Sidre-i Münteha, kelime olarak "son uçtaki ağaç" anlamındadır. Buraya Hz. Muhammed, Miraç Gecesi'nde Cebrail ile beraber çıkmıştır. Tasavvufi olarak insan aklının elde edeceği bilginin son sınırını ifade etmektedir.
Aynada kendimi gördüm, gülümsüyordum. Arada insan böyle şeyler yapmalı, hayata daha emin devam edebilmek için şüphelerini masaya yatırmalı ve hislerinin sağlamasını yapmalıydı. Kaybedecek ne var?
"Her şey her zaman, içinde olduğumuz anda gerçekleşir, başka bir an veya başka bir fırsat yoktur. İnsanlar, geçmişi ve geleceği sürekli düşünerek yaşamın özü olan şimdiyi kaçırır- lar ve bunun farkına bile varmadan ölüm anında pişmanlık- larla çekip giderler. Änı kaçırmak aslında hayatı ıskalamak demektir. Ne kadar enteresan; bize verilen en
Çok zenginim.Çok güzel dua okurum. Dikkatli namaz kılarım. Oruçların hepsini kaçırmam tutarım. Buraya kadar güzel. Peki insanlarla ilişkin nasıl, bir ihtiyaç sahibi için neler yaparsın bir öğrenci okutur musun.
Cevap: Allah yardımcısı olsun..
- Eee yaptığın diğer ibadetler belki de hepsi gitti. İnsan temelli olmazsan, bu saydiklarinın Allah katında değeri kalmayabilir. !
Bukalemun BubUyu Gördün mü"?
Yazanlar Şehnaz
Ceylan Feyza Yalman İrem Betül Ayçan
Yeliz Bodurlar
Bu kitabın sahibi:
Bubu, keşfetmeyi çok seven meraklı bir bukalemundu.
Ormanda bir oraya, bir buraya gezer dururdu.
Bir gün o kadar yürüdü, o kadar yürüdü ki...
Kocaman binaların olduğu bir şehirde buldu kendini.
Binaların arasında biraz
İnsanın bir amacı, gayreti olunca sanki Allah eline bir anahtar vermişte istediğin her yerden girebilirmişsin gibi işin rast gidiyor. Ama amaçsız, vasıfsız olduğun zaman Allah her kapıyı açsa, arkandan iteklese "hayır ben buraya girmem" diye inatlaşıyor insan.
Bu bir inceleme değildir. Kitap bittikten sonra bende bırakmış olduğu hislerin kelimelere dökülmüş hâlidir. Her zaman olduğu gibi -bir hikaye- okuduğumun bilincinde olarak sadece almam gereken mesajı aldım. Unutmamak adına da buraya yazıyorum. Fakat gerçekten çok başarılı bir eser. Güzel bir tat bıraktı bende diyebilirim.
Sahi ne zaman
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları.
Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu.
Bir araya geldiklerinde şimşekler
Elime alınca garip ses verdi
Saz dediki yeter buraya kadar
Nefesim kısıldı parmaklar durdu
Söz dedi ki “Yeter buraya kadar”.
Hayli güvenirdim gençlik çağıma
Hazan düştü gönül denen bağıma
Odun kömür artım aşk ocağına
İnsan denen buraya özgü hayvanlar böyleydi işte: Her şeye boyun eğerdi, sadece dünya üzerinde, güneşin altında, tesadüfen bulunduğu surette var olmak için her şeye.
Aslında Aliya İzzetbegoviç'in "Özgürlüğe Kaçışım" adlı eseri bu konuda beni çok etkiledi diyebilirim.
Özgürlük kavramı ne, nedir bu özgürlük adına verilen savaş ? -Aslında tam olarak bunun net bir cevabını vermek mümkün mü o bile belirsiz.
1- Mesela, bir mahkum mu daha özgürdür yoksa bir köle mi ?
2- Yada, bir köle mi daha