Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm olan ‘Timsah’ , harika bir politika eleştirisi. Bu absürt olayın böylesine normalleştirilerek anlatılması çok güzeldi. Fırsatçılar, makam sahiplerinin tuhaf öncelikleri, mağdurların haksızlıkları kabullenip durumun iyi olduğuna kendilerine inandırmaları… Hepsi çok yerinde tespitlerdi.
İkinci bölüm olan ‘Gülünç Bir Adamın Düşü’ bölümü ise MUAZZAMDI!
Nihilizme karşı duruş, anlam arayışı, değerlerin önemi hakkında birçok kitap okusam da bu kadar etkilendiğimi hiç hatırlamıyorum. Nietzche Ağladığında kitabındaki, hayatın bir devinim içinde oluşu kavramına burada da rastladım. Fakat bu kitaptaki anlatım çok daha yumuşak, çok daha duyguya hitap edecek bir şekilde yazılmış.
Anlam ve değer karmaşasında olanların sadece birkaç sayfayla bile yeni bir bakış açısı kazanması için çok faydalı buluyorum.
İncelememi kitabın son paragrafından bir alıntıyla bitirmek istiyorum:
“ ‘Yaşamın bilincinde olmak, yaşamdan daha üstündür, mutluluk yasalarının bilinmesi, mutluluktan daha üstündür.’ İşte mücadele edilmesi gereken bu! Ben edeceğim. Herkes isteyecek olursa her şey hemen düzelecektir. O küçük kızı arayıp buldum… Başaracağım! Başaracağım! “