Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
184 syf.
6/10 puan verdi
İsrafil’in Aynası, Türkiye’de fantastîki kurgu tarzının öncülerinden Şebnem Pişkin’in okuduğum ikinci kitabı. Ağırlığını oluşturan tasavvufi yönü çok ilgimi çekmese de kurgulama şekli olarak çok ilginç gelen bir kitap oldu. Hem aynı hem de her bölümde farklı bir karakter, sonradan eklenen yan ama sonradan esas karakterde “bir” olan karakterlerle
İsrafil'in Aynası
İsrafil'in AynasıŞebnem Pişkin · Astrea Yayınları · 200915 okunma
Deizm denince akla ilk gelmesi gereken, dinci zihniyetin ve din üzerinde hegemonya kuran Allah ile aldatma odaklarının aklı prangalayan hurafe ve dayatmalarını insan hayatından söküp atmadır.
Reklam
"BİR PİRİNÇ TANESİ" Ben beş yaşında idim. Babaannem rahmetli pirinç ayıklıyordu. Bir tane yere düştü. Babaannem eğildi aramaya başladı. Sağa bakıyor sola bakıyor bulmaya çalışıyor.... Çocukluk işte 'aman babaanne' dedim. 'Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya yorulmaya değer mi?' Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı öfkeyle
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Necip Fazıl denince akla gelen eseri. Her okumada farklı anlamlara ulaşılan kalıcı ve hoş izler var. Okudukça daha farklı gözle görüyor insan dünyayı. Çok güzel ve okunası bir eser. Ayrıca anlamak için onun gibi düşünmenize gerek yok. Bir şekilde insanın derinliğine ulaşıyor.
Çile
ÇileNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 201821bin okunma
Ali Ural
Acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz?.. / Ali Ural
Kedi Alıntıları
Çoğu insan kedi denince, gün boyunca bir gölge bulup keyif çattığımızı, iş güçle uğraşmadan rahat bir yaşam sürdüğümüzü sanıyor, ama kedilerin yaşamı o kadar da toz pembe değil. Kediler güçsüz, kolayca yaralanan canlılardır. Ne kaplumbağalar gibi sert bir zırhımız ne de kuşlar gibi kanatlarımız var. Köstebekler gibi toprağa dalamaz, bukalemunlar gibi rengimizi değiştiremeyiz. Kedilerin her gün ne tür acılara maruz kaldığını, boşu boşuna bu dünyadan göçüp gittiğini insanların çoğu bilmez.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Distopya denince aklıma gelen 3 kitaptan ikincisi. Birinci sırada olmama sebebi asıl ataları olan Biz'e saygısızlık etmemek için. Güncelliğini asla yitirmeyen bir kitap olmasının yanı sıra tüm dünyadaki halen devam eden yönetim politikalarının da bu kitaptan esinlendiğini düşünmeden edemiyor insan. Bir şekilde medya manipülasyonu, izlemeler ve fişlenmeler halen tüm dünyada devam ediyor. Orwell ise bunu neredeyse 100 yıl önceden öngörmüş. Okunmalı, okutulmalı.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,7bin okunma
Reşat Nuri Güntekin
Eskiden ölümü ben başka türlü düşünürdüm: İnsan elli sene, altmış sene, hülasa istediği kadar yorgunluktan bitap düşünceye kadar gezer , koşar, eğlenir. Sonra, gözleri tatlı bir uyku ihtiyacıyla mahmurlaşmaya başlar. O vakit bembeyaz, temiz bir yatağa uzanır. Yeni başlayan uykuların hafif sarhoşluğu içinde gülümseye gülümseye sönüp gider. Güneşe karşı parlayan beyaz mermerler üstünde kucak kucak çiçekler... O mermerlerdeki küçük yalaklardan su içmeye gelmiş birkaç kuş... İşte ölüm denince benim gözümde böyle sevimli ve hemen hemen neşeli bir hayal uyanırdı.Şimdi , onun acı lezzetini toprak, öd ağacı ve servi kokuları içinde dilimle tadıyor, ciğerlerimle kokluyor gibiyim!
Sayfa 234 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Ölüm
Eskiden ölümü ben başka türlü düşünürdüm, insan elli sene, altmış sene, hülasa istediği kadar yorgunluktan bitap düşünceye kadar gezer, koşar, eğlenir. Sonra, gözleri tatlı bir uyku ihtiyacıyla mahmurlaşmaya başlar. O vakit bembeyaz, temiz bir yatağa uzanır. Yeni başlayan uykuların hafif sarhoşluğu içinde gülümseye gülümseye sönüp gider. Güneşe karşı parlayan beyaz mermerler üstünde kucak kucak çiçekler... O mermerlerdeki küçük yalaklardan su içmeye gelmiş birkaç kuş... işte ölüm denince benim gözümde böyle sevimli ve hemen hemen neşeli bir hayal uyanırdı. Şimdi, onun acı lezzetini, ödağacı ve servi kokuları içinde dilimle tadıyor, ciğerlerimle kokluyor gibiyim!
OKUYALIM, UYGULAYALIM...
*Beş yaşında idim. ** Babaannem rahmetli,pirinç ayıklıyordu. Bir tane yere düştü.Babaannem eğildi,aramaya başladı. Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyor. Çocukluk işte,"aman babaanne dedim. Bir pirinç tanesi için bu kadar çaba harcamaya, yorulmaya değer mi?" Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu.
Reklam
MEM MAKİNESİ/ SUSAN BLACKMORE Sabahattin Ali’nin “İçimizdeki Şeytan” kitabının okuyucuyu iç sorgulamaya iten konusuyla yine bir diğer eseri Kürk Mantolu Madonna’ya göre daha fazla okunması gerektiğini düşünüyorum. Fakat yıllardır en çok satanlar listesinde liste başı olan, Sabahattin Ali denince aklımıza ilk gelen kitabının Kürk Mantolu Madonna
"Farz edin ki kahvenin karşısında bir bar var. Barın müdavimleri içinse bu hayatlar, günün birinde anlatmayı düşledikleri birer öyküdür. Kekremsi bir ölüm tadı bırakırlar damaklarında. Her gün yeniden kurulan gündelik labirentlerden bunaldıklarında son umutlarını sokağa bağlarlar. Özgürlük hayaletinin dolaştığı sokağa... Düşkünlük, kendilerine zaman zaman tanıdıkları bir hak, keyfini çıkardıkları bir ayrıcalıktır. Mutlak iyiden ve mutlak kötüden uzakta, ortalamaların güvenli uzaklığında, insan özgürlüğünün cehennemini kurgularlar. Kahvedekilerse cehennemi bilir. Özgürlük onlara tellerle çevrili bir avluyu hatırlatır. "İnsan" denince... İnsan daha ilk çığlığından insan olarak doğmaz mı zaten?"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.