Zengini de, zenginlik heveslisi de, aşın zengini de aynı derece kaygılıydı aslında. însanlann mevkileri, kudretleri, servetleri, hepsi büyük oranda devletle ilişkilerine bağlıydı. En muktedirler bile kudretsiz kalmaktan endişelenir, en varlıklılar bile dara düşmekten çekinirdi.
Hayvanlar Mahkemesi
Sabaha bir saat kalmış. Neredeyse gün ışıyacak. Elimde kalem, önümde kağıt, gözlerim kapanıyor, başım göğsüme düşüyor. Bir duman içinde kalıyorum. Sonra kendimi bir ormanda buluyorum. Bir kaç geyik: – İnsaaan, insaaaan…. Koşun kardeşler, burada bir insan var!.. diye bağırıyor. Ormanın içinden, her ağacın arkasından bir hayvan
Reklam
Gazete
Gazete bütün insanları tek bir kafa haline getirmeye çalışır. Benim kafama, benim düşünceme karşı savaşır. Tüm insanlann kafasını ve düşüncesini ele geçirmeye çalışır. Bunu becerir de. Sabah kâğıdı okursan, öğlene, diğer Papalagi’lerin kafalarında ne taşıdıklarım, ne düşündüklerini bilirsin.
Sayfa 85
Hazret-i İsa İle İki Kişi
Bigün Hazret-i İsa ile bir estetik cerrahi operatörü, bir de otomobil tamircisi, bir gazinoda oturuyorlardı. Hazret-i İsa, onlara din telkinlerinde bulunuyordu. Konuşma sırasında otomobil tamircisi, Hazret-i İsa'ya, - Ey büyük öğretmen! İnsanlara iyilik etmek için içimde bir ateşli istek var. Ne yolda iyilik edebilirim?.. diye sordu.
Nesin YayıneviKitabı okudu
nicedir olgunlasan ve umudunu hep icimde tasıdığım bir değisim gerceklesti. Bu değisim oyle bir sekilde gerceklesti ki, bizim zengin ve eğitimli camiamızın hayat tarzı bende sadece tiksinti uyandırmakla  kalmadı, gözümdeki butun anlamını da yitirdi. Butun yapıp ettiklerimiz, tartısmalanmız, bilim ve sanat gozume bir baska şekilde gozukmeye başladı. Anladım ki, bu yasam bicimi bir zevk duskunluğunden ibaretti ve böyle bir yasamda bir anlam bulmak imkansızdı. Ote yandan, butun o alın teri döken insanlann, yasamı var eden butun o insanlığın hayatının gercek anlamını kavramıstım.
Terör insanlan öldürürken, değişimsizlik de insanlann ruh-lannı öldürdü. Ne korkunç bir zaman dilimiydi yaşadığımız. Kırlarda ölüm, dağlarda ölüm, kenüerde ölüm, değişemeyen kafalar yüzünden de, okullarda, kurumlarda manevi ölüm. Siyasi çözüm bulunamadığı için ve karşılıklı inatlaşma sonucu, ne çok genç adam öldü, ne çok ana yüreği yandı, ne çok çocuk babasız, genç kadın kocasız kaldı. Zelo'ya anlatsam mı acaba diye düşünüyorum, ben de şahit olduklanmı. Bir sürü öykü de bende var. Gerçi, Zelha gibi yakınlarımı, akrabalanmı şehit vermedim ama, etkilenmemek mümkün mü!
Reklam
982 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.