Hakan Günday okumaya sondan başlamış ve zamir’in beklentimi karşılamadığını düşünmüştüm. Fakat yazarın ilk romanı kinyas ve kayra fikrimi değiştirdi. Bu kadar genç yaşta bir yazar nasıl bu denli güçlü bir etki bırakır ve ardından ülke edebiyatında yeni bir türün (yeraltı romancılığı) öncüsü olur, öncelikle tebrik etmek gerekiyor. Kitap, bence, herşeyden önce bir “felsefe” kitabı. Hayat ve hatta ölümle ilgili müthiş aforizmalar var. Mesela, “ hayat, ölene kadar hissedilen zevklerden, çekilen acılar çıkarıldığında geriye kalandır” cümlesi çok basit ama etkileyici bir tanımlama. Bunun gibi altını çizeceğiniz onlarca yargıyla karşılaşıyorsunuz.
Kitabın dili ağır olmakla beraber akıcı. Bir yanda hızlı gelişen olaylar, diğer yanda -hiç de alışık olmadığınız- değer yargıları. 3 bölümden oluşan kitap, bölüm atladıkça rahatlıyor ve akıcılığı artıyor. Özetle başlarda biraz sabır gerekiyor.Kurgu mükemmel, spoiler vermiyor ve kesinlikle tavsiye ediyorum.