Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
156 syf.
·
Puan vermedi
"Huzur" ve "Sahnenin Dışındakiler" serisinin ilk romanı. diğerlerine göre hacmi küçük de olsa derinliğinden bir şey kaybetmemiş. Ve tabii ki yine müthiş bi anlatım. 8 bölümden oluşuyor kitap. "İki Uyku Arasında" ile Behçet Bey'in saat tiktakları ve kitap kokularıyla dolu dünyasına giriyoruz. "Baba ile Oğul" kısmında Behçet Bey ile babası İsmail Molla arasındaki ilişki anlatılıyor. "İki Dünür" bölümünde İsmail Molla ile çocukluk arkadaşı ve dünürü Ata Molla'nın hikayesine konuk oluyoruz. Tabii bunları okurken o dönemin yaşayışı, sarayı ve saraya yakın kişilerin yaşayışlarını da öğreniyoruz. "Behçet Bey'in Evlilik Yılları" bölümünde Atiye Hanım'la tanışıyoruz. Başlı başına bi roman olabilecek bölüm ise "Garip Bir İhtilalci". Doğu medeniyetinin çöküşünü ve değişim sancıları içindeki imparatorluğu anlatıyor Sabri Hoca ile. "Hısım Akraba Arasında" bölümünde Halit Bey'in hikayesi yer alıyor. "Eski Bir Konak" adlı bölümde dönemin sosyal hayatı gözler önüne seriliyor. Son bölüm "Mahur Beste Hakkında Behçet Bey'e Mektup". Her bölüm bir hikaye gibi tek başına okunabilir.
Mahur Beste
Mahur BesteAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20196,4bin okunma
ŞİİR KERE ŞİİR HEP ACI EDER Acılar yeniden filiz verdi\yeniden yağmur yağdı toprağa annem yeniden dirildi\ gördüm yeniden kurum tutmuş toprakla sıvadım yüzümü benim için budur bahar budur ve söz burada kesilmezse bileklerimden akar kelimeler belki beni biraz daha\ biraz daha ve biraz daha uyutur budur işte anlayamadığım çünkü kelimeler nasıl
Reklam
ÜÇ SORU Yıldızlar uykudaydı. Ağaçlar , kuşlar, ırmaklar ve insanlar uykudaydı... Bir de uzaktan bakıldığında eski bir yapıyı andıran, saray olduğunu anlayabilmeniz için bahçesine kadar gidebilmeniz gereken o yerde gözleri uyku tutmayan bir adam vardı. Başı ellerinin arasında gözleri yaşlı bir adam. Beynini kemiren sorulara cevap bulmaya
''...Merhametsiz kış sabahlarından önce herkesin, ayaklarını ısıtmak için birine ihtiyacı vardır. Kış aslında iki kişilik bir mevsimdir. Uyku kokan yorganlar, birbirine karışan rüyalar, sayıklamalarla uyandırdığın biri ve onun gecenin ortasında gülen yüzü… Bu, sokulmanın mevsimi. Eskiden pazarlarda satılan civcivler gibi, kemikler, eklemler birbirine geçmeli. Kış: Bir insanın başka bir insan için yapıldığının delili...''
''...İki gecem var ikisi de uykusuz; ya sensizim uyuyamam, ya sen varsın uyku haram...''
Her gün bir kez bu kitabın başına geçtim. Her gün bir kez dışarı çıktım kırık bir bulutla yürüdüm, her gün bir insana bakıp, yüzümü yere eğdim. Her gün bir gazeteye boş gözlerle baktım. Her gün birileri konuştu, onları dinliyor gibi yaptım. Her gün bir kez "neredeyim" diye sordum kendime. Her gün bir kuzey kışı indi içime. Her gün
Reklam
Dindar olabilirsen,doğrusu budur, fakat değilsen , o zaman en azından iki kez ibadet et- biri sabah, biri gece. Sabahleyin, zindeyken ve uyku seni terketmişken ,,,.. Aynı şekilde gece de , uyumaya giderken son düşünce uykunun bütünü için model olur.
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap başlarda sıkıcı gelebilir. Sonrasındaysa elimden bırakamıyordum. Okuyacağım başka kitaplarım olmasaydı eğer tüm gün okuyabilirdim. Beni bu kadar etkileyen kitabın konusunu size de anlatmak istiyorum: Ölüm döşeğinde olan yaşlı kadın sırrını damadına son nefesinde açmak için yanına çağırıyor. Kadın damadına; Sovyet idaresinin eline
On İki Sandalye
On İki SandalyeYevgeni Petrov · Evrensel Basım Yayın · 2002170 okunma
Beni Tarihle Yargıla 'Titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is, Ve göz gözü görmez bir sis değildik biz Beni bilimle anla iki gözüm, felsefeyle anla, Ve tarihle yargıla...' Bal değildir ölüm bana,
Kadı Iyaz, İbnü'l Kasım'ın hayatını anlatırken, onun şöyle dediğini yazar: "Sabahın alaca karanlığında Malik'e gelir,iki, üç, dört... mesele sorardım. O saatte içinin açıldığını anladığım için her seher vakti gelirdim. Bir defasında başımı kapının eşiğine koyup yattım. Uyku bastırdı, uyumuşum. Malik çıkıp camiye gitmiş duymamışım. Siyah bir cariyesi eni ayağı ile iterek dedi ki: Efendin çıktı! O senin gibi gafil değildir. Bu gün, kırk dokuz yaşına girmiştir de, sabah namazını yatsının abdestiyle kılmadığı çok az vaki olmuştur."
Reklam
MARMARA DEPREMİ Kızgın bir ağustos günüydü! Günlerden:17 Ağustos idi. Saat daha üçü beş (03:05) geçiyordu. Herkes derin uykudaydı. Ve o uyku içerisinde;
Kurbanın olurum Leylim, kendini üzme, boşu boşuna haksız yere kendini üzme, kurtar kendini. Bak, yanında ben varım. Seninle olduktan sonra yapamayacağım ne vardır?Önce kendine inan, kendini sev, sonra bana bel ver, bana yaslan, bak yaşaman nasıl asli cevherini gösterecek. Üzme hiç kendini, ölürüm sonra. Ölmek, hiçbir şey değil. Sen böyle canlı, sıcak, dost, aziz ve en güzeli sevgiliyken ölmek, acı da olsa katlanılır. Ama senin bu bedbin halini görmek... İşte mesele burada. Artık tek mısra yazamam, bir satır uyku uyuyamam. Yerin dibine batsın hepsi. Ne bok yemeğe sana iki yıl önce rastlayamadım. Ben ki 29 yaşındayım. Ama binlerce yıldır seni arıyor, hasretini çekiyorum.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.