,139 okunma
Reklam
208 syf.
9/10 puan verdi
Sonsuz Özgürlük Arayışı Beyaz Zambaklar Ülkesi İncelemesi
Grigory Petrov'un "Beyaz Zambaklar Ülkesi" adlı eseri, insanlığın özgürlük arayışını ve hayallerin gerçekleşme umudunu epik bir şekilde anlatıyor. Roman, Sovyetler Birliği'nin kuruluş döneminde, Sibirya'da geçer ve bir grup genç mühendisin liderliğinde, hayal ettikleri ideal toplumu kurma çabasını konu alır. Petrov, bu eserde insanın içindeki sonsuz özgürlük arayışını, doğaya olan hayranlığını ve idealleri için mücadele etme cesaretini vurgular. Romanın ana karakteri, mühendis Andrei Tolstoi, tüm engellere rağmen idealist bir vizyonla doludur. Andrei ve arkadaşları, Sibirya'nın vahşi doğasında, beyaz zambaklarla kaplı bir vadide, kendi özgür toplumlarını kurmaya karar verirler. Ancak, bu idealist hedeflerine ulaşmak için birçok zorlukla karşılaşırlar. Petrov, karakterlerin iç dünyalarını, ideallerini ve zorluklarla dolu yolculuklarını ustalıkla işlerken, okuyucuyu romanın büyüsüne kapılmaya davet eder. "Beyaz Zambaklar Ülkesi", sadece bir toplumun kuruluşunu değil, aynı zamanda insanın içsel mücadelesini, umudu ve direnişini de anlatır. Petrov'un dili, okuyucuyu Sibirya'nın vahşi doğasına ve karakterlerin duygusal dünyasına çekerek, unutulmaz bir deneyim sunar. Romanın derinliklerinde, insanın özgürlük ve adalet arayışına dair evrensel temalar yatar. Petrov'un "Beyaz Zambaklar Ülkesi" adlı eseri, insanın sonsuz arayışını, umudu ve mücadelesini anlatarak, okuyucuyu etkileyici bir yolculuğa çıkarır. Bu epik roman, edebiyat dünyasında unutulmaz bir yer edinmiş ve insanın doğaya olan hayranlığını, özgürlük tutkusunu ve idealleri için mücadele etme cesaretini kutlamıştır.
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201799,4bin okunma
Onun için sen de, bütün idealist geçinen aydınlar gibi, gerçekte bir illüzyon, bir hayâl âlemi içindesin. ... Hattâ sizin tarihinizde, toplumun üstünde sivrilmek için bir idealist olmaya bile lüzum yoktur. Sizde idealizm, sadece bir vasıtadır, hattâ lüzumsuzdur. Çünkü sizde, her kafasına veya kılıcına güvenen insanın yolu, her ülkeden daha kolay elde edilen bir iktidar postudur.
Sayfa 217
Önce yaşa Hayal, yaşa ki yaşatacak gücü kendinde bulasın. Dedi usulca. O dik, sarsılmaz, idealist, vicdansız maskesini kısacık bir an taktı yüzüne, merhametini soğukluk kisvesinin ardına sakladı.
Bir idealist iflah olmazdır: ken­di cennetinden kovulursa, cehennemden bir ideal hazırlar kendine. Hayal kırıklığına uğrasın da görün onu! - Az önce umuda sarıldığından daha az bir ateşlilikle sarılmayacaktır hayal kırıklığına da.
Reklam
496 syf.
10/10 puan verdi
·
48 günde okudu
Beğendiğim, hem de çok beğendiğim bir kitap!
Çok akıcı bir kitap ve o kadar hayattan ki... Her çağda ve dönemde hissettiğimiz üst ve alt sınıf farkını tam manasıyla gözler önüne seriyor. Bu bakımdan zamansız bir kitap olduğunu düşünüyorum. Başkahramanımız akılalmaz derece idealist olan Martin ve onun denizcilikten yazarlığa uzanan yolcuğu. Bu yolculukta çok fazla zorlukla karşılaşıyor ama
Martin Eden
Martin EdenJack London · Can Yayınları · 201991,1bin okunma
407 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Şevket Süreyya Aydemir bir öğretmen ve bu öğretmenlik vasfı onu gördüğü derslerinde etkisiyle son derece idealist olmasını sağlamış. Kendisine edindiği ideal, Turan'ın bir araya gelmesini sağlamak. Peki, Turan nedir? Türk devletlerinin bağımsızlığını kazanmış olduğu ve birlik içerisinde hareket ettikleri bir dünyanın hayalini kuruyor Şevket
Suyu Arayan Adam
Suyu Arayan AdamŞevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitapevi · 20213,466 okunma
500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.