Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Bu Dünyada Ahde Vefa Kalmamış!” Dedirtmem
Hz. Ömer Ömer Radiyallahü Anh’ın hilafeti döneminde, gerçekleşen gerçek ve muhteşem bir hikâye… Hz. Ömer Radiyallahü Anh, Ashab-ı Kiram ile beraber bir mecliste oturuyorlarken, karşıdan üç kişinin gelmekte olduğunu gördüler. Bu gelen kimseler, bir delikanlıyı yakalayıp ellerinden sıkıca tutmuşlar ve belli ki halifenin huzuruna çıkarmak üzere
Artık daha rahatız ama zamanımız az!!!
Bugünü özetleyen ne güzel mısralar. Herbir satıra,cümleye,kelimeye insan istemese de onay veriyor. Yaşadığımız zamanın süzgecinde karşımıza çıkan nice doğrular. Öğrendik ama anlayamadık, tedavi çok ama sağlık yok, anlamlar büyüdü ama karakterler -insanlar küçüldü. Ve içimizde insanlığa dair hiçbir şeyin olmadığı zaman kıskacında sıkışıp kaldık. Nefes alırken zehirlenen toplum olduk ve bu çok acı. Bu acıyı kaç kişi çektiğini hissediyor orası ayrı…
Nevzat Tarhan
Nevzat Tarhan
Güzel İnsan Modeli
Güzel İnsan Modeli
Reklam
Değer Üzerine
Üstün Dökmen bir söyleşisinde şöyle der: "Yere düşen bir ekmeğe basanı görmedim. Ama yere düşen insanı tekmeleyen çok insan gördüm.Biz adamına göre davranırız. Eğer karşımızdaki adam iri kıyımsa, ' Buyur abi' diyor; ufak tefekse, ' Ne var lan!' diyoruz. Oysa ki insanların onuru eşittir. Diyorum ki, yerdeki ekmeğe saygılı olma karşısında hem fikiriz. Ona kimse basmaz, öper bir kenara koyarız. Çünkü ekmek nimettir. Kabul. Peki insan bir nimet değil midir?" . Ne anlamlı anlatmış değil mi? Şu yeryüzünde bir insanlığa katma değer biçemedik gitti... Ve son söz: Gerçek olan bir şey vardır ki, o da "değerin ağır" olduğudur. Vazgeçebileceğimiz kimseye değil de hak edene,hak ettiği kadar verilmelidir. Hani eski bir ata sözü vardır: "Ederinden fazla verilen değer, soytarıyı kral eder."
Değerli olmak ve onemli olmak İnsana ve insanliğa dair en onemli şeydir belki de degerli olmak .insan başkalarina be tüm dünyaya gösterebilmeli ben değerliyim diyebilmeli.o zaman belki de kimse kimsenin hakkini almazdı kimse kimseye zalimlik yapamazdı.insan insan olduğu için değil, diger tüm herşey gibi sadece varolduğu için değerlidir.önemli olmak,değerli olmanın üstüne gelen şeydir.bazen nadirliktir bazen karakterdir bazen tüm insanliğa faydadir...onemli olan,onemli olanin da üstünde olan insan olduğunu bilmektir.
Her gün yeni şeyler oluyor, her gün gündem değişiyor. Ama gündem ne kadar değişirse değişsin, mevcut durum ne kadar sürerse sürsün, biz bütün benliğimizle Filistin'in yanında, acısını hissetmeye ve her zaman kavgasını vermeye devam etmeliyiz. Bizim elimizden gelen neyse onu yapmalıyız. Ellerinden geleni yapmayan ümmet liderleri içinse söyleyecek tek sözüm yok. Tülay Gökçimen ablanın dediği gibi "Bizde biliyoruz twit atarak katliamları durduramayacağımızı, kaç tane insan kalmış ona bakıyoruz." İnsanlığa dair içinde en ufak bir kırıntı dahi kalmış insana bu söz çok şey anlatır. Nehirden Denize sen hep özgürsün Filistin ve biz hep tutsak kalmaya devam edeceğiz...
İyi ki doğdun Metin Altıok..
Zeynep Altıok Akatlı: * ''19 yıl oldu sonunda ayrılığımız. Her yıl aramızdaki özlem uçurumu açıldı. Hatırladıklarım sararmaya başladı. Anekdotlar, sözler, anılar taze kalsın aklımda diye unutmamak için dönüp dönüp baktığım mektuplar hiç eskimedi. Hiç azalmayan ve bulanıklaşmayan ise sevgi, özlem ve acı oldu. Şimdi yazsam ne yazacağım mektubuma.? 19 yıllık özlemimi mi, 19 yıllık insanlığın başına gelen felaketlerden mi haber vereceğim.? Babamın sevgiyle bağlı olduğu ülkesinde olanı biteni anlatmaya yüzüm olabilecek mi.? 10 yılını verdiği, ikinci üniversitem dediği Doğu'da yaşanan trajedinin onu ne kadar yaraladığını bilirken bugüne dair bir iyi haber koyamayacaksam mektubuma ne yazayım.? İnsana ve insanlığa gönülden bağlı ve bu kadar inanmış babamdan bugünün egemenleri tarafından yerleştirilmek istenen kin kültürünü nasıl saklayacağım.? Yok yazamıyorum yazmayı istediğim bu mektubu. ''Babacığım 52 yaşında bir hiç uğruna ölmedin, 34 dostunla birlikte sizin yok edilişinizden insanlık bir ders aldı. Birçok acıyı yendi, tamir etti. Adalet yerini buldu. 'Güzel günler göreceğiz' diyemeyeceksem ne yazacağım.? Hangi yüzle yazacağım babama ben.?'' * Zeynep Altıok Akatlı: Ne diyor Metin Altıok: * Hapishaneler insan dolu kum gibi. Dışarıda bir buruk özgürlük zakkum gibi. İçerde de dışarda da zor iş yaşamak; Hem varım hem yokum gibi. (Sayfa: 8-9) * * Sevgili #TuncayÖzkan'a (3 Mart 2012-#İstanbul) * #MetinAltıoktanZeynepeMektuplar *
Zeynep Altıok Akatlı
Zeynep Altıok Akatlı
Metin Altıok
Metin Altıok
Füsun Akatlı
Füsun Akatlı
Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar
Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar
Reklam
Öldükten yaklaşık 30 dakika içerisinde vücutta refleks diye bir şey kalmıyor. Gevşeyen kaslar dolayısıyla ağız ve göz kapakları açık kalıyor. Boşaltım sistemi tamamen gevşiyor, idrar akıntısı oluşuyor. Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlıyor. Solunumun durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar. İlk
YÖN YİTİMİ – ANOMİ
Toplumları bir arada tutan ilkeler parçalanıp, kültür, etik, adalet gibi insanlığa dair tüm üst değerler yok edildikçe, ne çok şey yitirdiğimizi görebiliyor musunuz? Giderek daha fazla insan, hayattan hiç zevk alamadığını söylüyor… Daha fazla genç, geleceğe dair hiçbir umut beslemiyor… Ve çoğumuz, içinde bir şeyler yapmak için motivasyon
Saint Ex
Küçük Prens'i ilk okuduğumda Antoine De Saint Exupery'nin hümanist kişiliği hemen gözüme çarpmıştı. Zaten böylesi bir kitabı insanı ve unutmaması gereken değerlerini ancak iyi ve iyi olduğu kadar insanı kendine dert edinmiş bir kişinin yazmış olması gerekir. Hümanizm özelikle 17. ve 18.yy Fransız yazarları arasında Montaigne, Voltaire,
Mütemadiyen
Birkaç sayfasını okuyup bıraktığım bir kitaptan, "Kuyucaklı Yusuf" romanından bir alıntı ve hakkındaki fikirlerimi içeren bir yazı paylaşmak isterim. "Zaten, bir felakete sükûn ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir. Kuru ve sabit gözlerin arkasında nelerin yandığı; yavaşça kalkıp inen göğsün içinde nelerin kaynadığı bilinmediği için, insan mütemadi bir ürkeklik ve tereddüt içinde üzülür." Bu cümleleri ilk okuduğumda, okumanın bazen hiç de alışılagelmedik bir şekil alabileceğine şahit oldum. Öyle cümleler ki, benim bile bazen varlığını unuttuğum bir yerin, kendi kalbimin varlığını bana hatırlatmıştı. Okuduğum an şu notları düşmüştüm. "Ve belki de herkesin hissettiği ama farkında olmadığı bu sürekli korku, hüzün ve acıyor olmanın yükü; insanı insandan tiksindirecek kadar çekilmezdir. Bir o kadar da hayal kırıklığı, insanlığa dair..."
Reklam
Meczup ve Deli kelimelerine dair en Anlamlı tanım şu;
Akıl Adamı terk ederse,‘’Deli’’; Adam, Aklı terk ederse, ‘’Meczûb’’ derler!.. O ALLAH’IN ZATI İLE MEŞGUL: İmam-ı Azam Ebu Hanife(rh.a) Kufe Camiindeki Fıkıh Halkasında öğrencilerine ders veriyor. O esnada kapıdan başını uzatan İbrahim b. Edhem (k.s)“ Esselamu Aleykum Ya İmam” diyerek selam verir. Dersi kesen İmam-ı Azam, üstü başı
Hali vakti yerinde olmanın, ilme sarılmanın, mal biriktirmenin, insan tanımanın, insanlığa yaranmanın; bu seyir içinde var olmaya dair hiçbir katkısı yok. Var olmanın kendinden oluşunu temenni etmemiz gibi saçma ve ehemmiyetsiz bu kavga. Nasıl olsa sabaha uyanmamızın gerekçesi basit bir saatin feryadıdır. Ne yaşanırsa yaşansın; ruhumuzu teslim edenin hatrına dönmüyoruz maziye, bu yüzden arzulamıyoruz hiçliği. Zira kimsesizlik, şu terakki beceriksizliği yalnızca ilk düğümü atanın inayeti ile halollabilir. Talebimiz, yazarın "şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana ya rabbi" nidasında ve sıradanlığın farkındanlığı nispetinde göğe yükselmektedir.
281 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.