Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Cây-ı ibret bir hâdise:
Bir vakit, İmam-ı Ali Radıyallahu Anh, bir kâfiri yere atmış. Kılıcını çekip keseceği zaman, o kâfir O'na tükürmüş. O kâfiri bırakmış, kesmemiş. O kâfir, O'na demiş ki: --- Neden beni kesmedin? Dedi: --- Seni Allah için kesecektim. Fakat bana tükürdün; hiddete geldim. Nefsimin hissesi karıştığı için ihlâsım zedelendi. Onun için seni kesmedim. O kâfir, O'na dedi: --- Beni çabuk kesmen için seni hiddete getirmekti. Madem dininiz bu derece sâfi ve hâlistir; o din haktır, dedi.
Sayfa 26
İmam Şafi'î (rahimehullah) dedi ki: "Rasulullah (ﷺ)'in bir sünnetinin kendisine açıkça ulaştığı kişinin, bu sünneti insanlardan herhangi birinin sözü sebebiyle terk etmesinin caiz olmadığına insanlar icmâ etmişlerdir. " 📗(İ'lem el-Muvaki'în 2/201.)
Reklam
Ta'zir Cezaları Beşeri Orijinlidir
Ta'zîr, azarlamak, edeblendirmek demektir. Hadd ve cinâyet olmayan her suç ve günahta fâilin ta'zîr edilmesi (münasip bir cezâ ile cezalandırılması) hükümet ve hatta muayyen şartlarda cemiyetin her ferdi için meşrudur; hatta İmam Şafi'î dışındaki üç imama göre bir vazifedir. Ta'zîr suç ve cezaları üç kısımdır. 1-İslâm hukuku
📜İbnu Kayyım el-Cevziyye rahimehullah el-Cevabu'l-Kafi li men Se'ele ani'd-Deva'i'ş-Şafi isimli eserinde diyor ki: Allah teala'ya şirk koşma türlerinden biri de Allah'tan başkası adına yemin etmede olduğu gibi konuşmada yapılan şirktir. Nitekim İmam Ahmed ve Ebû Dâvûd, Peygamber sallallahu aleyhi ve
Zina Haddi
Hadd suçu olan zinā, birbirleriyle evlilik ve mülkiyet gibi bir bağ bulunmayan iki tam ehliyetli, görebilen ve konuşabilen Müslüman veya zimmînin, isteyerek sarhoş olsa bile, kendi rızaları ile cinsî temasta bulunması ve bunu yaparken dört erkek, hür, adil Müslüman tarafından yakalanması demektir. Dolayısıyla tabiî olmayan cinsî münasebetler
Kasıt Harici Adam Öldürme Suçları
B-Şibh-i Amd ile Katl (Kasıt Benzeri Katl) Buna kasden öldürmeğe benzeyen katl de denir. Bu, katl âletleri ile olmayan öldürmektir. Küçük taş, küçük sopa ile döğerek veya İmam Ebû Hanife'ye göre kuyuya, dağdan, damdan aşağı atarak öldürmek böyledir. Şibh-i âmd ile katlde kaved lâzım gelmez. Kâtile keffâret yapması ve âkılesinin ağır diyet
Sayfa 324 - Kaved: Kısas Keffaret:60 gün aralıksız oruçKitabı okuyor
Reklam
imam-ı şafi der ki, "teheccüdde yapılan dua, hedefi şaşmayan ok gibidir."
F-Cezayı Düşüren Sebepler
a-Ölüm Suçlunun ölümü, bedenî ve şahsî cezaları düşürür. İmam Ebû Hanife'ye göre mâlî cezalar da düşer. Kısas edilecek uzvun yokluğu da bedenî cezayı düşüren bir sebeptir. Eski Mısır'da, ölülerin mezarından çıkarılarak cezalandırıldığı väkidir. b-Tövbe Suçu işleyip bitirdikten sonra nedâmet (pişmanlık) bildirip tövbe etmesi cezâyı düşürmez. Ancak hırâbe (yol kesme) ve bağy suçunda yakalanmadan önce gelip teslim olsa ve hırsızlık suçunda dâvâ mahkemeye intikal etmeden çaldığı malı sahibine iade etse hadd cezasından kurtulur. İrtidad suçunda nedâmet (tövbe) her halde cezâyı düşürür. İmam Şâfi'î ve Ahmed'den birer rivayette, muayyen bir zaman geçmesi aranmaksızın tevbe ile hadd suçları düşer. c-Af Şahıs haklarını ihlal eden katı, yaralama, hakâret gibi suçlarda, mağdurun veya velisinin afvetmesiyle ceza düşer. Bu kabil suçlarda hükümetin af salâhiyeti yoktur. Ancak suçluya ta'zîr cezası verilebilir. Amme haklarını ihlâl eden suçlar, hadd suçu ise hükümet bile afvedemez. Ancak taʼzîr suçu ise hükümetin vaziyete göre af salâhiyeti vardır. d-Sulh Kısas ve diyet cezalarında, suçlu ile mağdurun anlaşarak sulh olması, bu cezaları düşürür. Hadd ve ta'zîrde sulh mümkün değildir.
B-Ceza Çeşitleri
a-Bedení Cezalar İslâm hukukunda asli ceza, bedení cezâdır. Çünki bedenî ceza, ırkı, cinsiyeti, mâlî vaziyeti, ictimâî pozisyonu ne olursa olsun, herkeste aynı elemi hâsıl ettiğinden, adaletin tecellisine daha elverişli görülmüştür. aa-İdam İdam, ademe gönderme, yok etme mânâsına gelir. Hukuk ilminde, suçlunun mahkeme kararıyla öldürülmesini
Cihad (Harp) Her Müslümana Farzdır.
Müslümanlardan veya antlaşmalı kimselerden başkası kalmayıncaya kadar mümkün oldukça savaşın sürdürülmesi gereklidir. Küfür büyük bir suç ve aynı zamanda “münker”in en kötüsüdür. Bu sebeple onun devam etmesine izin vermek câiz değildir. Zira “mefsedet”in ortadan kaldırılması vâciptir; Allah’ı inkâr ise mefsedetin en büyüğüdür. (İmam-ı Şafi) #212336517
Reklam
"Teheccüdde yapılan dua, hedefi şaşmayan ok gibidir."  İmam-ı Şafi
İmâm eş-Şâfi'î rahimehullâh dedi ki: ‎“Nebî ﷺ herhâlde çokça salât etmeyi severim. Ben cum'a günü ve gecesi ise daha da şiddetli mustehâb görüyorum.” ‎el-Umm 2/432
Ümit...
- "(...) Yine İmam-ı Şâfî Hazretleri’nin, “vuku bulmamış hakkında fetva olmaz!” hükmü… Bir Veli’nin, geveze “Allah’ım senden ümidimi kesme!” lâfzına, “Allah’ım senden ümidimi kes; çünkü ümit istikbâldedir, sen ise hep hazırsın!” meâlinde sözü…
Sayfa 588 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
NEMÎME.
Dedi-kodu, söz taşımak, kovuculuk, çekiştiricilik, ispiyonculuk ve gammazlık gibi anlamlara gelen nemîme (نميمة) kötü bir ahlaktır. Bu konuya dikkat çekmek bâbından bazı fikirleri aktarmak istiyorum. * Bir adam, Halid b. Velid'e: "Falanca adam, senin hakkında konuştu" dedi. - Halid: "Kendi sayfasıdır, istediği ile
941 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.