Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"onları öldürecek miyiz?" " O şeytanın işi Nova," dedi. "Biz yeni bir dünya kuracağız ama hükümdər biz olacağız." "En yakın arkadaşım," dedim parmaklarımla oynarken. "O Toprak Krallığı'nın Vârisi, ona zarar vermek istemiyorum." Ellerini omzuma koydu. "İstemediğin hiçbir şey yapmak zorunda değilsin. Eğer mutluysan tüm bunlara son verebiliriz. Ben nihai ölüme giderim, sen de orada kurabildiğin hayatı kurarsın," "Hayır." diye itiraz ettim. "Seni geri getirmek ve kendi krallığımda yaşamak istiyorum." Bu sadece benim meselem değildi, bu adaletle ilgiliydi. Bu Amon'un diyara yaptıklarıyla ilgiliydi. Gün-lerdir Elemental'deydim ama hiç kimsenin mutlu olduğunu görmemiştim, herkes eksik ve güçsüzdü. Ve hepsinin ötesinde Amon.benden hayatımı iki kez çalmıştı. Yüz yıl önce ve yüz yıl sonra. Bir kez daha ölmeye ve zamanımın gelmesini beklemeye niyetim yoktu.Tıpkı bana yaptığı gibi karşısına bir krallıkla dikilip en büyük kabusunu ona yaşatmak istiyordum. Arın'ı gördüğünde Amon'un yüzünü seyretmek istiyordum. "O zaman gel ve bana suyla neler yapabildiğini göster." Derince yutkunarak onun peşinden şelaleye doğru gittim. Korkularımın üzerine gitmekle kalmadım, onların üzerinde yürüdüm, üzerinden geçip gidebilmek için.
Sayfa 304Kitabı okudu
- Eve döndüm. .. Herkes hayatta ... Annem herkesi kurtarmış: dedemle ninemi, kız ve erkek kardeşlerimi Ben de döndüm ...Bir yıl sonra babamız geldi. Büyük ödüllerle döndü babam, ben de bir nişan, iki madalya getirdim. Buna karşın aile içinde en büyük kahramanımız hep annemdi. Herkesi kurtaran oydu. Aileyi, evi. .. En korkunç savaşı o vermişti. Babam, annemin önünde böbürlenmenin yakışık almayacağını düşündüğü için nişanlarını, nişan remizlerini asla takmamıştır. Ayıp, derdi. Annemin hiç ödülü yoktu çünkü ...Hayatta kimseyi annem kadar sevmedim ...
Reklam
284 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Evlatlarının kendi inandığı yolda gitmesi için evlatlarına baskı yapan otoriter bir anne... Genç bir kızla ilişkisi olduğu için eşinden kurtulmak isteyen bunu evlatlarına özgürlük adı altında her şeye izin vererek annenin kararlarını hiçe sayan bir baba... Babamız arkamızda diye her taşkınlığı yapmaya çalışan iki kız evlat... Ve bu yaptıkları
Yıllar Geriye Dönse
Yıllar Geriye DönseAhmed Günbay Yıldız · Timaş Yayınları · 2020432 okunma
360 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
#arzununokudukları #okudumbitti #yorum @hakangundayofficial @dogan_kitap #az #yeraltıedebiyatı
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,3bin okunma
·
Puan vermedi
Anadolu Devriminin Dede Sultan'ı Börklüce Mustafa
İlk romanı „Aşkın Hünkarı Hacı Bektaş Veli / Şehdiz“ ile dikkatleri üzerine çeken Avukat Kemel Derin`in Destek Yayınları`ndan çıkan „Anadolu Devriminin Dede Sultan´ı Börklüce Mustafa“ romanını okudum bir solukta. Sonra bir kenara bıraktım. Konuyu az çok vakıf olduğum için romandan bir süre uzaklaşmanın doğru olacağına karar verdim. Roman da olsa
Kalplerin Işığı: Börklüce Mustafa
Kalplerin Işığı: Börklüce MustafaKemal Derin · Destek Yayınları · 201420 okunma
·
Puan vermedi
Kitap, Kuzey Kutbu'na giden bir geminin kaptanı olan Robert Walton'ın, kız kardeşine yazdığı mektupta, denizde sürüklenen bir adam gördüğünü söylemesiyle başlar. Victor Frankenstein adındaki bu adam, Walton'a hikâyesini anlatmayı teklif eder. Romanın gerisi Victor Frankenstein'ın ağzından anlatılır. Victor, İsviçre'nin
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,9bin okunma
Reklam
Bütün çağdaşlarım gibi, ben de geçtiğimiz otuz kırk yıl içinde dünya sahnesinde sayısız çehresi olan bir Amerika’nın boy gösterdiğine tanık oldum. Cömert bir Amerika ve cimri bir Amerika. Kibirli bir Amerika ve pısırık bir Amerika. 11 Eylül’de, insanın onu ne kadar çok sevdiğini, temsil ettiği ve gezegenin geri kalanına verdiği her şeye ne kadar ihtiyacımız olduğunu söyleme isteği duyduğu, yaralı bir Amerika. İki yıl sonra, Irak Savaşı sırasında, günahkar, sinsi, tahripkâr, tahammül edilmez bir Amerika.
Hatapbaşı - Genç bir kız veya acar gelin yoksa aile reisi başa geçerdi.
İsa Emmi bir günlüğüne hatapbaşı olmama izin verdi. Omuzumda iki fotoğraf makinesi ve bir de Işıkölçerle ben zaten yeterince dikkat çekiyordum. Ayrıca Halet Çambel'i örnek alarak erkeksi giyinmeye önem veriyordum. Tabii bu arada dört, hatta beş saat hep aynı tempoda yürümenin ne kadar zor olduğunda çabuk anladım. Kısa süre sonra arkadan bir ses yükseldi "Güllü (Ulla) bu kadar hızlı yürüme, develer yorgunluktan yıkılacak!" Bunun üzerine biraz daha yavaş yürümem gerektiğini düşündüğümde: "Güllü (Ulla) bugün konağımıza varamayacak mıyız? "Daha hızlı yürü!" dendi.
Sayfa 22 - Kozan Belediyesi YayınlarıKitabı okudu
408 syf.
5/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Filenin Ardından kitabın yorumu ile geldim. Erkek karakterimiz Jamie hokey oyuncusu.Annesinin rahatsızlığı sebebiyle ona yakın olmak için başka bir takıma transfer oluyor.Taşındıktan sonra bir köpek sahipleniyor.Ve o maçlardayken köpekle ilgilenecek birini arıyor.Menajeri de Pippa’yı yönlendiriyor ona.Aslında Pippa ile aynı liseye gitmişler.Hatta ikisi de birbirine aşıkmış falan ama birbirlerini tanımıyor numarası yapıyorlar.Bu şekilde aynı evde yaşadıkça yakınlaşmalarını okuyoruz. Spor temalı romcom kitaplarda benim favorim her zaman Off Campus serisi olacak.Gerçekten o seriyi eleştirip bu kitapları seven okurları anlayamıyorum.Ortada konu namına bir şey yok.Güya bir iki dram katmaya çalışmış yazar o da olmamış.Yani beni rahatsız eden detaylar yoktu ,vakit geçirmelik çıtır,çerez bir kitap.Ama artık bu türde okuduğum bir kitaba iyi demem için beni bir yerde yakalaması gerekiyor .Çok ortalamaydı.10 yıl önceki ben bunu severdi eminim ama şimdi beğenmiyorum.Smut sahneleri belli bir sayfaya kadar yoktu.Ama sonra coştular yani fazla geldi 400 sayfa uzatmayıp birkaç sahne yazsa daha iyiydi.
Filenin Ardından
Filenin ArdındanStephanie Archer · Juno Yayınevi · 020 okunma
Yaşam ilerledikçe Batılılık ve Doğululuğun ne demek olduğunu bana anlatan iki örnek oldu. Kaptan Cook ile Piri Reis'in öyküleri. Bir tanesi keşifleriyle insanlığa yaptığı katının karşılığını almış, yaşarken en yüksek nişanlarla ödüllendirilmiş, ölümünden sonra da unutulmamış bir denizci. Öteki, Gelibolu'da oturduğu yerde tam 450 yıl önce bugünkü olanaklarla çizilebilecek doğruluğa yakın dünya haritasını çizmiş, denizler keşfetmiş, ülkeler fethetmiş bir kaptan. Padişah fermanıyla yağlı ilmikte noktalanan bir yaşam. İşte Batılılık ile Doğululuk farkı.
Reklam
Olabilecek iki şey var. Birincisi, milletin bir elli yıl daha savaşmadan durabileceğini sanmıyorum. Otuz yıl bile dayanamazlar belki. Sonra değişen şartlara uyum sağlayamamanın verdiği perişanlık, yani kalıcı barış onlara bir şey yapacak. Şövalyelere ya da Führer'e başkaldırabilir, sadece sefilliğe yol açan Sosyal Düzen'i, eski sosyalist duygu ve düşünceleri yeniden canlandırabilirler.
Sayfa 159 - Encore YayınlarıKitabı okudu
Beyaz Kentin Sesizliği
İzlediğim en kötü İspanyol filmi. Birkaç günde bitirdim. Bir film bu kadar berbat olur. Oyuncular çok kötüler rol yapamıyorlar. Klişeler çok fazla Konu, biraz iyi ama işleyiş tarzları berbat Filmin %75'i koşudan ibaret, ana karakterin koşusuda çok komik. Katilin kim olduğunu hemen göstermek bana göre iyi değil, tahmin yürütmeyi daha çok
Sinema Bir Şiir Olsaydı O, En İyi Şairlerden Biri Olurdu!
Asla kaçırmamanız gereken Andrey Tarkovski filmleri 1-) SİLİNDİR VE KEMAN Silindir ve Keman, Andrei Tarkovsky'nin 1960 yılında Sinema Enstitüsü'nü bitirmek için çektiği 45 dakikalık mezuniyet filmi. Film bir işçiyle kemana yeteneği olan bir çocuk arasındaki ilişkiyi anlatır. Tarkovsky'nin Ivan'ın Çocukluğu (film) Ivan'ın
26 Ağustos 1071’den 26 Ağustos 1922’ye...
1526’nın 29 Ağustosundaki Mohaç Zaferi Avrupa tarihinin değiştiği bir olay, Türklerin imparatorluğunun zirve noktası olarak kabul edilebilir. Hemen hemen 400 yıl sonra 30 Ağustos 1922’deki Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Muharebesi’nde kazanılan zaferse Türklerin Küçük Asya’daki anavatanlarını savunmalarının zaferidir ve beklenen bir zaferdir. En başta Başkumandanımız ve subaylarımız bunu bekliyordu. Aslında İkinci Dünya Savaşı yıllarında Mussolini’ye karşı başarılı şekilde Yunanistan’ı savunan, Yunan ordusunun seçkin ve ünlü komutanı Ioannis Metaksas “Oraya çıkmayın, iki günde Türk ordusu karşınıza çıkar, sizi mahveder.” demişti, dediği gibi oldu.
Sayfa 224Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.