Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması 06.01.2013 16:59 Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması Türkiye'de Sosyalizm'in en büyük savunucularından Hikmet Kıvılcımlı'nın Eyüp Sultan'da yaptığı tarihi konuşma. TIMETURK / Haber Merkezi Muhterem Vatandaşlarım! Sevgili İşçi kardeşlerim!Bugün, Müslüman
Sayfa 1 - derleniş yayınlarıKitabı okudu
Suomi’nin Tarihi Finlandiya’yı çeşitli zamanlarda ziyaret ettim. Ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşadım. Büyük şehirlerde, göller ve ormanlar arasındaki ücra köylerde bulundum. Finler’in günlük uğraşlarını, yortu günlerindeki oyun ve eğlencelerini izledim. Kısacası bu milletin müziğini, edebiyatını, sanatını, tiyatrosunu ve mimarisini
Reklam
Konstantiniyye Oteli
Şücaattin Bey Allah’a şükrediyor “Gel de kelamullaha, tevafuka, kader-i ilahiye, levh-i mahfuza inanma; eğer kısmette yazılmışsa her şey olur; hiç kimse, beni yıllar önce o kış günü işkembeciye iş aramaya yollayan rabb-ül-âleminin planlarının önüne geçemez." Dolapdere tepelerinde bir gecekonduya sıkış tepiş sığınmış bir ailenin
Sayfa 246 - 27 numaralı masadaki insanlara dair - Şücaattin Bey Allah’a şükrediyor!Kitabı okudu
  Rönesans daha ziyade Fransa'da sanat, Almanya'da dini tablo ve resimler, İngiltere'de edebiyat, İspanya'da resim ve edebiyat alanında gelişerek kendini gösterdi. Dini tabloları ile tanınan Alman ressam Albrecht Dürer, Fransız mimar Pierre Lescot, İngiliz yazar William Shakespeare, Don Kişot romanı ile şöhrete kavuşan İspanyol yazar Miguel de Cervantes Saavedra bu dönemin parlak yıldızlarıdır.    16.yüzyılın ilk yarısında olgunluk dönemine ulaşan Rönesans, İtalyan mimar, mucit, ressam, filozof ve yazar Leonardo da Vinci, İtalyan mimar ve ressam Raffaello, İtalyan mimar, ressam ve şair Michelangelo Buonarroti  ve İtalyan ressam Tiziano Vecellio gibi sanatçıların doğuşuna zemin hazırladı.   Donatello ve Bramant gibi heykeltraşlar, Jan Bülan gibi mimarlar, Jan Gojon gibi heykeltraşlar ve Fransuva Klue gibi ressamlar da yine bu dönemin sanatçılarıydı.
Mahatma Gandi, 1930'larda Hindistan'ın kendi kendisini yönetmesiyle ilgili görüşmelerde bulunmak üzere İngiltere'ye geldiğinde gazeteci ona Batı medeniyeti hakkında ne düşündüğünü sormuştu. Londra'nın kenar mahallelerini, gecekondu yerleşimlerini yenice ziyaretmiş olan Gandi: "Bence çok iyi bir fikir olurdu" diye cevaplamıştı onu. Medeniyet hakkındaki sözlerim bazen çok sert geliyorsa bunun nedeni, Gandi gibi benim de onun (medeniyetin) vaatlerini gerçekleştirmesini, başarılı olmasını istememdir. Kayalar içindeki bir barınak yerine bir evde yaşamayı yeğlerin. Büyük binaları ve iyi kitapları severim. Kendimin bir şempanze olduğunu, dünyanın yuvarlak olduğunu, güneşin bir yıldız, yıldızların da güneşler olduğunu bilmekten, "kaos ve eski gece"yle binlerce yıllık mücadelenin sonunda zaten bilir hale geldiğimiz bu şeyleri bilmekten memnunum. Bütün zalimliklerine rağmen medeniyet değerlidir, sürdürmeye değer bir deneydir. Ama tekinsizdir de: İlerleme merdivenine tırmanırken, önceki merdivenleri aşağı ittik. Felakete sürüklenmeksizin aşağı inmemiz söz konusu değil.
Bugün bile ABD başkanları göreve başlamadan önce yeminlerini ederken ellerini İncil'in üzerine koyarlar. ABD ve İngiltere dahil olmak üzere, dünyada pek çok ülkede hala mahkemelerde tanıklar ellerini İncil'e basarak doğruyu söyleyeceklerine, tüm doğruları ve sadece doğruları aktaracaklarına yemin ederler. Kurgular,mitler ve hatalarla dolup taşan bir kitaba el basarak doğruyu söyleyeceğine dair yemin etmek ne kadar da ironik.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.