Sizlere sesleniyorum, insancıklar, yaşamın salakları, dövülen, haraca bağlanan, ezelden beri terleyenler, sizi uyarıyorum, bu dünyanın kodamanları sizi sevmeye başladıklarında, bilin ki sizi savaş salamına çevireceklerdir... (...) Aslında zavallı halka ilk masal anlatmaya başlayanlar, bakın oldu olacak bunu da bir tarafa not edin, filozoflar oldu... Oysa halk eskiden dinden başka bir şey bilmezdi! Halkı eğitmeye başladıklarını ilan ettiler... Ah ah! Ne de çok gerçek vardı açığa çıkarılması gereken! Hem de ne gerçekler! Yorulmak nedir bilmeyen! Parıl parıl parıldayan! Hepimizin gözlerini kamaştırıyorlardı! Hah, işte bu! demeye başladı zavallı halk, işte bu! Tam da bu! Hepimiz bunun uğruna ölelim! Halkın tek istediği budur zaten, ölmek! Öyledir işte. "Yaşasın Diderot!" diye böğürdüler, sonra da "Yaşa Voltaire!" Filozof dediğin böyle olur! Sonra da yaşasın zaferleri pek de iyi örgütleyen Carnot! Ve yaşasın herkes! İşte, hiç olmazsa zavallı halkı cehalet ve putperestlik içinde gebermeye mahkum etmeyen adam gibi adamlar!