Kırım'ın kaybı tabi büyük bir trajedidir, bunu vurgulamak lazım. Çünkü buranın kaybı ile ilk kez Müslüman ve Türkçe konuşan bir bölge imparatorluğun elinden çıkmıştı.
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
_İslam = Arapçılıktır. Asimilasyonla inananı araplaştırır. Her müslüman halk, araplaşmaya mahkumdur. Kuran’ın kendisi, Araplar için Arapça olduğunu söyler.(Şura 7) İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması “çöl bedevîlerinin kabile kanunu” ölçütlerine göre ayarlanmaktadır. İslamlaşarak milli
_Burhan, tüm şüpheleri ortadan kaldıracak açıklıkta ve itirazlara yer bırakmayacak kesinlikte bir kıyas ve delildir. Kesin ve zorunlu bilginin ilke ve kurallarını vermekte, felsefeyi mükemmel hale getiren kaideleri içermektedir. Bu bakımdan da o, mantığın en yüce bölümü olmaktadır.
_Burhan, 3 çeşittir:
_1- Varlık burhanı. (Tez)
_2- Sebep
Kırım'ın kaybı tabi büyük bir trajedidir, bunu vurgulamak lazım. Çünkü buranın kaybı ile ilk kez Müslüman ve Türkçe konuşan bir bölge imparatorluğun elinden çıkmıştı.
Yeni Kemalist Türkiye, yeni toprak bütünlüğünü sağlamlaştırmaya girişir: Artık üç kıtaya yayılan imparatorluk yoktur; etnik özellikler Hıristiyan top]tınıların, kimi zaman en kökten yöntemlerle, yok edilmesi ya da
sürülmesi sonucu değişmiştir. Kemalist Türkiye’nin gözünde, elde kalan
bu son Anadolu toprağı, “Türklerin ebedi vatanı”, dokunulmazlığa
Kırım'ın kaybı tabi büyük bir trajedidir, bunu vurgulamak lazım. Çünkü buranın kaybı ile ilk kez Müslüman ve Türkçe konuşan bir bölge imparatorluğun elinden çıkmıştı.
Kırım'ın kaybı tabi büyük bir trajedidir, bunu vurgulamak lazım. Çünkü buranın kaybı ile ilk kez Müslüman ve Türkçe konuşan bir bölge imparatorluğun elinden çıkmıştı.
Güneşin doğduğu topraklardaki Basra'dan Uzak Batı'da, Mağrib'deki (Cezayir) Biskra'ya dek tüm topraklar büyük bir durgunluğun pençesinde öylece uzanıyordu. Bugün bu alan Ortadoğu olarak adlandırılıyor; fakat bir zamanlar adı Osmanlı İmparatorluğu idi. Halkı çok çeşitli ırklardan Araplar, Rumlar, Ermeniler, Kartlar ve Yahudiler
BİR NAZIM HİKMET.
Geçmişiyle övünen, yaşadığı her şeyin altına imzasını gönül rahatlığıyla atabilen; 'yenilikçi, evrensel; aykırı aşkları ve inançları olan, hep bu topraklara ait, inadına yaşamaktan dem vuran, taşkın bir Nâzım Hikmet... "Zengin bir paşa torunu iken, yeryüzündeki eşitsizliklere kafayı takan, Moskova'da uğradığı
Atsız’ın Atatürk hakkındaki görüşleri inişli çıkışlıdır. 1930’ların ilk yarısında sık sık, Atatürk’ü yücelten ifadeler kullanmış, 1950’lerde bazı olumsuz görüşler ileri sürmüş, 1960’tan itibaren de Atatürk’e olumlu gözle bakmış, onu tarihimizin kahramanları arasında saymıştır. Atsız’ın Atatürk, cumhuriyet ve inkılaplarla ilgili görüşlerini tarihî
Kırım'ın kaybı çok büyük bir trajedidir, bunu vurgulamak lazım. Çünkü buranın kaybı ile ilk kez Müslüman ve Türkçe konuşan bir bölge imparatorluğun elinden çıkmıştı.